14 Haziran 2016 Salı

10 adımda Teknik Analizin zırvalık olduğunu anlama kılavuzu!

Bilgi çağındaki en önemli tehlike bilginin doğruluğu. Her gün birçok platformda, TV'de, sosyal medyada, basında, bize sunulan bilgilerle karşılaşıyoruz. Belli bir nedensellik bağı ile sunulan bilgilerin bazılarına inanıyoruz, bazılarına inanmıyoruz. Uzmanların, yöneticilerin, politikacıların, önemli kişilerin verdiği bilgilerle karşılaşıyoruz. Bazılarını doğru buluyoruz, bazılarını hatalı. Bilgi, yaşadığımız çağdaki kadar tartışılır olmamıştı. Artık onu kabul etmeden önce doğru ya da yanlış olduğuna karar vermek gibi bir görevimiz var. Hatta belki de yaşadığımız zamanın en önemli görevlerinden biri bu.

Doğruyu yanlıştan, saçmalığı gerçekten, zırvalığı hakikatten kısacası bilgiyi dezenformasyondan ayırt etmek en önemli öncelik. Fakat bir o kadar da zor. Sunulan her bilgi o kadar güzel paketleniyor ki, doğruyu yanlıştan ayırt etmek neredeyse imkansız. Peki öyleyse, bunu nasıl yapacağız?

19 yıl önce bugün kaybettiğimiz önemli bilim insanlarından Carl Sagan'ın bir kitabından yararlanan yazar Michael Shermer 10 maddelik bir kılavuz hazırlamış. Zırvalık Saptama Seti adlı bu kılavuz sizin de işinize yarayacaktır. Bu kılavuzu kullanarak karşılaştığınız bilginin doğru mu yoksa yanlış mı olduğuna birkaç adımda karar verebilirsiniz.

Zırvalık Saptama Kılavuzunu anlatırken bir örnekle de uygulamasını yapalım isterseniz. Zırvalık olup olmadığını anlamaya çalışacağımız konu Teknik Analiz olsun. Birçoklarının bileceği üzere, teknik analiz, piyasalarda oluşan tarihi fiyatlar üzerine çizilen grafiklerle ortaya çıkacak yeni fiyatları öngörmeye çalışan bir disiplin. Ekonomi bilimi tarafından geçerli bir yöntem olarak sunulan teknik analiz bugün artık ekonomi yorumculuğunun ana konusu haline gelmiştir. Ekonomi haberciliğinde grafiksiz bir yoruma rastlamak artık mümkün değil. Öyleyse gelin hep beraber hem Zırvalık Saptama Kılavuzunu öğrenelim hem de teknik analizin doğruluğunu sınayalım.

10 adımda Teknik Analizin Zırvalık Olduğunu Anlama Kılavuzu:

1- Bilginin kaynağı ne kadar güvenilir?
Her bilgi, düşünce ya da iddia belli düzeyde hata içerebilir. Önemli olan hataların rastgelelik içermesidir, yani orda, burda, şurda... Aynı düşünceyi destekleyen yönde sürekli benzer hataların yapılması bilginin kaynağından şüphelenmemizi gerektirir.

Teknik analiz tarihi verileri bir grafik haline getirir ve yorumlar. Verileri ortaya çıkaran, makul bilgiyle karara bağlanan rastlantısal yatırımcı davranışlarıdır. Rastlantısallıkla oluşan bu verileri bilimsel bir kesinlikle ortaya çıkmış gibi kabul edip üzerinden mantıklı sonuçlar çıkarmak bilginin kaynağını çarpıtmak olur.

2- Kaynak sürekli benzer iddiaları mı sunuyor?
Mesela ufolara inananlar kolay etki altında kalarak hep aynı şeylere inanma ihtiyacı duyarlar. Bilimsel verileri görmezden gelerek sapkınca bir eğilim sergilerler. Oysa onlara sunulan bilgi hep aynı şeyi saçmalar: Evrendeki tek canlı biz değiliz! Tamam güzel ama, ortada uzaylı yok.

Teknik analizin temel iddiası "geçmişte bu oldu, öyleyse şimdi bu olacak" şeklindedir. Olayların birbirinden bağımsızlığı, öngörülmezliği ve birbirlerini etkileme güçleri görmezden gelinir. "Bir finansal varlığın fiyatı geçmişinden kopamaz" gibi sapkınca bir düşünceye bağlanıp kalınır.

3- İddia bir başkası tarafından da doğrulanabiliyor mu?
Birinin ulaştığı bir sonuca bir başkası da ulaşabilmelidir. Tıpkı bir deneyde herkesin aynı sonuçlara varması gibi.

Grafik üzerine çekilen iki çizgiyle koskoca bir piyasayı belli bir yöne indirgemek, hayatında ilk kez açık araziye çıkan balta girmemiş orman yerlisinin uzakta duran ineklere verdiği tepkiye benzer: Uçuşan sinekler!

4- Dünyanın işleyişine gerçekten uygun mu?
Nijerya'dan gelen e-posta ile zengin olacağını düşünen insan pek yoktur herhalde. Eğer bu tür şeylere inanıyorsanız şu gerçeği atladığınız içindir: Dünyanın işleyişi böyle değil.

İki çizgi çekerek zengin olan insan yoktur; en azından grafikler üzerine. Yatırım dünyası maalesef böyle işlemiyor.

5- Eleştirilere yanıt verebiliyor mu?

Bir miktar kanıt bulan hemen bir düşünceyle ortaya çıkıyor. Peki, karşıt düşünceler nerede? Teorinizi yanlışlamaya çalışanlara gereken cevabı verdiniz mi? Eleştirileri yanıtladınız mı?

Bilincin kaynağı daima incelenen grafik tarafından yapılandırılır. Yani o anda borsa binasının üzerine yok edici bir yıldırım düşmesi analiz sonucunu etkilemez. Analistin bilinci sabit bir değişken gibi hizmet ederek grafiğin verdiği sonuçları etkilemez. Grafik hedef fiyatı 1150 diyorsa 1150'dir. İlave mantığa gerek yoktur.

6- Ağır basan kanıt neye işaret ediyor?
Evrim teorisini eleştirenler "Peki şu ne olacak?" diye sorarlar. Teori on bin soruyu açıklayıp birini açıklayamayabilir. Önemli olan teorideki ağır basan kanıtın ne kadar çok soruya yanıt verdiğidir. Bazı soruları yanıtlayamıyor olması teoriyi hatalı kılmaz.

Düşünsel yaratıcılık teori üretmeye değil, daha önce defalarca yapılmış analizlerin benzer şekilde yan yana getirilmesine dayanır. Yorumlarda göze çarpan tek faktör analistin keyfiliğidir. Olgular ve çıkarımlar nedenselliğin mantıksal düzenine yönelmez. Keyfi çağrışımlarla yaratılan anlamlar, bunların koordinesi ve kombinesi ile yeni bir yapılandırma ortaya konulur. Birbirinden çok farklı bilgi akışlarının yarattığı tarihsel verilere hiçbir değer atfetmeden yüksek yaratıcılık ile suni bir değer yaratılır.

7- Bilimin kuralları ile oynuyor mu?
Bir bilgi, akla mantığa uygun bilimsel kanıtlar kullanarak sonuçlara ulaşmalıdır, yoksa kendi iddiaları için sansasyon yaratır tarzda olmamalıdır.

Teknik analizde düşünme, neden sonuç ilişkileri ve bu nedenselliğin yarattığı argümanlar üzerine değil, geçmiş verilerin belli tekniklerle kolajlanmasının yarattığı çağrışımlar ve daldan dala atlayan mantık sıçramaları üzerine kuruludur. Sonuçta tutarlı bir kompozisyon ortaya konulsa da ulaşılan tüm sonuçlar zihinsel ve imgesel çağrışımlar sonucudur. Gerek ekonominin gerekse felsefenin klasik düşünme modellerinden oldukça farklı bir kavrayış şeklidir teknik analiz.

8- Pozitif kanıt sunuyor mu?
Mesela ufolarla ilgili tüm kanıtlar gizli, deneyler gizli, uzay araçları gizli, yaratıklar gizli. Bunların hepsi negatif kanıt. Negatif kanıt bir bilgiyi doğru yapmaya yetmez.

Teknik analizde kanıtlar daima görseldir. Çoğu zaman ulaşılan düşünceler kavramsallaştırılmadan kalır. Bu özellik çağrışımsal düşüncenin ana faktörüdür. Kendisi dışında tutarlı olması gerekmez. Bağlayıcı bir anlam içeriği iletme talebi de yoktur. Mesela "neden tahmin gerçekleşmedi" sorusuna trend kırıldı şeklinde yanıt verebilir.

9- Yeni teori eski teori kadar çok şey açıklıyor mu?
Bugünlerde herkes yeni bir fikirle ortaya çıkıyor. Mesela şöyle: "Newton yanılıyordu, doğrusu şu!" Söylendiği gibi Newton'un teorisi o soruya yanıt veremiyor olabilir, peki ama senin teorin Newton'un teorisinin açıkladığı şeyleri açıklayabiliyor mu? Bir teorinin eksikliklerinden bir miktar alıp işte size yeni teori demek saçmalıktır.

Temel analiz, bir firmanın hangi fiyattan alınıp satılacağını bilemeyebilir ama bir firmanın değerliliğinden tut da mali verilerine kadar tüm alanlara açıklama getirebilir.

10- Kişisel inançları mı savunuyor?
Bir bilgi, iddiada bulunanların ideolojisi, dünya görüşü ve çıkarlarını savunuyorsa doğruluğundan şüphe edilmelidir.

Teknik analizde gerçeklik sürekli yeniden yaratılır ve biçimlendirilir. Her gün, her saat, her dakika ya da her an bir fiyat tahminini kolayca ileri sürebilirsiniz. Bunun öncekiyle bir alakası olması da gerekmez. Zaman bilinen zaman değil, analistin zamanıdır ve herkesin zamanıyla ilişkisizdir. Aslında sunulan bilgi tamamen analistin kişisel inancıdır.

Bu on maddeyi değerlendirdiğinizde, teknik analizin gerçek bir bilgi değil bir zırvalık olduğunu herhalde siz de anlamışsınızdır.

Bu seti kullanarak bir bilginin doğru mu yoksa yanlış mı olduğuna artık siz de kolaylıkla karar verebilirsiniz. İhtiyacınız olan tek şey ise birazcık "yansıtıcı düşünme"; yani şüphe, sorgulama ve tereddüt.

Hiç yorum yok: