15 Şubat 2015 Pazar

6 adımda Merkez Bankası gibi açıklama yapma!

Artık Fed kadar önemli bir Merkez Bankamız var. Onunla yatıp onunla kalkıyoruz. Açıklamalarını günler önceden beklemeye başlıyoruz. Acaba ne yapacak, faizi düşürecek mi, büyüme hedefini yükseltecek mi, parasal sıkılaştırma yapar mı, yönetime kafa tutar mı gibi birçok sorunun yanıtını artık sokaktaki vatandaş bile merak ediyor. Peki, yapılan açıklamayı ne kadar anlıyoruz?

Merkez Bankalarının açıklamaları yüksek düzeyli teknik bir edebiyat içerdiğinden sokaktaki insanın anlayabileceği tarzda değildir. Hatta muhtemelen sıradan ekonomistlerin bile anlayamayacağı şekildedir. Ekonomistler herhangi bir Merkez Bankası açıklamasına yorum yapmadan önce diğer ekonomistlerin yorumlarına bakarlar. Çünkü yanlış anlama ya da hiç anlamama riski oldukça yüksektir.

Bundan daha önemlisi, birçok büyük iktisatçıya göre bu açıklamaların hiçbir anlamı yoktur. Tüm açıklama, aşırı bir kendine güven ve güç paranoyası ile sunulan anlaşılması güç bir retorikten ibarettir. Belli bir dönem içinde yapılan açıklamaları ardı ardına okuduğunuzda mantık sıçramaları ve yüksek ilişkisizliği fark etmek zor değildir. O nedenle bu açıklamalar politikadan öteye bir anlam ifade etmez.

Aslında Merkez Bankasını anlamak ve onun gibi açıklama yapmak o kadar da zor değildir. Eğer aşağıdaki adımları takip ederseniz, siz de Merkez Bankasını anlayabilir ve onun gibi "derin" açıklamalar yapabilirsiniz. Nasıl mı?

6 adımda Merkez Bankası gibi açıklama yapma:

1- Kafa karıştırıcı sözler kullanın
Kolay anlaşılır, açık seçik cümleler yerine karmaşık ve kafa karıştırıcı olanları kullanın. Söylediğiniz çok şey anlatır gibi görünüp hiçbir şey anlatmasın. Mesela şöyle diyebilirsiniz: "Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir." Ne kadar harika değil mi, duruş, önlem, hız, düzey, seyir gibi birçok fiziksel kavram salata haline gitirilmiş. Sorsan tüm ekonomistler anlamıştır ama kesin olan bu cümlenin ne anlattığının belli olmadığıdır.

2- Ağız kalabalığı yaratın
İnsanların sizi anlayıp soru sormasını engellemek için araya iletişimi koparabilecek cümleler serpiştirin. Böylece kendinizi dış etkenlere karşı korumuş olursunuz. Şöyle bir cümle uygun olabilir: "Küresel talep zayıflarken iç talep büyümeye daha fazla katkı vermeye başlamıştır." Anlamlandıralım derseniz, azalan bir şeyin büyüyen bir şeye katkı verdiği gibi saçma bir mantık karşınıza çıkacaktır. Bu karmaşayı anlamlandırma çabasına gireceğinizi hiç sanmıyoruz.

3- Resmi geveleyin
Bu yöntemde sözcükler tek tek kolayca anlaşılabilirken cümlenin ne demek istediği pek anlaşılmaz. Resmi bir dilin kullanılması sonucu insanlar ya anlamazlar ya da yanlış anlarlar. Şu cümle harika bir örnek olabilir: "Bununla birlikte, tüketici kredilerinin ılımlı seyri ve dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler cari dengedeki iyileşmeyi destekleyebilecektir." Tüketici kredisi, dış ticaret haddi, cari denge gibi kavramları aynı cümlede kullanabilen birine emin olun kimse bir şey diyemez.

4- Özel sözcükler kullanın
Raporlarda sık sık kullanılan sözcükleri kullanın. Mesela kavramsal, bütünsel, süreç, yaklaşım, uyarlama, aşamalı, sıkı duruş, eğilim vs. gibi sözcükleri bolca kullanın. Örneğin şöyle: "Yılın başında alınan makroihtiyati önlemlerin ve para politikasındaki sıkı duruşun çekirdek enflasyon eğilimi üzerindeki olumlu etkileri gözlenmektedir."

5- Günlük hayattan kavram ekleyin
Cümlelerin arasına günlük hayatta kullanılan gelişigüzel birkaç sözcük serpiştirmeyi ihmal etmeyin. Böylece halkın hassasiyetlerini de çok iyi bildiğinizi göstermiş olursunuz ki, artık kral sizsiniz. Halkımızın en hassas olduğu konulardan birinin gıda fiyatları diğerinin de enflasyon olduğunu düşünürsek şu cümle harika olacaktır: "Gıda fiyatlarındaki yüksek seyir ise enflasyon görünümündeki iyileşmeyi geciktirmektedir."

6- Nitelikli sallayın
Finans dünyası her gün yeni sözcükler ve deyimler keşfediyor. Yeni bir sözcüğün cümle içinde kullanılmasının ne kadar faydalı olduğunu ilkokul ikinci sınıfta görmüşsünüzdür mutlaka. Üstelik bu sözcüklerin kullanımı sizi işinize vakıf, yetkili biri olarak gösterecektir. Böylece kimse size soru soramayacaktır. Geç likidite penceresi, fiyatlama davranışları, getiri eğrisi, sıkı duruş gibi kavramlar nitelikli sallamak isteyenlere önerilir. Mesela şöyle bir cümle uygun olacaktır: "Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir."

Şimdi kısa bir ders özeti yapalım ve öğrendiklerimizi yeniden hatırlayalım. Her konunun sonunda verdiğimiz örnek cümleleri yan yana yazalım ve yeniden okuyalım:

"Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Küresel talep zayıflarken iç talep büyümeye daha fazla katkı vermeye başlamıştır. Bununla birlikte, tüketici kredilerinin ılımlı seyri ve dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler cari dengedeki iyileşmeyi destekleyebilecektir. Yılın başında alınan makroihtiyati önlemlerin ve para politikasındaki sıkı duruşun çekirdek enflasyon eğilimi üzerindeki olumlu etkileri gözlenmektedir. Gıda fiyatlarındaki yüksek seyir ise enflasyon görünümündeki iyileşmeyi geciktirmektedir. (...) Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir."

Dikkatli okuyucular yukarıdaki metnin Merkez Bankasının 20 Kasım 2014 tarihinde yaptığı açıklamanın birebir aynısı olduğunu fark etmişlerdir. Öyleyse yeniden düşünelim: Sizce bu açıklama ne demek istiyor olabilir?

Yukarıdaki altı adımı göz önüne alarak değerlendirdiğinizde muhtemelen siz de bizimle aynı çıkarımı yapacaksınız. Bu tür açıklamalar birkaç ekonomist hariç geriye kalan herkes için tek bir şey ifade edebilir: Saçmalık!

Merkez Bankalarının aşırı kendine güven, geleceği gerçekleştirebilme ve güç paranoyası ile yaptığı bol retorikli açıklamaları Kırmızı Başlıklı Kız hikayesi ile de özetleyebiliriz. Yani Merkez Bankasından Kırmızı Başlıklı Kız hikayesini anlatmasını isterseniz şöyle anlatacaktır:

"Kırmızımsal başlığıyla genç bir kız büyükannesine doğru seyretme eğilimindedir. Yolda karşısına çıkan kurda karşı sıkı bir duruş sergileyemez ve büyükannesiyle ilgili bazı verileri açıklar. Kurt bunları değerlendirir ve yüksek bir hızla kadını yiyerek yatağında uzun pozisyon alır. Kırmızımsal başlıklı kız eve vardığında büyükannesinin sesindeki değişikliği iyimser karşılar ve temkinli bir duruş sergileyemez. Kurt, midesinde ilave sıkılaştırmaya gider ve kırmızımsal başlıklı kızı da mideye indirir. Yoldan geçen bir avcı, kurdun mideye indirme haddini aştığını düşünür ve kurdun midesini üst bandından alt bandına doğru yarar. Kırmızımsal başlıklı kız ve büyükanne eski güçlü duruşlarına yeniden geri dönerler."

Bundan sonraki Merkez Bankası açıklamasını emin olun artık daha iyi anlayacaksınız.

Hiç yorum yok: