Ekonominin düzelmesi, borsa indekslerinin yükselmesinden daha ötede bir şey. Önümüzdeki dönemde işçi çıkarma operasyonuna hazırlanan şirketlerin varlığı, düzelmenin çok yakın olmadığının en iyi göstergesi sanırız. Peki, piyasalar nereye gidiyor?
Önümüzdeki 3 aylık dönem için en güçlü beklentiler şu yönde:
Mart ayındaki seviyelerin dip nokta olup olmadığı konusunda henüz kesinlik sağlanmış değil. Fakat hisse senetleri piyasasının birkaç aylık bir canlanma yaşayacağı düşünülüyor.
Yükselen piyasalarla konsolidasyonunu hızla bir şekilde tamamlayacağı öngörülen altın için yeni hedef 1.250 $.
Petrol için dip noktaya ulaştığını söylemek daha kolay. 80 $ seviyeleri yeni hedef olabilir.
Dolar için son günler diyebiliriz. ABD hükümetinin piyasaları paraya boğmaya başlayacağı önümüzdeki günlerde, doların da uzun dönemli enflasyon sürecinin başlayacağı düşünülebilir artık.
Enflasyon dönemine girilmesiyle birlikte hazine bonolarının faiz oranlarının da artması muhtemel görünüyor.
Analistlerin büyük çoğunluğu tarafından en olası senaryolar sayılan bu tahminlere ne kadar güvenilir?
Finansal krizin, her an yeni ve alışılmadık bir evreye girmesi, yarın için bile ne olacağının kestirilmesine mani oluyor. Bunun en çarpıcı örneği bankalar. Global Finance dergisi geçen hafta, dünyanın en güvenilir 50 bankasını açıkladı. Derginin geçen yıl yayınladığı liste ile karşılaştırıldığında Lloyds, Dexia, ING Bank, RBS, HBOS, Citibank, Bank of America gibi bankalar bu yılki sıralamada yer almıyor.
Bir yıl içinde bu dev bankalar nasıl bir anda güvenilmez oldular?..
Sorunun cevabı krizin derinliklerinde…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder