Gelin 2013’e pozitif düşünerek girelim ve bazı rasyonel önerilerimizi sıralayalım. Eğer pozitif düşünürseniz iki aydır yatıramadığınız kredi kartı borcunuzu bugün yatıracaksınız... Hatta pozitif düşünmenin derecesini birazcık daha arttırabilirseniz ne zamandır yükselmeyen hisse senetlerinizin değeri de yükselecek… Eğer pozitif düşünceye zirve yaptıracak yetenekli kişilerdenseniz küresel krizi de önleyebilirsiniz…
Ne o, öneriler komik mi geldi?.. Muhtemelen bu vaatlere inanıp pozitif düşünme egzersizlerine başlayacak olan yoktur. Ekonominin katı gerçekliğinin bu tür kişisel gelişim zırvalıklarına pek izin vermediği ortada. Ama bu tür kişisel gelişim hikayeleriyle her yıl milyonlarca kişinin tuzağa düşürüldüğünü hepimiz biliyoruz; bazılarımız anlamasa da... Finansal piyasalar ve ekonominin realitesini kavramış olanların bu tür tuzaklara düşmedikleri açık. Peki ama kişisel gelişim sıradan insanları nasıl kandırıyor ve tuzağına düşürüyor?
Kitapçıya gittiğimizde rafların kişisel gelişim kitaplarıyla dolu olduğunu görüyoruz. Hayatımızı iyileştireceğini söyleyen tekniklerini gururla sunuyorlar. Başarı, mutluluk, aşk, sağlık ve zenginliğin altın formüllerini verdiklerinden oldukça eminler. Üstelik bunu hayatın kavramsal sınırlarını da aşarak yapıyorlar. Başarıyı sınırsız, zenginliği sonsuz, mutluluğu ebedi, aşkı ölümsüz sunuyorlar. Bu kitaplardan belki de en öne çıkanı, 2007 yılında Rhonda Byrne adlı Avustralyalı TV yapımcısının yazdığı Sır (The Secret) adlı kitap. Tüm dünyada milyonlarca satılan bu kitabın sırrı nedir dersiniz?
Kitabın bize sır olarak sunduğu şey cazibe kuralı (law of attraction) denilen eski bir fenomen. Kısaca pozitif şeyleri düşünürseniz pozitif, negatif şeyleri düşünürseniz negatif şeylerle karşılaşacağınızı söyleyen eski bir inanış. Size para geleceğini düşünürseniz para gelir ya da uçurumdan aşağı düşeceğinizi düşünürseniz düşersiniz. Peki ama düşünce gerçekten böyle bir güce sahip mi?
Bilimsel araştırmalar pozitif düşüncesinin yararlı olduğunu ortaya koyuyor. Ama ne The Secret ne de diğer kitaplar bu görüşü dikkate almıyorlar ve mesajlarını kuşkulu bir ideolojinin içine yerleştiriyorlar. Bir nevi Da Vinci Code gibi garip bir yaklaşım benimsiyorlar. Sır adlı kitapta yer alan, tarihin ezoterik ve bilimsel şahsiyetlerinden derlenen sözleri okuyup pozitif düşünmeye başlarsanız, kısa süre içinde istediğiniz şeye ulaşacağınız vaat ediliyor. Eğer o şeye ulaşamazsanız hatanın sizde olduğu ve negatif düşünmüş olabileceğinizi söyleniyor. Eğer içinde bulunduğunuz uçak düştüyse bu sizin negatif düşüncelerinizden kaynaklanmıştır diyor. Ya da Iraklıları öldüren Amerikan askerlerinin tek eksiğinin pozitif düşünce olduğunu belirtiyor… İnsanı aptal yerine koymanın ustaca işlenen bir boyutu. Peki ama bu kitabın yolundan gidip istediklerini elde ettiklerini söyleyenler?..
Bu tür siteleri incelediğinizde önerilenlerin başarılı olduğunu söyleyen birçok insanla karşılaşıyorsunuz. Onların başarı hikayeleri bizi etkileseler de milyonlarca kişinin oynadığı piyangoyu da birilerinin kazanacağını göz ardı etmek doğru değildir. Bilimsel açıdan değerlendirildiğinde ise bu tür örnekler iki sorunun cevabını vermekten uzaklar. Bu olumlu örnekler hangi örneklem havuzundan çekildi? Diğer soru ise tavsiyelerin başarılı olduğunu nasıl teyit ettik?
Okuduğumuz başarı hikayeleri bu sorulara cevap veremediği için bu kitapların sunduğu hipotezin doğru olduğu sonucuna ulaşmamız mümkün değildir. Tespit edilebilirliği ve yanlışlanabilirliği olmayan bu tür hikayelerin, kitapların başarısı ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Anekdotlara dayanan bu tür kitapların para harcamaktan başka bir amaca hizmet etmedikleri aşikardır.
Ama maalesef birçok insan bu tür kitapları alarak başarı, aşk, mutluluk veya sağlık elde edeceğini düşünüyor. Ama aynı tavsiyeleri alıp ekonomik dünya için uyguladığınızda gülünç oluyor. Kimse pozitif düşünerek vadesi gelmiş kredi kartı borcunu yatırmayı hayal edecek kadar aptal değildir. Piyasaların karmaşık ve öngörülemeyen yapısı içinde her şeye hazırlıklı olmanız gerekir; ama bu tür saçmalıklara rastlayamayacağınızı şimdiden söyleyebiliriz.
Sınırsız başarı, sonsuz mutluluk, ebedi aşk... İnsanların bilgisiz doğduğu açıktır ama aptal doğmazlar. Eğitilerek aptallaştırıldıkları düşüncesinin baş hizmetkarı şüphesiz kişisel gelişim saçmalıklarıdır. Finansal piyasalar kişisel gelişim saçmalıklarına pek kulak asmazlar çünkü onlar bir şeyin farkındadır: Sonsuz, insanların toplam aptallık miktarıdır!
Harika bu kisisel gelisim kandirmacisina dokunan olmamisti.super olmus.
YanıtlaSil