Piyasalar gelişip piyasa ekonomisi gücünü arttırdıkça hayatımıza giren sahte kahramanların sayısı artıyor. Belki de kapitalizmin çalışma şekli böyle. "Rasyonel insan"ı tanımayan yoktur herhalde. Her türlü ekonomik soruna en makul çözümü bulan piyasa insanı. Düşünen, değerlendiren, kıyaslayan ve en doğru kararı veren. Dünya ekonomisinin son ikiyüz yılına damga vurmuş biridir rasyonel insan. Fakat tuhaf olan kendisini gören kişinin olmamasıdır. Hatta onu tanıyan ekonomist bile çıkmaz. Herkes adını ve kim olduğunu duymuştur ama yüzünü gören olmamıştır. Yani bir nevi hayalet bir kişiliktir.
Rasyonel insandan bu yana piyasa ekonomisi bir şeyi çok iyi anlamıştır. Sürekli şahsi menfaatleri peşinden koşarak herkesin iyiliği için bir şeyler yapabilecek biri bu piyasalarda yaşayamaz. Yani piyasanın kuralları, kişinin menfaatlerini maksimize ederken diğerlerini düşünmesine olanak vermez. İşte, bu noksanlığının farkında olan piyasa, bu yetersizliği insanlara göstermemek için sürekli ilüzyon yaratır. Bunu da suni kavramsal şahsiyetler yaratarak yapar.
Piyasa sisteminin geliştiği ülkemizde de bu suni kavramsal şahsiyetlerin sayısı giderek artıyor. Bireysel çıkarların sisteme zarar vermemesi adına yaratılan bu sahte "cyborg"ların sistemi koruyacağı düşünülüyor. Böylece muazzam bir ilüzyon yaratılıyor. Madem öyle, konuya daha yakından bakalım dedik ve bu ilüzyonu yaratan suni kavramsal şahsiyetlerin kim olduğunu öğrenmek için küçük bir araştırma yaptık. Son on yıl içinde ülkemizde yaratılan piyasa cyborg'larını bulduk ve kimliklerini ortaya çıkardık.
Finansal piyasalarımızın en önemli 5 suni kavramsal şahsiyeti:
1- Bilinçli Tüketici
Marketteki elli bin çeşit ürünün tamamına şüpheci bir bakışla yaklaşıp, "Ne oluyor burda!" diyen kişidir. Bilir, görür, hisseder, dokunur, inceler ve öyle alır. Fabrikanın üretim sistemi hakkında bile bilgi sahibidir. Kimya eğitimi aldığı için besinlerdeki tüm katkı maddelerini detaylarıyla bilir ve "sakata gelmez". Modern zamanların en önemli kahramanı olduğunun bilincinde olduğu için kendini Prometheus gibi "tanrısal" şirket düzenine karşı duran biri olarak görür. Fakat çoğu zaman ekmek alırken "Odun ekmeği mi?", salatalık alırken "Çengelköy mü?" diye soracak kadar bilgi sahibidir, daha fazlası değil. Aman uyandırmayın, son kullanma tarihi okuyarak gününün bir kısmını "bilinçli" olarak geçirmeye devam etsin.
2- Bilgili Yatırımcı
Zengin olacağım hevesiyle tüm parasını kısa sürede borsada kaybeden yatırımcı tipi pek tercih edilen bir tip değildir. Çünkü arkadan konuşur ve sürekli borsanın kumarhane olduğunu söyler. Onun yerine borsa hakkında bilgi sahibi olup bu tür dedikodular yapmayacak yatırımcılar aranır. Borsanın nasıl işlediğini bilirse parasını kaybettiğinde arkadan konuşmaz. "Borsa kumarhanedir" demek yerine, "hatalı karar verdim, suç tamamen bende" der. Bunu altından forex'e kadar tüm yatırım enstrümanları için yapar ve her para kaybettiğinde "hata bende, sistemin kusuru yok" deme büyüklüğünü gösterir.
3- Parlak Girişimci
Kendi işinin patronu olmak için hayatının en önemli yıllarını çabalayarak geçiren, sonrasında bulduğu fikri hayata geçirmek için büyük bir şirketin sermaye bağımlılığı altına girip küçük bir teselli ikramiyesine evet diyen kişidir. Mcdonalds'tan Ray Kroc, Apple'dan Steve Jobs, Microsoft'tan Bill Gates ya da Malmart'tan Sam Walton hikayeler ile büyütülüp, işyerini kurar kurmaz Vergi, SGK, Bağkur, İşyeri harcı ve Oda kayıt ücretini ödemesi gerektiğini sonradan anlayan kişidir. Çoğu zaman parlak fikriyle batışı fazla uzun sürmez. Ama yine de içlerinden birkaçı, büyük şirketlerin düşünemeyeceği bir fikirle geldiklerinde, büyük şirketler tarafından ele geçirilerek piyasanın dışına itilmeyi başarı sayarlar. O nedenle parlak girişimcinin tüm dünyada bilinen üç temel niteliği pratik zeka, cesaret ve kendini adama biz de uyanıklık, devlette tanıdığı olma ve kolay yoldan zengin olma şeklini almıştır.
4- Aslan Kobi
Finans merkezi olma yolunda hızla yürümemiz için en çok ihtiyaç duyulan suni kavramsal şahsiyettir. Reklamlar sürekli ondan aslan, kaplan, kahraman ya da kral diye bahseder. Çünkü vatandaşlara yeteri kadar kredi verildiğinden yeni bir pazara ihtiyaç vardır. O da Kobi denilen, çoğu ailesini geçindirmek için çalışan manavdan kasaba bir grup işletmedir. Tüm bu pohpohlama onlara daha fazla kredi vermek içindir. Finans sektörü gaz verme ile tam gaz yürüyor. Iphone'u biz yapsak onu da gazla çalıştırırdık herhalde.
5- Finansal Okuryazar
"Dünyanın en büyük icadı bileşik faizdir" diyen Einstein'ın peşinden giden bir yatırımcı kitlemiz var. Tüm paralarını yatırmışlar aylık faize, risksiz zengin oluyorlar. Bu sistem bunu ne kadar daha taşıyacak? Değirmenin suyu bedava değil. O nedenle insanların paralarını risksiz yatırım araçlarından riskli yatırım araçlarına yöneltmeleri gerekiyor. Varantı, opsiyonu ya da en azından hisse senedini öğrenerek parasının bir kısmını buraya aktarması piyasa açısından daha "hayırlı" olur. Paranın bir kısmı ya da tamamı gidecek ama bilgin artacak, fena mı?
Piyasalarımız geliştikçe suni kavramsal şahsiyetlere yenileri eklenecektir hiç şüphesiz. Fakat bir hususun gözden kaçırılmaması gerekiyor. Belli bir bilgi ve bilinç seviyesinin altında kalındığı sürece, bu kavramsal şahsiyetler sistemi krizden kurtarmaz, tam tersine sistemi daha fazla krize sokar. O nedenle piyasa sistemi içinde aslolan her bireyin düşünce biçimini daha dengeli olacak şekilde yenilemesidir. Sadece bireyci ve rekabetçi davranış, ne kadar bilinçli tüketici ya da finansal okuryazar olursanız olun, yine sadece krize hizmet eder.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder