Lehman Brothers'ın iflasının beşinci yılında ne yurtta ne de dünyada üzülen insanlar göremedik. Oysa finans tarihinin en büyük çöküşünü yaşamıştık 2008'de. Hırsın ve riskin limitsiz kullanımı büyük bir çöküş yaratmıştı. Global ekonomi o gün girdiği krizden hala çıkabilmiş değil. Bugün herkes Lehman'ı suçluyor. Finanstan biraz anlayan herkes Lehman'ın büyük hatalarını arka arkaya sıralıyor. Bir an duralım ve kendimize şu soruyu soralım: Acaba Lehman Borthers doğruyu yapmış olamaz mı?
ABD'li psikolog Abraham Maslow 1943 yılında ihtiyaçlar piramidini oluşturduğu zaman hepimiz ona hak vermiştik. Teori oldukça basit ve doğru gelmişti hepimize. Bir insan, bir kategorideki ihtiyaçlarını tam olarak gidermeden bir üst ihtiyaç kategorisine geçemez. Yani daha anlaşılır şekilde söylersek, bir fizyolojik gereksinim olan beslenme olmadan malımızı güvende tutmaya çalışmanın anlamı yoktur. Ya da beslenme ve mal güvenliğini sağlamadan kültürel ihtiyaçları tatmin etmeye çalışmayız. Bu teoride anlamlandırılamayacak ya da doğruluğundan şüpheye düşülecek hiç bir yan yoktur. Zaten en büyük psikolog saydığımız Freud bile insanları açlığa terkederseniz farkları kaybolur dememiş miydi?
Öyleyse şimdi yeniden düşünelim. Lehman ne yapmıştı; çalışanlarının karnını doyurması için yıllar boyunca abartarak verdiği maaş ve bonusları vermek için hileye başvurmuştu. Hissedarlarının karınlarını doyurması için dağıtmak zorunda olduğu temettüleri verebilmek için muhasebe oyunlarını kullanmıştı. ABD finans dünyasının birinci ihtiyacı olan büyümeyi sağlamak için türlü riskli işlemlere yönelmişti. Küresel ekonominin en temel ihtiyacı olan likiditeyi sağlamak için hırsızlık sayılabilecek para işlemleri yapmıştı. Yaptığı her şey Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisine göre doğruydu. Zaten Freud bile bunu teyit ediyordu. Birinci derece ihtiyaçlar tatmin edilmeden üst basamaklara tırmanmak imkansızdır. Karnını doyuramayan, ortağını memnun edemeyen, ülkesini ve küresel ekonomiyi mutlu edemeyen birinden malına sahip çıkmayı beklemek hepimizin kabul ettiği Maslow'un piramidine göre hatalıdır. O zaman neden Lehman'ı suçluyoruz; o hepimizin yapacağı şeyi yapmadı mı? Doğal ve bilimsel olana yönelmedi mi?
Otoritelere göre olmasa da iRRasyonel'e göre uygarlık tarihinin en önemli psikoloğu Avusturyalı Viktor Frankl'dır. Auschwitz toplama kampında geçirdiği üç yılda annesini, babasını, kardeşini ve eşini yitirmişti. Bu kadar acı ortalama bir insanın hayatı boyunca yaşayabileceği toplam acı sınırının çok çok üstündeydi. Ama o yıkılmamış ve çevresinde olup biteni meraklı gözlerle incelemişti. Maslow'un ihtiyaçlar piramidini iyi biliyordu ama gördükleri bu piramide pek uygun değildi. Kamptan kaçma imkanına sahipken kalıp hastalara yardım etmeyi seçen insanlar vardı. Kendisi açken yemeğini yanındakine verenler vardı. Öleceklerini bile bile gaz odalarına yanlarına en sevdikleri romanı alarak giren gençler vardı. Bilim gözlüğüyle olup biteni dikkatle izleyen Viktor Frankl sonunda Maslow'un piramidinin doğru olmadığını anlamıştı. Ona göre piramit değil, iki çeşit insan vardı: Soylular ve soysuzlar. Aralarındaki fark ise sadece onur ve insanlıktı.
Bugün hepimiz Lehman'ı suçlasak da onlar kabul ettiğimiz bilimsel gerçeklere göre herkesin yapabileceği bir şeyi yapmıştı. Freud ya da Maslow'un ilkelerinin en temel çıkarımı olan "açken insanlar arasında fark yoktur" varsayımına göre hareket etmişti. Yani onlar suçlu olamazdı, olmamalıydı. En temel davranış ilkelerine göre hareket edenler nasıl suçlu olurdu, öyle değil mi?
Aslında ortada tek bir gerçek var. Ne Maslow ne de Freud bu gerçeği görebilmiş. Bugün herkesin kabul ettiği ihtiyaçlar teorisi suçun dışsal faktörlere bağlanması gibi büyük bir çatlak içermektedir. Lehman'ı suçlu görürsek sahip olduğumuz bilimsel ilkelere aykırı davranmış oluruz. Çünkü Lehman bu ilkelere göre hareket etmiş ve maalesef doğruyu yapmıştı.
Bu çatlağı fark edip doğruyu gören ise sadece Viktor Frankl'dı. Ona göre gaz odalarını icat edenler de orada ölenler de insanlardır. Öyleyse öleceksek sefilce değil, gururla ölmeliyiz.
Eğer Lehman Brothers'ın bir hatası varsa o da şudur: Frankl'ın ilkelerine göre değil Maslow'un ilkelerine göre hareket etmek! Hepimiz gibi öyle değil mi?
1 yorum:
Victor Frankl!!!
Yorum Gönder