Ekonomi kanallarımızdaki genç uzmanları mutlaka izliyorsunuzdur. Çalıştıkları şirketlerindeki yoğun tempolarının yanında bir de bizlere yardımcı olmak için televizyonlara çıkıp piyasaları anlatıyorlar. Pahalı kıyafetleri, güzel gülümsemeleri, güçlü mizah anlayışları ve yukarıdan bakan mütavazilikleri ile hayatımızı giren uzmanlar; sahi kim bunlar?
Finans sektörü içinde olmayanlar, "uzman" ünvanının işi iyi bilmekten geldiğini düşünebilirler. Ama bu hatalıdır. Finans sektörü işe yeni başlamış üniversite okumuş çaylağa uzman der. Sektör şunun farkındadır; para vermiyorsan, ünvan ver; ki parlak gençler başka şirketlere kaçmasın. İşte uzman hikayesi buradan başlar. Peki bu televizyon merakı nereden geliyor?
Kitle iletişiminin yarattığı popüler olma hayali bunda en önemli etken. Herkes kendisini bir çeşit şöhretin beklediğini düşünüyor. Sıradan olmalarına, şöhret olmak için özel bir yeteneğe sahip olmamalarına rağmen ünlü olacakları fikrinin normalliğini benimsiyorlar. Her gün gittikçe artan sayıda finans uzmanı ünlü olma hayali kurarken, bunu yerleşik pratikleri taklit ederek yapıyor olmaları gülünçtür. Genellikle sansasyonel çıkarımlar ve gelecek öngörüleri ya da masanın karşı tarafında oturanı bilgiyle döverek gerçekleştirmeye çalışıyorlar. İşte herkesin yaptığı bu. Birbirinin benzeri yorumlar, değerlendirmeler ve davranışlar. Tıpkı dünyadaki binlerce Elvis taklitçisi gibi.
Uzmanlar, çalıştıkları şirketlerin kendi enerjilerinin gerisinde kaldığını düşünüyorlar. Ya da yeteneklerini bu bürokratik yapıda gösteremeyeceğine inanıyor. O nedenle televizyonlara çıkıyor, tweet atıyor, sosyal medyada parlaklığını ortaya koyuyor. Tuhaf olan ise her uzmanın aynı pratik yolu deniyor olması. Elvis taklitçileri gibiler; şirketlerinin, bireyselliklerini besleyemediklerini düşünüyorlar. Televizyona çıktıklarında tıpkı bir Elvis taklitçisi gibi iyi, yardımsever ve ilham verici bir kimliğe büründüklerini düşünüyorlar. Belki Elvis gibi kostüm ve makyaj değiştirmiyorlar ama aynı tarz vurgulama, ifade, davranış ve çıkarım şeklini uyguluyorlar. Ekonomiyi anlamak isteyen sıradan insanlar için hiçbiri birbirinden farklı bir özelliğe sahipmiş gibi görünmüyor; zaten insanlar da onları sadece gülümseme şekillerinden ayırt edebiliyor; yoksa yorumlarından değil.
Uzman, tıpkı Elvis kostümü giyen kişi gibi televizyon yorumcusu kimliğini giydiğinde o kimliği seven insanlarla ilişki kuracağını düşünüyor. Böylece kendi özgünlüğünün dışa yansıyan görünümünü yakalamaya çalışıyor. Kendi bireyselliğini açığa çıkarma ihtiyacı arttıkça da bir şirket çalışanı olmanın yeterli olmadığını düşünmeye başlıyor. Olduğundan daha fazlası olmak için tüm eforunu sarfediyor. Biz zamanlar küçük ofisindeki birkaç kişi tarafından beğenilmek için çabalarken şimdi tüm bir halk tarafından beğenilmek için mücadele veriyor.
Bugün artık belli bir gösteri sunarak ilgi toplama düşüncesi sanatçılardan finans uzmanlarına geçmiş durumda. Finans uzmanları adeta bir "mit" olmak için tüm eforlarını ortaya döküyor. Neredeyse hepsi kendisine yüksek bir kimlik yaratma tasasında. Piercingli, mini etekli, uzun saçlı ya da dövmeli uzman, bir zamanların memur, şef, işçi gibi ünvanlarını ya yok sayıyor ya da alay ediyor. Çünkü eski moda işleri sevmiyor; bızdık bir pop yıldızı gibi davranmayı istiyor.
Neredeyse tüm finans alemi, saplantılarını gizleyerek ve birbirini taklit ederek ünlü olma derdinde. Yüksek eğitimlerini yüksek gökdelenlerde çalışarak devam ettiren uzmanların yorumlarındaki yüksekten bakışın sebebini de anlamışsınızdır herhalde. Ne kadar da harika değil mi; ekonomi kanalları Elvis dolu!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder