ABD Sermaye Piyasası Kurumu SEC’in Goldman Sachs hakkında yürüttüğü soruşturma her gün yeni bir faza giriyor. Dün ulaşılan nokta itibariyle, ABACUS CDO adlı son derece karmaşık yapıya sahip bir enstrumanın belirli bazı taraflara satılmasının altındaki bulanık senaryolar araştırılıyor.
2004-2007 yılları arasında Goldman Sachs Abacus denilen bu finansal işlemi 23 kez tekrarlayarak 7.8 milyar $’lık bir işlem hacmi yaratmış görünüyor. Boncukları birbirinden ayırma üzerine kurulu genel muhasebe sistemlerine göre ters mantıkla hareket ederek, tüm boncukları birbiriyle karıştırıp bir abaküs yaratma üzerine kurulu bir finans matematiğini de yaratarak.
Abacus CDO’ların nasıl çalıştığına geçmeden önce bu yapıyı oluşturan temel kavramları CDO ve CDS’yi kısaca yeniden tanımlayalım. CDO’lar (collateralized debt obligations) bir çeşit yapılandırılmış varlığa dayalı menkul kıymetlerdir. Değerini bağlı olduğu dayanak varlığın değerinden alıyor. Genellikle sabit getirili menkul kıymetler üzerine inşa ediliyorlar. Kriz döneminde en çok mortgage kredileri kullanıldı. Riski çeşitlendirerek yayması nedeniyle son derece inovatif bir enstruman olduğu düşünülen CDO’lar, finansal krizin ABD’nin tamamında konut ve mortgage sektörünü çökerteceğinin hesaplanamaması nedeniyle zaman içinde tüm kredibilitesini kaybetmeye başlamıştır.
Kredi temerrüt swap’ları olan CDS’ler (credit default swap) ise belli bir prim karşılığı satılan kredi korunma sözleşmeleridir. Genellikle bono veya kredi portföyüne sahip yatırımcılar, bu varlıklarını sigorta ettirerek olası tahakkuk riskinin önüne geçmiş olurlar.
Bu tanımlardan sonra Abacus CDO’yu biraz daha ayrıntılı anlatmaya çalışalım. Belli bir varlık portföyü üzerine inşa edilen CDO’lar yerine Abacus CDO’da CDS’ler üzerine inşa edilen bir portföy yaratılmıştır. Yani finansal tanımı ile sentetik CDO oluşturulmuştur. CDS’lerden bir portföy meydana getirilerek dayanak varlık oluşturulmuş ve üzerine menkul kıymet yazılarak seküritizasyon tamamlanmıştır.
Bu işlemde dikkatten kaçmaması gereken bir ayrıntıyı da belirtmek yerinde olacaktır. Dayanak varlık olan CDS’lerde nakit akışı sadece sigorta ettiği kredi portföyünde tahakkuk durumu oluştuğunda meydana geleceğinden, seküritizasyon da ancak o aşamada gerçekleşmiş olacaktır.
CDO’lar bir anlamda hedge fona benzerler. Hem uzun hem de kısa pozisyon almaya imkan tanıdıklarından aktif bir yönetimleri vardır. Aynı zamanda ABD düzenlemelerine göre de kontrol dışı araçlardır. CDO’lar herhangi bir varlık üzerine inşa edilebilirler. Abacus CDO’larda CDS’ler üzerine inşa edildikleri gibi.
Abacus CDO’larda kullanılan CDS’ler, mortgage bazlı menkul kıymetleri sigorta eden CDS’lerdir. Yani Goldman Sachs’ın elinde aslında mortgage bazlı menkul kıymetlerden oluşan bir portföy bulunmaktadır. Bu menkul kıymetler de yüksek getiri vaatleriyle yatırımcılara çoktan satılmıştır. İşte bu noktada Paulson&Co. adlı hedge fon, mortgage piyasasında büyük bir çöküşün yaşanacağını tahmin ederek, mortgage varlıklara endeksli tüm enstrumanlarda kısa pozisyon almaya başlamıştır. Talebin kimden geldiği henüz bilinmese de, Goldman Sachs Abacus CDO’ları Paulson&Co.’ya satmaya başlar. Mortgage piyasasında bir bozulma olmadığı sürece, tüketiciler aldıkları kredilerin taksitlerini ödeyecekler, kredilerin üzerine inşa edildiği menkul kıymetler faiz ödemelerini gerçekleştireceklerdir. Ama tam tersi oldu tabi ki. Krizle birlikte mortgage bazlı menkul kıymetler tahakkuka düşmeye başladı ve yatırımcıların kaybettiği paralar Abacus CDO gibi sözleşmelerle diğer taraflara akmaya başladı.
Bu dönemde Goldman Sachs’a gelen yatırımcılar, mortgage piyasası üzerine hangi pozisyonu aldılarsa, Goldman Sachs hemen sonrasında alınan pozisyonun tersini Abacus CDO sözleşmeleriyle diğer taraflara sattı. Böylece Goldman Sachs sözleşme düzenleyici olarak taşıdığı riskleri, renkli abaküs boncukları misali birbirine karıştırarak büyük paralar kazandı.
Yatırımcıların bu hikayeden çıkarmaları gereken derse gelince, casino’da kasaya karşı kazanmanın zor olduğunu zaten herkes biliyordur.
2004-2007 yılları arasında Goldman Sachs Abacus denilen bu finansal işlemi 23 kez tekrarlayarak 7.8 milyar $’lık bir işlem hacmi yaratmış görünüyor. Boncukları birbirinden ayırma üzerine kurulu genel muhasebe sistemlerine göre ters mantıkla hareket ederek, tüm boncukları birbiriyle karıştırıp bir abaküs yaratma üzerine kurulu bir finans matematiğini de yaratarak.
Abacus CDO’ların nasıl çalıştığına geçmeden önce bu yapıyı oluşturan temel kavramları CDO ve CDS’yi kısaca yeniden tanımlayalım. CDO’lar (collateralized debt obligations) bir çeşit yapılandırılmış varlığa dayalı menkul kıymetlerdir. Değerini bağlı olduğu dayanak varlığın değerinden alıyor. Genellikle sabit getirili menkul kıymetler üzerine inşa ediliyorlar. Kriz döneminde en çok mortgage kredileri kullanıldı. Riski çeşitlendirerek yayması nedeniyle son derece inovatif bir enstruman olduğu düşünülen CDO’lar, finansal krizin ABD’nin tamamında konut ve mortgage sektörünü çökerteceğinin hesaplanamaması nedeniyle zaman içinde tüm kredibilitesini kaybetmeye başlamıştır.
Kredi temerrüt swap’ları olan CDS’ler (credit default swap) ise belli bir prim karşılığı satılan kredi korunma sözleşmeleridir. Genellikle bono veya kredi portföyüne sahip yatırımcılar, bu varlıklarını sigorta ettirerek olası tahakkuk riskinin önüne geçmiş olurlar.
Bu tanımlardan sonra Abacus CDO’yu biraz daha ayrıntılı anlatmaya çalışalım. Belli bir varlık portföyü üzerine inşa edilen CDO’lar yerine Abacus CDO’da CDS’ler üzerine inşa edilen bir portföy yaratılmıştır. Yani finansal tanımı ile sentetik CDO oluşturulmuştur. CDS’lerden bir portföy meydana getirilerek dayanak varlık oluşturulmuş ve üzerine menkul kıymet yazılarak seküritizasyon tamamlanmıştır.
Bu işlemde dikkatten kaçmaması gereken bir ayrıntıyı da belirtmek yerinde olacaktır. Dayanak varlık olan CDS’lerde nakit akışı sadece sigorta ettiği kredi portföyünde tahakkuk durumu oluştuğunda meydana geleceğinden, seküritizasyon da ancak o aşamada gerçekleşmiş olacaktır.
CDO’lar bir anlamda hedge fona benzerler. Hem uzun hem de kısa pozisyon almaya imkan tanıdıklarından aktif bir yönetimleri vardır. Aynı zamanda ABD düzenlemelerine göre de kontrol dışı araçlardır. CDO’lar herhangi bir varlık üzerine inşa edilebilirler. Abacus CDO’larda CDS’ler üzerine inşa edildikleri gibi.
Abacus CDO’larda kullanılan CDS’ler, mortgage bazlı menkul kıymetleri sigorta eden CDS’lerdir. Yani Goldman Sachs’ın elinde aslında mortgage bazlı menkul kıymetlerden oluşan bir portföy bulunmaktadır. Bu menkul kıymetler de yüksek getiri vaatleriyle yatırımcılara çoktan satılmıştır. İşte bu noktada Paulson&Co. adlı hedge fon, mortgage piyasasında büyük bir çöküşün yaşanacağını tahmin ederek, mortgage varlıklara endeksli tüm enstrumanlarda kısa pozisyon almaya başlamıştır. Talebin kimden geldiği henüz bilinmese de, Goldman Sachs Abacus CDO’ları Paulson&Co.’ya satmaya başlar. Mortgage piyasasında bir bozulma olmadığı sürece, tüketiciler aldıkları kredilerin taksitlerini ödeyecekler, kredilerin üzerine inşa edildiği menkul kıymetler faiz ödemelerini gerçekleştireceklerdir. Ama tam tersi oldu tabi ki. Krizle birlikte mortgage bazlı menkul kıymetler tahakkuka düşmeye başladı ve yatırımcıların kaybettiği paralar Abacus CDO gibi sözleşmelerle diğer taraflara akmaya başladı.
Bu dönemde Goldman Sachs’a gelen yatırımcılar, mortgage piyasası üzerine hangi pozisyonu aldılarsa, Goldman Sachs hemen sonrasında alınan pozisyonun tersini Abacus CDO sözleşmeleriyle diğer taraflara sattı. Böylece Goldman Sachs sözleşme düzenleyici olarak taşıdığı riskleri, renkli abaküs boncukları misali birbirine karıştırarak büyük paralar kazandı.
Yatırımcıların bu hikayeden çıkarmaları gereken derse gelince, casino’da kasaya karşı kazanmanın zor olduğunu zaten herkes biliyordur.
CDO sistemi hakkında ayrıntılı bilgiyi Finansal Krizin Gizli Doğası: Maça Kızı Efekti adlı kitabımda bulabilirsiniz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder