24 Kasım 2013 Pazar

200 günlük ortalama ile bu boru patlamaz!

Ekonomi basınının gelişmesiyle birlikte piyasa uzmanlarının da sayısı artıyor. Artık hangi ekonomi kanalını açsak, piyasalarla ilgili hangi internet sitesini tıklasak karşımıza bir uzman çıkıyor. Birçoğu şirket çalışanı; kendi ifadeleriyle söylersek piyasa profesyoneli. Yani insanlara bir taraftan şunu alın, bunu satın derlerken; bir taraftan da kendi şirketleri için alım satım işlemleri yapıyorlar. Piyasa dinamikleri açısından son derece tehlikeli bir durum. Dünyada da belli ölçülerde ses çıkarılmadığı için piyasa profesyonellerinin televizyon ve gazetelerin kadrolu yorumcusu olmasına karışılmıyor. Peki ama bu profesyoneller gerçekten yetenekli insanlar mı? Söylediklerine ne kadar güvenebiliriz?

Öncelikle profesyonellik kavramına açıklık getirelim. 20.yüzyılın fenomenlerinden olan profesyonelleşme basitçe şu anlama geliyor: Bir iş için kapıda bekleyen 100 kişi varsa, bu kişilerden neden farklı olduğunuzu göstermeniz gerekir. İşte kendinizi bu tanımlama şeklinize profesyonellik deniyor.

Bizim piyasa profesyonellerimizin özgeçmişlerine baktığımızda profesyonellikleri belli akademik dereceleri elde etmek için ortaya koydukları bilimsel tezlerle sınırlı. Bu tezleri okuduğunuz zaman hiçbir şey anlamazsınız. Karmaşık matematik ile sağlanan denklemsel çözümlemeler ve bunlar üzerine yapılan buram buram abartılı bilimcilik kokan çıkarımlar. Yazdıklarını herkesin anlamasını bekliyorlar belki ama ne kastetmiş olduklarına dair muğlak bir sezgiden başka bir şey varsayamıyorsunuz. Kullanılan karmaşık sözcük dağarcığının ekonomi bilimi açısından hiçbir şey ifade etmediği açıktır. Ayrıca abartılı matematik için filozof Barbara Ehrenreich'in yorumu düşündürücüdür: "Bu karmaşık matematik, profesyonel yönetici sınıfın üyelerinin çocukları kadar kapsamlı bir hazırlıktan geçmemiş daha az varlıklı kesimleri dışarıda tutmak için bir engel olarak kullanılır." Eğer gerçek buysa durum daha da vahim... Özetle, tüm bu karmaşık tezlerle geri kalan 99 kişiye eleyen kişilere piyasa profesyoneli diyoruz.

İş, profesyonellerin akademik düzeydeki parlaklıklarını piyasaya aktarmaya geldiğinde büyük bir akıl sıçraması karşımıza çıkar. O karmaşık teorileri ortaya koyan dahi(!) gitmiş, yerine basit bir hikaye üzerine finansal astroloji ekleyen uzman gelmiştir. Mesela bugün okuduğumuz şu yorumda olduğu gibi: "Demokrasinin standartları yükseltilmeli. Bist teknik olarak dikkat edilmesi gereken 200 günlük hareketli ortalama 77,700 ve 75,500, bu destekler kırılmamalı. Kırıldığı anda kısa vadeli yükselen trend bozulur." 13-15 yaş grubundaki çocukların münazara sınıflarında yapabilecekleri bir çıkarım ve üzerine teknik analiz, yani bilimsel falcılık.

Tüm piyasa yorumcuları aynı formülü kullanır: Basit bir politik yorum ve üzerine ayrıntılı teknik analiz. Bu davranış şekli, belirli bir bilginin tekelleştirilmesi ve bilginin sıradan insanın erişemeyeceği gizemli bir hale getirilmesidir. Astroloji ve matematiğin bilişiminin ne işe yarayacağı konusunda birbirine bakan sıradan insana da "bu çıkarım nasıl yanlış olabilir; baksana ne kadar teknik ve anlaşılmaz" açıklaması yapılır gibidir.

Bir ekonomi ya da piyasa yorumcusunun sıradan insanın ne olur biteceğini anlayabilmesi için yorum yapması gerekmez mi? Burnu büyüklükle sunulan bu teknik jargona gerek var mı?

Aslında ekonomi bilimi oldukça basit bir işleyişe sahiptir. Mutfağınızda bir su sızıntısı varsa gelen tesisatçıdan aklını ve mesleki bilgisini kullanarak sızıntının kaynağını bulmasını beklersiniz. Bunun dışında herhangi bir öneriyi asla kabul etmezsiniz. Eğer bizim ekonomi yorumcularımızı patlayan bir boruyu tamir etmek için eve çağırıyorsanız şu yanıta hazır olmalısınız: "200 günlük su hareketlerinizin ortalamasına bakıldığında, biraz dikkat ederseniz bu boru patlamayabilir..."

İroni, karamizah ya da ne derseniz işte o. Fakat bir şey çok önemli. Sıradan insana karmaşık gelen bu ifadeler sanki herkesin anlaması gerekiyormuş gibi yayılmaya başladığında aklın terk edilmesi başlıyor demektir. Sıradan insanları, yalnızca yorumcuların bakış açılarına teslim etmek ve bekledikleri doğruyu verememek daha büyük bir maliyet olarak karşımıza çıkacaktır. O andan sonra sıradan yatırımcının yapacağı tek bir şey vardır artık: Daha güzel gülümseyene güvenmek!

Güzel gülümseyen birini bulamıyorsanız o zaman da şu yorumu hatırlayın: "200 günlük ortalama ile bu boru patlamaz!"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder