4 Şubat 2015 Çarşamba

Sebze bulamayan et yesin!

Dünkü enflasyon rakamlarını herkes görmüştür, o nedenle üstünde durmayacağız. Bununla birlikte rakamların görünmeyen bir tarafına dikkatinizi çekmek istiyoruz. Sorumuzu sorarak başlayalım: Sizce bu rakamlar ne demek oluyor?

Dün yayınlanan enflasyon rakamlarına göre fiyatı en çok artanlar listesinde en tepede patlıcan, kabak ve salatalık yer alıyor. Aylık artış oranları sırasıyla %61, %52 ve %34 olarak gerçekleşmiş. Konu hakkında yorum yapan tüm ekonomistler, bu sebzelerdeki artışın nedenini mevsimsel faktörlere bağlamışlar. Yani her zamanki gibi "panik yok, zamanla oturur" demek istiyorlar. İki ay sonra her şey normale döner, hatta fiyatı en çok düşenler arasında görürsünüz ve rahat rahat yersiniz demeye getiriyorlar. Ama her zamanki gibi yüzeysel çıkarım yapıyorlar, detay araştırmaya gitmiyorlar ve bazal metebolizmayı fazla zorlamadan konuşuyorlar. Gerçek hiç de onların söylediği gibi değil. Yani sorun mevsimsel değil, "cüzdansal".

Gerçeği bulmak için TÜİK'in verilerine başvurduk. 2000 ile 2013 yılları arasındaki sebze tüketimlerini inceledik. Acaba halkımız hangi sebzeleri ne miktarda tüketiyor diye baktık. Son onüç yıl içinde bazı sebzelerin kişi başına tüketim miktarı artarken bazılarının azaldığını gördük. Aşağıdaki tabloda bu yıllar arasında tüketim miktarı azalan bazı sebze ve bitkileri görüyorsunuz.

Tablodan da anlaşılacağı üzere, taze soğan 2000 yılında kişi başına 2,93 kg. tüketiliyorken 2013 yılında 1,55 kg. tüketilmeye başlanmış. Yani son onüç yılda tüketim %47 azalmış. Keza patlıcanın tüketimi %24, bakla ve salatalığın tüketimi ise %20 azalmış. Kişi başına tüketim miktarı düşen diğer sebze ve bitkilere de tabloda yer verilmiştir.

Tüketim miktarlarındaki düşüş gerçekten düşündürücü. Pırasa, patlıcan, kuru ve yeşil soğan ve hatta patates gibi en temel sebzelerin tüketimin azalmasının bir nedeni olmalı? Acaba neden fiyatlardaki artış olabilir mi?

Bunu öğrenmek için aynı yıllar arasındaki fiyat farklarına baktık. TÜİK'in yayınladığı üretici fiyatlarını karşılaştırdık. Acaba bu sebzelerin fiyatları 2000 ila 2013 yılları arasında nasıl değişmiş?

Tablodan da anlaşılacağı üzere taze soğanın üretici fiyatı %627 artmış görünüyor. Yani fiyatı son onüç yılda 6 kat yükselmiş. Bununla birlikte baklanın fiyatı %500, salatalığın %647, patlıcanın ise %447 artmış görünüyor. Kaba bir yaklaşımla fiyatlar 5 kat artmış. Üstelik bunlar sadece üretici fiyatları. Bunların üzerine üreticiden tüketiciye olan halkaların kar payları da eklendiğinde fiyatlar 10-15 mislini buluyor. Aynı dönemler arasında asgari ücretin 6-7 kat arttığını düşünürsek sorunun nerede olduğu ortaya çıkıyor. Bu sebzeler artık tüketilemiyor, çünkü fiyatlar, gelirin artış hızından daha yüksek bir hızla artıyor. İnsanlar kısıtlı bütçelerini belli sebzelere dağıtıyor ve bazı sebzelere talep azalıyor.

Anlaşılacağı üzere, enflasyon oranı açıklamalarında salatalık, kabak ve patlıcanın fiyat artışı ekonomistlerin dediği gibi mevsimsel değil, ücretseldir. Çünkü bu ürünlerin fiyatı normale dönse de talep azalmaktadır. İnsanlar normale dönmüş fiyatları bile artık yüksek bulmakta ve tüketim yapamamaktadır. Bu sebzelerin tüketiminde görülen azalma devam ederse muhtemelen birkaç onyıl sonra resimlerini ansiklopedilerde görüyor olacağız.

Bu rakamlardan çıkacak en önemli sonuç şudur. Halkın enflasyonu denilen ve enflasyon oranları açıklandığında bir türlü görülemeyen gerçek enflasyon burada saklıdır. Fiyatlar, ücretlerin iki katından daha yüksek bir hızla artmakta ve sonuçta tüketim azalmaktadır. İnsan vücudunun en temel ihtiyaçları arasında yer alan sebzeleri bile artık tüketemez olduk. Ne diyelim, sebze bulamayanlar et yesin!

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Ilginc bir analiz. Ancak istatistiksel calismaniz "Bunların üzerine üreticiden tüketiciye olan halkaların kar payları da eklendiğinde fiyatlar 10-15 mislini buluyor." cumlesi ile baska bir boyuta tasinmis. Acikcasi ben mantigini anlamadim. Yani sogan 0.26 TL iken varsayalim tuketici fiyati .52 TL olsun, sizin istatistiksel olmayan calismaniza gore su an perakende satis fiyati 5.2 - 7.8 TL arasinda olmasi gerekiyor. Bu da 13 yilda yasanan o ekonomik krizlere ragmen kar marjinin olaganustu arttigini gosterir. Eger kar marji bu denli artmissa, talep patlamasi yasanmis demek ki! Yine sizin argumaninizla celisiyor. Kar marjinin sabit kaldigini varsayarsaniz ki tersi durum daha olasi ve mantikli, sebze fiyatlari asgari ucretten daha az artmis demektir. Selamlar.

Adsız dedi ki...

2 dönem arası Enflasyon oranı verilmemiş. Bir de toplam sebze tüketimi eksik. Gerçekten sebze tüketimi azaldı mı yoksa başka yere mi kaydı