Bankalar verdikleri kredi kartları ile daha hayatlarına başlamadan kredi ratinglerini bozdukları, yapmacık konuşma tarzına sahip olduğu düşünülen, davranışlarında dertsiz bir manasızlık var gibi görülen, cebindeki parayı bugün nereye harcayacak diye hayıflanılan ya da bunlardan hiçbir şey olmaz diye düşünülen üniversite öğrencilerine mutlaka bir yerlerde rastlamışsınızdır. Sosyal medyadaki cesur ve kışkırtıcı sözlerini beğenmeyen de çoktur. Sürekli aile parası yedikleri için ekonomi hakkında da pek bir şey bilmezler ne de olsa. Eğer ekonomiyi takip etmek istiyorsak onca şöhretli ekonomist dururken kimse üniversitelileri takip etmez. Kahramanlarımız hep ünlü birileridir mutlaka. Acaba şu üniversiteli ne diyor diye izleyen ya da anlamaya çalışan bir kişi çıkmaz. Ben onları dinlerim diyenler de emin olun kendi hayran kitlesinin azalmaması için onlara mecburiyetten katlanırlar; hepsi o. Yoksa kendisine twitter'da ödevleriyle ilgili akıl soran öğrencilere yol gösterecek bir vizyon vermek dururken, "Ödev konularına yardımcı olmuyorum. Aksi takdirde herkes ödevini bana yaptırmaya kalkıyor." şeklinde zevzekçe cevaplar veren şöhretli ekonomistlerimiz olmazdı. Neyse konumuz bu değil. Ne dersiniz, sizce üniversitelilerin ne dediğine pek kulak asmamalı mıyız? Okullarında öğrendikleri ve gerçek hayatla ilgisinin pek olmadığını düşündüğümüz karmaşık formüllerle dolu bilgileri ile ekonomi hakkında yaptıkları yorumlar bir işe yaramaz mı?
Bugün sosyal medyada bir bilgiyle karşılaştım. Eren K. adındaki üniversite öğrencisi, merkez bankası başkanı bu yıl sonunda dolar kuru 1,92 olur dediğinde inanmamış ve oturmuş düşünmeye başlamış. Okulda öğrendiği bilgileri ve okuduğu haberleri değerlendirerek, tabi yüksek sezgi yeteneğini de ekleyerek dolar kurunun 2,13 olacağını söylemiş. Bunu da sosyal medyadan duyurmuş. Bugün ortaya çıkan tablo ise tamamen onu teyit ediyor. Eren, şöhretli ekonomistlerin aptal görünmemek için yorum yapmaktan özenle kaçındıkları bir alanda herkesin hayranlık duyması gereken bir iş başarmış. Peki ama bu işten ne kazancı olacak dersiniz? Elbette ki hiçbir şey; kazananlar yine öğrencilere yol göstermemek için her türlü kurnazlığı deneyen şöhret düşkünü kişiler olacaktır. Neden mi?
Bir zamanlar dünya ekonomisinin göz bebeği olan Enron battığında basın Sherron Watkins adında sahte bir kahraman yaratmıştı. Söylenen oydu ki şirketin üst düzey yöneticilerinden S.Watkins, mali tablolardaki muhasebe hilelerini yönetime önceden iletmişti. İyi de bir kaç iç yazışma ile yapılan uyarılar sonucunda hiçbir şey çıkmadıysa bu kişinin abartılıp ünlü yapılmasını gerektirir mi? Milyarlarca dolar zarar eden sıradan insanların acılarını hafifletir mi? Elbette etmez. S.Watkins'in yapması gereken kamu otoritelerini de haberdar etmek ve basına olay patladıktan sonra değil, patlamadan önce açıklama yapmaktı. Ama o her şey olup bittikten, insanlar mal varlıklarını kaybettikten sonra basına açıklama yaparak bu işten çıkar elde etmeye çalışan bir fırsatçıydı. Fakat yine de Enron'un batacağını daha önceden herkese duyuran birileri vardı.
Enron’un iflasından iki yıl önce, Cornell Üniversitesinde okuyan 6 öğrenci dönem ödevlerini yapmak için bir araya gelirler. Hocalarının derslerde kendilerine öğrettiği Beneish modeli, Lev and Thiagarajan indicators, Edwards-Bell-Ohlsen analizi gibi karmaşık teknikleri kullanarak Enron'un mali tablolarını incelerler. Hocalarının kendilerine öğrettiği karmaşık modelleri birer birer uygularlar ve sonunda raporlarını oluştururlar. Hocaları Charles Lee bu kalınca raporun ilk sayfasını açınca gördüğü şey karşısında şok olur. Çünkü raporun ilk sayfasında büyük harflerle şöyle yazıyordu: “Şirket iflasa gidiyor, satın!”
Charles Lee, analizde kullanılan modellere son derece güveniyordu ama çıkan sonuç güvenilir gelmemişti ona. Hatta gülünç gelmişti. Tüm profesyoneller "alın" tavsiyesi verirken satın demek anlamlı bir karar olamazdı. Kaldı ki bu kadar tecrübeli insanın göremediği bir şeyi birkaç öğrencinin görebilmesi de komikti. Öğrencilerin bir yerlerde büyük hatalar yaptıklarını düşündü ve hepsine düşük not verdi.
Oysa çok geçmeden gerçek ortaya çıkmıştı. Üniversitelilerin öngörüleri doğru çıkmıştı. Fakat bu işten para kazanan kişi ise maalesef çıkarcı Sherron Watkins'ti. Hayatın bu acı kuralı bugün de değişmiş değildir. Merkez Bankası Başkanı büyük bir öngörü hatası yaparken umursamaz, düzensiz, yapmacık ve işe yaramaz üniversiteli doğruyu görebilmiştir. Fakat bu işten kazançlı çıkacak olan o üniversite öğrencisi olmayacaktır elbette. Hata yapanlar kendilerini kahraman gösterecek bir sosyal mühendislik mutlaka gerçekleştireceklerdir.
Yaptığın tahminler doğru çıkmıyor diye birden canın üniversiteye mi gitmek istedi tahminci abim. Bence hiç durma, en iyisini yaparsın. Haa, unutmadan, sana son olarak güzel de bir haberim var: Üniversitede kızlar teklif ediyormuş:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder