Finansal piyasalar CV’ye bakmaz. Bir işçi bilmediği bir iş için işe alınmaz. Bir makine mühendisi doktorluk yapamaz. Bir biyolog yazılım uzmanlığı için iyi bir teklif alsa da elinden gelen bir şey yoktur. Hikaye böyle sürüp gider… İşyerleri, yaptıracakları işi bilmeyen birini genellikle işe almazlar. Bunun tek bir istisnası vardır: Finansal piyasalar.
Finansal piyasaların son derece karmaşık yapısı birçoklarını fazlasıyla ürkütür. Fakat yine de bu korku yatırımcıları işlem yapmaktan uzak tutmaz. Her gün hisse senedi alıp satan milyonlar fiyatın nasıl bir formülasyonla hesaplandığını bilmezler; ya da bir şirkette NPL oranının ne işe yaradığını. Görece karmaşık bir alan olan türev piyasalarda işlem yapanlar için de geçerlidir bu olgu. Petrol kontratları üzerine işlem yapan birinin bankaların birbirlerine akreditif açmayı durdurmalarının petrol fiyatları üzerinde ne tür bir etki yapacağını birçokları bilmezler. Bu kavramsal bilgi eksikliği daima geçmiş tecrübeler ve tahmin becerisi yanılsaması ile giderilmeye çalışılır. Fakat bunun her zaman bir sınırı vardır.
2000 yılında kurulan Amaranth, 2005 yılına gelindiğinde 9 milyar dolarlık aktifi yöneten bir hedge fon olmuştu. Fonu 2006’daki çöküşüne götüren olaylar ise 2004 yılında başlamıştı.
Doğal gaz kontratları üzerine yaptığı işlemlerle bir hafta içinde Deutsche Bank’a 400 milyon dolar kaybettiren Brian Hunter adlı trader Amaranth’ta işe alınır. Hunter, doğal gaz kontratlarında uzmandır. Uzmanlığının nereden geldiği ise birçokları için muammadır. Amaranth’ı 2006 yılında çöküşe götüren 1974 Kanada doğumlu Hunter, birkaç yıl bir enerji şirketinde, birkaç yıl da Deutsche Bank’ta çalışmıştır. Fakat 2005 yılında, başka bir şirket tarafından kendisine önerilen 1 milyon dolarlık bonus, onun, sektör tarafından uzman değil, adeta ateş tanrısı Hephaistos olarak görüldüğünü fazlasıyla göstermektedir. Bu kolay anlaşılır bir durum değildir ve sonu ağır olacaktır.
Hunter, kendisine duyulan güvenden aldığı yüksek enerjiyle, kasırga sezonunun etkilerini düşünerek, doğal gaz fiyatlarının 2006-2007 kış sezonunda önce yükseleceğini, yaza doğru düşeceğini düşünür. Bunun sonucunda da kış kontratlarında uzun pozisyon, yaz kontratlarında kısa pozisyon alır. Böyle bir öngörü üzerine şirketin tüm varlıklarından daha fazlasını oynamak kumardan daha ötesidir fakat Hunter bunu yapmıştır. Tamamen hissi bir öngörü üzerine yatırım yapılacak tutarın ne olacağı, birkaç yıllık iş tecrübesi olan Hunter’ın bile kolayca çözebileceği bir sorudur. Fakat Hunter bu basit matematik sorusunu çözememiş ve kaldıraçlı işlemlerle birlikte şirketin değerinin birkaç mislini kontratlara yatırmıştır. Aslında Hunter’ın birkaç yıllık iş tecrübesi ile doğanın fizik kanunlarından en basitini biliyor olması gerekirdi. Doğanın kanunlarının temel ilkelerinden biri rastlantısallıktır. Önceki tahminlerinde elde ettiği başarılar ne olursa olsun, kendi başarısı değil, tamamen rastlantısallığın sonucuydu. Bunu lisedeki fizik derslerinde bile öğretmişlerdir mutlaka. Fakat Hunter duygularının yönlendirmesiyle en basit matematik ve fizik kurallarını bile işine uygulayamamıştı. Bunun sonucunda ABD tarihinin en büyük fon iflaslarından biri 2006 yılında gelmişti. Hunter’ın doğal gaz kontratları 6,6 milyar dolarlık bir zararla Amaranth’ı çöküşe götürmüştü.
Tahmin becerilerine aşırı güvenme yanılsaması ve geçmiş başarılara yüksek inanç öngörülebilirliği yüksek bir iflas getirmişti. Ama krizin sebebi Brian Hunter’ın CV’sinde saklıydı. ABD tarihinin en büyük çöküşlerinden birine getiren Hunter, doğal bilimlerin en temel ilkelerini bile hatırlayamamıştı. Oysa Brian Hunter, üniversitede fizik okumuş ve matematik master’ı yapmış üstün bir yetenekti.
Finansal piyasalar yatırımcılara asla özgeçmişlerinin ne olduğunu sormaz. Tüm yatırımcılar diledikleri gibi bu karmaşık finansal enstrümanları alıp satarlar. Bu modern dünyanın ve fırsat eşitliğinin sunabileceğinden daha büyük bir nimettir. Fakat bunun iki yanı keskin bıçak olduğu asla hatırdan çıkarılmamalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder