Dördüncü yardım paketi için bugün Amerikan hükümetine başvuran AIG (American International Group), düzenleyici kurula sunduğu gerekçeyle herkesi tam anlamıyla şoke etti. Gerekçe kısaca şu anlama geliyordu. “AIG batarsa, dünya da batar!..”
AIG özellikle şu hususların altını çiziyordu: “Şirketin iflasının para piyasası fonlarını felç edeceği, Avrupa bankalarını sermaye yetersizliği içine sokacağı, rekabetçi hayat sigortası şirketlerini batıracağı, bunların sonucunda şirkete para yatıran hissedarların paylarının çöpe gideceği, kademeli çöküşün Lehman Brothers’ın iflasından çok daha büyük bir katastrofik etki yaratacağı…”
Tüm bunlar, 26 Şubat tarihinde hükümete sunulan “çok gizli” etiketli sunumun satır başları. 61,7 milyar $ dördüncü çeyrek zararı ile Amerika ticaret tarihinin en büyük üç aylık zararını açıklayan şirkete, 173 milyar $’ı bulan yardımın ötesinde para enjekte etmeye düzenleyici otoriteler pek sıcak bakmıyor. Fed ise hala AIG için “açık çek” de ısrarlı.
AIG yöneticileri, şirketin batışına seyirci kalınırsa, ekonomik sistemin böyle büyük bir şoku kaldıramayacağı konusunda hükümeti uyarıyor. Doların değerinin düşeceği, hazine borçlanma maliyetlerinin artacağı, kurumların Amerika’ya olan şüphelerinin artacağı, yerel yönetimlerin bono pazarının duracağı, hatta Boeing’in işçi çıkaracağı New York Times tarafından yayınlanan gizli sunumun satır aralarında belirtiliyor.
AIG’nin kendi yıkılış senaryosuna göre; şirketten kredi tahakkuk swap’ı (CDO) satın alan Avrupalı bankaların 10 milyar $ sermayeye ihtiyaç duyacağı, rating notlarının düşürüleceği, 19 trilyon $’lık Amerika hayat sigortası piyasasının donacağı ve geri kalan şirketlerin de iflasa sevkedileceği öngörülüyor. AIG’nin faaliyette bulunduğu 140 ülkede ise kurtarma çabalarının ne sonuç vereceği üzerine yorum hükümete bırakılıyor.
Sermaye ihtiyacı içine gireceği AIG tarafından belirtilen Avrupa’lı bankalar RBS, Societe Generale, BNP Paribas, Banco Santender, Danske, Rabobank, Credit Logement ve Credit Agricole. Bazı bankalar endişelerini şimdiden dile getirmeye başladılar bile.
Son bir yıl içinde en yüksek piyasa değeri 133 milyar $ olarak gerçekleşen şirkete enjekte edilen toplam para, şu ana kadar 173 milyar $. Şirketin şu anki piyasa değeri 1 milyar $’ın altında. Rakamların çelişkisi, global AIG realitesinin maalesef gölgesinde kalıyor. Politika yapıcıların hangi noktada yeter diyecekleri gerçekten büyük merak konusu.
“Bizi kurtarın, yoksa dünya batar!” kartını kullanan AIG, böylelikle zaten batmış olduğunu da ilan ediyor bir bakıma. Kendi rakamlarıyla 10 trilyon $ tutarındaki kredi tahakkuk swap yükümlülüğü düşünüldüğünde, bunu anlamak zaten zor değil. Artık türev balonu her an patlayabilir.
Neler olacağını yakında göreceğiz. Kesin olan bir şey varsa, artık hiç kimse AIG’nin o eski parlak günlerine döneceğine inanmaması.
AIG özellikle şu hususların altını çiziyordu: “Şirketin iflasının para piyasası fonlarını felç edeceği, Avrupa bankalarını sermaye yetersizliği içine sokacağı, rekabetçi hayat sigortası şirketlerini batıracağı, bunların sonucunda şirkete para yatıran hissedarların paylarının çöpe gideceği, kademeli çöküşün Lehman Brothers’ın iflasından çok daha büyük bir katastrofik etki yaratacağı…”
Tüm bunlar, 26 Şubat tarihinde hükümete sunulan “çok gizli” etiketli sunumun satır başları. 61,7 milyar $ dördüncü çeyrek zararı ile Amerika ticaret tarihinin en büyük üç aylık zararını açıklayan şirkete, 173 milyar $’ı bulan yardımın ötesinde para enjekte etmeye düzenleyici otoriteler pek sıcak bakmıyor. Fed ise hala AIG için “açık çek” de ısrarlı.
AIG yöneticileri, şirketin batışına seyirci kalınırsa, ekonomik sistemin böyle büyük bir şoku kaldıramayacağı konusunda hükümeti uyarıyor. Doların değerinin düşeceği, hazine borçlanma maliyetlerinin artacağı, kurumların Amerika’ya olan şüphelerinin artacağı, yerel yönetimlerin bono pazarının duracağı, hatta Boeing’in işçi çıkaracağı New York Times tarafından yayınlanan gizli sunumun satır aralarında belirtiliyor.
AIG’nin kendi yıkılış senaryosuna göre; şirketten kredi tahakkuk swap’ı (CDO) satın alan Avrupalı bankaların 10 milyar $ sermayeye ihtiyaç duyacağı, rating notlarının düşürüleceği, 19 trilyon $’lık Amerika hayat sigortası piyasasının donacağı ve geri kalan şirketlerin de iflasa sevkedileceği öngörülüyor. AIG’nin faaliyette bulunduğu 140 ülkede ise kurtarma çabalarının ne sonuç vereceği üzerine yorum hükümete bırakılıyor.
Sermaye ihtiyacı içine gireceği AIG tarafından belirtilen Avrupa’lı bankalar RBS, Societe Generale, BNP Paribas, Banco Santender, Danske, Rabobank, Credit Logement ve Credit Agricole. Bazı bankalar endişelerini şimdiden dile getirmeye başladılar bile.
Son bir yıl içinde en yüksek piyasa değeri 133 milyar $ olarak gerçekleşen şirkete enjekte edilen toplam para, şu ana kadar 173 milyar $. Şirketin şu anki piyasa değeri 1 milyar $’ın altında. Rakamların çelişkisi, global AIG realitesinin maalesef gölgesinde kalıyor. Politika yapıcıların hangi noktada yeter diyecekleri gerçekten büyük merak konusu.
“Bizi kurtarın, yoksa dünya batar!” kartını kullanan AIG, böylelikle zaten batmış olduğunu da ilan ediyor bir bakıma. Kendi rakamlarıyla 10 trilyon $ tutarındaki kredi tahakkuk swap yükümlülüğü düşünüldüğünde, bunu anlamak zaten zor değil. Artık türev balonu her an patlayabilir.
Neler olacağını yakında göreceğiz. Kesin olan bir şey varsa, artık hiç kimse AIG’nin o eski parlak günlerine döneceğine inanmaması.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder