9 Kasım 2008 Pazar

Herkes için kriz sözlüğü-II



Geçen yazımızda başladığımız yaşanan finansal krizin alternatif sözlüğüne bugün de devam etmek istiyoruz. Kriz hayatımıza yeni kavramlar eklerken, ekonominin bazı bilinen gerçeklerini de biraz değiştirmiştir. Her şeyiyle alışılmadık semptomlara sahip olan bu krizin, bize öğrettiklerini anlamaya ve tanımlamaya devam edelim.

Likidite Yetersizliği
Eğer 10 lira borcunuz varsa ve 10 liranız yoksa likidite yetersizliği içindesiniz demektir. Kriz tanımda biraz değişiklik yaratmıştır. Eğer krediyle bir ev aldıysanız ve kredi taksitlerini ödeyemediyseniz; banka evinizi satıp paraya çevirdiğinde, evin fiyatı kredi borcunu ödemeye yetmiyorsa hem siz, hem de banka likidite yetersizliği içine giriyorsunuz demektir.

AAA(3A) Rating

A(1A) rating, borç oranı çok düşük olan ve böylece tahakkuka düşme olasılığı çok çok düşük olan şirketlere verilen kredi derecesini ifade ettiği bilinmektedir. Krizle birlikte 3A rating’in de ne anlama geldiğini öğrenmiş olduk. Finansal mühendislik ve finansal kimya biliminin katkılarıyla; en riskli kurumları, en riskli finansal ürünleri ve çok fazla borcu olan şirketleri ifade etmek üzere kullanılan genel bir tanımlama.

Carry Trade

Finansal girişim kabiliyetleri son derece sınırlı olan kişilerin bile çok fazla para kazandıkları bir işlem.

Kredi

21. yüzyılın başına kadar, sadece kredi değerliliği yüksek olan kişi ve kurumlara verilen borç parayı ifade etmek için kullanılıyordu. Bugün kişiler için nefes almak, kurumlar için henüz iflas etmemiş olmak kredi almak için fazlasıyla yeterli.

Kredi Notunu Düşürme

Önceleri temel dengelerde bozulmanın başlaması sonrası kredi notları derhal düşürülüyordu. Bugün, batmadan hemen önce rating indirimine gidilerek, rating firmalarının şöhreti korunmaktadır. Yatırımcıların varlığını korumaksa pek önemli görülmemektedir.

Hedge Fon

Özellikle zengin müşteriler için, geleneksel yatırım kurumlarından elde edecekleri gelir karşılığı ödeyecekleri komisyonun 10 katını ödeyerek, aynı geliri elde ettikleri kurumlar.

Yatırım Bankaları
Finansal sistemi, diğerlerinin başaramayacağı bir yetenekle, çökmenin eşiğine getiren akıllı ve girişimci şirketler.

Mark to Market
Karmaşık finansal ürünlerin piyasa değerlerini hesaplamak için kullanılan bir matematiksel model. Genellikle birisinin isteği doğrultusunda, belirlenen değere ulaşmak için, kompleks muhasebe yöntemleri kullanmak. Özellikle iflasın duyurulmasını istemeyen yatırımcı ve şirket üst yöneticileri tarafından.

Mortgage’e Bazlı Menkul Kıymetler

Wall Street casino’sunda paranızı kolayca kaybetmeniz için tasarlanmış yasal para cipleri.

Risk
Yatırımcılara, cesaretleri karşılığı ödenen primler için kullanılan ekonomik bir kavramdı. Finansal mühendisler tarafından dilimlenip, en korkak yatırımcılara bile satılan hoş bir ürüne dönüştürüldü. Dedenizin bankadaki mevduat hesabına bile birkaç dilim eklendi.

Libor

Bankaların birbirlerinden borç almak için ödedikleri faiz oranıydı. Bugün bankalar birbirlerine ne öderlerse ödesinler, Libor’un kalan kısmı vatandaşlar tarafından ödenmektedir.

Ekonomist

Gelecek hakkındaki yorumlarına başlamadan önce anons edilen kişi.

Yükselen Piyasalar

Geçici bir yüksek büyüme hızına sahip, Amerika ve Avrupa Birliği’nin arka bahçe ekonomileri. Finansal peri masalları anlatmayı seven yatırım bankaları, rating şirketleri ve broker’ların en yeni hikayesi. Şimdilerde adı alçalan piyasalar.

Ahlaki Çöküş

Akerlof ve Stiglitz’e ekonomi nobeli getiren proje, finansal mühendisler tarafından çoktan paketlendi bile... İyi ürünler, kötü davranışlara yol açıyor diyen sigorta sektörünün yeni adı diyebiliriz. Örnek mi?.. Sigorta poliçesi olanın, sigortalanmış risklere karşı daha az önlem alması. Ahlaki çöküş bundan başka ne olabilir ki?

Hiç yorum yok: