Merkez Bankası başkanlarının ne iş yaptığını tam olarak açıklayan bir bilgiye ekonomi kitaplarında pek rastlayamazsınız. Bilinen çok az şeyden biri telefonu kaldırarak kısa vadeli faiz oranlarını indirme yetkisine sahip olduğudur. Zaten bu aralar bizi ilgilendiren kısmı da bu. Peki indirim olacak mı?
Faiz indiriminin önündeki en önemli engel her zamanki gibi enflasyon. Ülke bir türlü enflasyon sorununu çözebilmiş değil. Yıllar itibariyle nominal değerler azalış gösterse de global perspektifte bakıldığı zaman hala çok yüksek bir enflasyon oranına sahibiz. Daha açık şekilde söylersek dünyanın en yüksek enflasyon oranlarından biri maalesef bizde. Şekeri karneyle aldığı günleri hatırlayıp o tarihten sonra dünyadaki ve ülkesindeki gelişmeleri eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirme kudretinden mahrum kalmış birçok vatandaş için enflasyon canavarını yendik masalı anlatılıyor ama gerçek hiç de öyle değil.
Dünya Bankası 2015 yılı enflasyon oranlarını geçtiğimiz günlerde yayınladı. Şu ana kadar enflasyon oranını bildiren ülke sayısı 155. Bu 155 ülkenin enflasyon oranlarına karşılaştırmalı olarak baktığımızda ne kadar kötü bir enflasyon oranına sahip olduğumuzu daha yakından görüyoruz. 2015 yılı itibariyle belirlenen enflasyon oranımız %7,7 seviyelerinde.Bu rakam, enflasyon oranları düşükten yükseğe doğru sıralandığında 135. sırada yer alıyor. Yani dünyanın en düşük 135. enflasyon oranına sahibiz. Bizden daha yüksek enflasyon oranına sahip olan sadece 20 ülke yer alıyor. Tablo 50 yıl, 30 yıl ya da 15 yıl öncekine göre daha iyi değil maalesef.
Kısaca özetlersek enflasyon liginde 135. sıradayız. Bizden daha yüksek enflasyon oranına sahip sadece 20 ülke var. Onların da haritada yerini bulmak gerçekten zor. Görünen o ki, şekeri karneyle aldığımız günlerden bugüne değişen tek şey şekeri karnesiz aldığımız. Yani enflasyon yine yüksek, yine yüksek.
Bu tablo itibariyle açık olan tek bir şey var. Faiz oranını bir telefonla indirebilirsiniz ama enflasyonu indiremiyorsunuz maalesef.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder