Futbolda işlerin kötüye gittiği zamanlarda futbolculara ödenen ücretler eleştiri basamaklarının üst sıralarına tırmanır. Özellikle de gol atma noktasında başarısız olan futbolculara. Gerekçe basittir: "Bu futbolcuya bu kadar ödenir mi?" Belki ne kadar ödenmesi gerektiği bilinse o kadar ödenmez ama bilinmediği için ödenmiştir işte.
Futbol yorumcuları belli kıyaslamalar yaparak futbolculara ödenen paraların ne olması gerektiğini tartışırlar. Kıyaslamalar toplam maliyetler üzerinden yapıldığı için sonuç pek aydınlatıcı olmaz çoğu zaman. Mesela Ronaldo'ya verilen 21 milyon euro ile Burak Yılmaz'a verilen 3 milyon euroyu kıyaslamak muğlak bir sonuç verir. Ronalda, Burak'tan 7 kat daha pahalıdır ama 7 kat daha iyi bir oyuncu mudur sorusunun objektif bir yanıtı olmadığı için tartışmalar yetersiz kalır. Peki öyleyse, objektif çıkarımlar yapabilmek için nasıl bir kıyaslama yapmalıyız?
iRRasyonel olarak bu çetrefilli soruya yanıt bulmak için istatistikler ve İktisada Giriş kitabı arasında mekik dokuyan bir çalışma yaptık. İktisatçılar, üretilen malların maliyetlerini uzun bir süre birbiriyle kıyaslayarak ekonomiye yön verdiler. Ama bir gün bunun pek de mantıklı olmadığını fark ettiler. Yani Ronaldo'nun 21 milyonluk maliyeti ile Burak Yılmaz'ın 3 milyonluk maliyetini kıyaslamak ekonomi bilimi açısından mantıklı çıkarımlar yapmaya meydan vermiyordu. İşte o zaman iktisatçılar marjinal maliyet denilen başka bir kavramı keşfettiler. Bu ölçü birimi onlara malları birbiriyle kolayca mukayese etmeye ve ekonomik planlama yapmaya imkan veriyordu. O günden beridir de ekonomide malların değeri marjinal maliyetleri ile belirlenir.
Marjinal maliyet, kısaca üretim miktarını bir birim arttırdığımızda toplam maliyetteki değişmedir. Eğer telefon üretiyorsanız, telefonun tasarlanmasından başlayıp satışıyla son bulan sürece toplam maliyet, bir adet daha telefon üretmek için katlanılan maliyete marjinal maliyet denir. Bu bakış açısını amacı futbol denen oyunda gol atmak olan golcü futbolcular için uygulayacak bir model geliştirdik. Temel varsayımımız şuydu: Ronaldo'ya bir yılda ödenen 21 milyon euro kıyaslama yapmak için yeterli değildir; asıl bilinmesi gereken görevi gol atmak olan Ronaldo'nun her attığı gol başına ne kadar ücret aldığıdır. Bu onun marjinal maliyeti olur ki; eğer golcülerin marjinal maliyetlerini bulursak onları birbirleri ile kıyaslayabilecek somut bir kritere sahip oluruz.
Ronaldo'ya bir yılda ödenen toplam ücret 2013-2014 sezonu için 21 milyon eurodur. Ronaldo, o sezon toplam 51 gol atmıştır. En önemli görevi gol atmak olan Ronaldo'ya attığı gol başına 411.765 euro ödenmiş demektir. Yani Ronaldo'nun marjinal maliyeti 2013-2014 sezonunda 411.765 eurodur.
Aynı sezonda Burak Yılmaz'a ödenen ücret 3.160.000 eurodur. Burak'ın attığı gol 18 olduğundan, Burak'ın marjinal maliyeti 175.556 eurodur. İşte şimdi Ronaldo ile Burak arasında bir kıyaslama yapabiliriz. Buna göre Burak Yılmaz'a sezonda bir gol atması için 175.556 euro ödenirken, Ronaldo'ya 411.765 euro ödenmektedir. Ronaldo'ya ödenen Burak'a ödenenin 2 katından biraz fazladır. Peki bu mantıklı mıdır?
İşte bu noktada bilanço tanımlamasıyla, elinizdeki "ticari malın" piyasa değerinin ne olduğuna bakabilirsiniz. Ronaldo'nun piyasa değerinin 144 ila 167 milyon dolar arasında olduğu bazı kaynaklarda belirtiliyor. Burak'ın piyasa değerinin 20 milyon dolar seviyelerinde olduğu söyleniyor. Şimdi her iki rakamı birlikte yorumlayalım. Piyasa değeri 7 kat fazla olan bir futbolcuya gol başına sadece 2 misli fiyat ödemek sizce bir çelişki içermiyor mu?
Bu çelişkinin ne olduğunu bulmak için biraz daha ilerleyelim. Ronaldo ile Burak'ın bu sezonki marjinal maliyetlerine bakalım. Ronaldo'nun bu sezonki marjinal maliyeti şu an için 1 milyon euro. Burak'ınki ise 750.000 euro. Aradaki fark neredeyse kapandı. Yani kaba bir yorumlama ile Ronaldo ve Burak'ın attıkları gol başına aynı ücreti aldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Peki sizce bu mantıklı mı?
Birkaç yerli futbolcunun daha marjinal maliyetini bularak bu soruya yanıt vermeye çalışalım. Son milli maç için A Milli Takım kadrosuna gol atmaları için çağrılan diğer iki futbolcumuza bakalım. Bir Umut Bulut, diğeri Mustafa Pektemek.
Umut Bulut, 2013-2014 sezonunda 2.440.000 euro ücret elde etti. Aynı sezonda attığı gol sayısı 8. Bu durumda takımına marjinal maliyeti 305.000 euro.
Mustafa Pektemek'in ise 2013-2014 sezonunda elde ettiği ücret 1.194.346 euro. Aynı sezonda attığı gol sayısı 3 olduğuna göre marjinal maliyeti 398.115 euro.
Şimdi bu dört futbolcunun marjinal maliyetlerini euro cinsinden tekrar belirtelim:
Burak Yılmaz; 175.556 Euro
Umut Bulut; 305.000 Euro
Mustafa Pektemek; 398.115 Euro
Cristiano Ronaldo; 411.765 Euro
Üç yerli golcünün marjinal maliyetleri neredeyse Ronaldo'nunki kadar. Yani Mustafa ile Ronaldo'ya 1 gol atsın diye takımlarının verdiği ücret hemen hemen aynı. Bu gerçekten çok düşündürücü ve vahim bir tablo. Çünkü bu iki futbolcunun piyasa değerleri arasında korkunç bir uçurum var. Öyleyse şu çıkarımı artık kolayca yapabiliriz: Yerli golcülere ödenen ücret çok uçuk!
İşte futbolumuzun temel sorunu budur. Golcülerin maliyeti değil marjinal maliyeti yüksektir. Bu sonuçları herkes istediği gibi yorumlayabilir. Ama şu değerlendirmeyi eleştirmek pek mümkün gözükmüyor: Ekonomiden anlamayan golcüden de anlamaz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder