"Bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı" başlıklı yeni düzenleme sonrasında hisse senedinin "h"sini demeye korkar olduk. Kulaktan kulağa oynayarak analiz yapacağız bundan sonra herhalde. Sosyal medyadaki birçok akıllı, girişimci ve krala çıplak demekten çekinmeyen "sivri" analistler artık Buffettvari aforizmalar paylaşarak günlerini geçiriyorlar. Yani bir nevi "Penguen Belgeseli" kıvamındalar. Yazık... Düzenleme değişmediği sürece piyasamız en önemli yeteneğini maalesef kaybedecek: Yatırımcıyı koruma!
Yanlış okumadınız; yatırımcıları korumak adına çıkarılan bu yasa, piyasanın en önemli yeteneği olan gerçeği herkesten önce görme ve yatırımcıya fener olma özelliğinin yok olmasını sağlayacak bir risk içeriyor. Piyasalar herkesten önce görür, anlar ve karar verir. Maalesef bundan sonra göremeyecek, anlayamayacak ve doğru karar veremeyecek bir piyasamız olabilir. Nasıl mı?
Celera şirketinin adını duyanlar olabilir ama büyük çoğunluğun duymadığına eminiz. Onun adını duymamamızı sağlayanlar, sosyal medyada "yalan, yanlış" yorum yapan bir grup analistti. Aslında dünyayı dolandırma projesi mükemmel şekilde tezgahlanmıştı. 26 Haziran 2000 tarihinde Beyaz Saray'daki müthiş gösteriye ABD Başkanı Bush, İngiltere Başbakanı Blair ve Celera'nın yöneticisi Graig Venter katılmıştı. Basın açıklaması "yüz bin yıllık insanlık tarihindeki dönüm noktası" nidalarıyla başlamıştı. Herkes zafer sarhoşuydu. Yarının ekonomisini yönlendirecek hikaye o an pazarlanmaya başlamıştı. İnsanoğlunun genetik şifresinin çözüldüğü tüm dünyaya duyuruluyordu. Artık tüm insanlık rahat bir nefes alabilirdi. Kanserden şizofreniye her hastalığın kökü kurutulacaktı. Belki ölümün bile çaresi bulunabilecekti.
Herkesin mutluluktan havaya uçtuğu dakikalarda bir hisse senedi forumunda birkaç "yalan, yanlış" yorum yapan analist şeytanca bir tartışmaya girmişlerdi: "İnsan bedenindeki yüz bin farklı proteini kodlamak için teknik açıdan 90 milyon DNA baz çiftine ihtiyaç var... Bedenimizde 3 milyardan fazla baz çift var... Bu aşırılığın çoğu lüzumsuz... DNA'nın %95'inden fazlası intronlardan oluşur... Mükerrer ve kodlanamayacak saçmalıklardan oluşan uzun bir bölüm... Öyleyse genle genetik dolgu arasındaki ayrım silikleşir... Biyoloji genin ne olduğunu tanımlayamaz... Bu proje bilimsel değil, çok fazla yoruma ihtiyaç duyuyor..."
Tartışmanın etkileri bir anda piyasaya sıçradı. (En azından konuyu sonradan inceleyen piyasa entellektüelleri -başta Jonah Lehrer ve Jason Zweig için böyle.) Celera hisseleri basın açıklamasının olduğu gün %10, ertesi gün %13 düştü. Sonraki yıllarda da düşüş devam etti. Eğer o "yalan, yanlış" konuşan analistler olmasaydı, Amerika ve birçok ülke insanına Celera hisseleri çok yüksek fiyatlardan satılacaktı. Gerçek anlaşıldığında ise masum insanlar alın teriyle biriktirdikleri paralarını kaybedeceklerdi.
Nerede biz de böyle analistler diyorsanız, yanılıyorsunuz. Piyasaları anlamamış olduğunuzu gösterir. "Yalan, yanlış" konuşan analistler ülkemizde de mevcuttur. Piyasaların bu yüzünü de takip edenler mutlaka onları tanıyacaklardır. Biz sadece bir örnek vermekle yetineceğiz. Çimsa Çimento, 15 Temmuz 2014 tarihinde KAP'a bir açıklama göndererek Sançim Bilecik Çimento şirketini satın alacağını bildirdi. Bu önemli satın alımın şirketin mali verilerini oldukça güçlendireceği açıktı. Açıklama yapıldığı an Çimsa hisseleri 13,14 TL seviyelerindeydi. Beklenti şirketin hisselerinin %2-5 arasında yükseleceği yönündeydi.
Ama biraz ötede, bir sosyal medya forumunda, "yalan, yanlış" konuşan bir analist grubu hararetli bir tartışmaya başlamıştı: "Oyun oynanıyor... Havagazı... Yatırımcının farketmediğini, bazı şeyleri görmediğini zannediyorlar..."
Tartışmanın alevi kısa sürede piyasaya sıçramıştı. (En azından biz öyle olduğunu tahmin ediyoruz.) Şirket hisseleri günü değer kaybıyla 13,04 TL seviyelerinden kapatmıştı. Ertesi gün de aynı seyrini korumuştu. "Yalan, yanlış" konuşan analistler tam olarak neyi görmüşlerdi, açıkça söylemiyorlardı ama söylediklerini teyit eden açıklama 6 ay sonra KAP'a bildirilmişti: Şirket satın alımdan vazgeçmişti. Yani yatırımcı bir kere daha gereksiz balondan korunmuştu.
Kısaca yeniden özetleyelim. Piyasaların görme, anlama ve karar verme yetenekleri çok seslilik muhafaza edildiği sürece mümkün olabilir. Düşünceyi suçtan ayırt edemeyip her fikre suç etiketi yapıştırırsak, koruyalım dediğimiz yatırımcıyı daha büyük ateşe atarız. Üstelik piyasasının en büyük yeteneğini de köreltiriz. Yapmayın, yazıktır. Analisti de Penguen Belgeselcisine çevirmeyin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder