7 Temmuz 2009 Salı

CDS düzenlemeleri endişelendiriyor




Amerika’nın türev işlemlere düzenleme getireceği açıklamaları piyasalar tarafından olumlu karşılanmadı. Borsaların açılmasıyla gelen sert düşüşler bunu gösteriyor. Bu tepki neden peki?

Aslında kimsenin, türev işlemlerin tezgah üstü piyasalardan organize piyasalara taşınması için oluşturulmaya çalışılan takas sistemine bir itirazı yok. Fırtınanın sebebi başka. Buna geçmeden önce tarihi bir anekdot sunalım.

18. yüzyıl ortaları. Fransa ve İngiltere'nin dünya denizlerinde hakimiyeti ele geçirmek için verdikleri karşılıklı mücadelenin en gerilimli yılları. Bu kargaşanın ortasında, geçirdiği evrim sonucu bugün artık finansal mühendis olarak adlandırdığımız birkaç İngiliz spekülatörün aklına çok tuhaf bir fikir gelir. İngiliz kargo gemileri üzerine yazılan tüm sigorta poliçelerini satın almak… Spekülatörler, insanların kargolarını farklı ülkelere taşıyan gemilerin olası hasarlarını tazminen, kargo göndericileri emrine düzenlenen poliçeleri satın aldılar. Bu garip durumun nedenini kimse anlayamamıştı. Spekülatörlerin poliçeleri satın aldıktan sonra izledikleri yol şuydu. Spekülatörler, Fransa’daki partnerlerine bir mesaj göndererek İngiliz kargo gemisinin izleyeceği rota ve tarihleri veriyorlardı. Bu haberi alan Fransız ortaklar bilgiyi gecikmeden Fransız donanmasına iletiyordu. Sonucunda kargo gemisi Fransız donanması tarafından batırılıyor ve İngiliz spekülatörler poliçelerin bedellerini sigorta şirketlerinden tahsil ediyorlardı.

Sigorta poliçelerinin kumar aracı haline dönüştürüldüğünü gören İngiliz hükümeti o tarihlerde, Sigorta Edilebilir Menfaat Sözleşmesi (Insurable Interest Doctrine) denilen bir kanunu çıkarmakta geç kalmadı. Amaç spekülatörlerin sigorta poliçelerinden kar elde etmesinin önüne geçmekti.

21. yüzyılın başlarında, karmaşık ve düzenlemelerin dışında yer alan yapılarıyla Hedge Fon olarak adlandırılan bazı şirketler, finansal mühendis olarak nitelendirdikleri son derece zeki spekülatörleri aracılığıyla çok tuhaf bir işlem yapmaya başlarlar. Şirketlerin iflas riskine karşı yatırımcıları koruyan CDS denilen enstrumanlara milyonlarca dolar yatırırlar. Özellikle de mali sıkışıklık içinde olan şirketlerin CDS’lerine. Bu satın almaları gerçekleştirirken, aynı zamanda bu şirketlerin kreditörlerinin oy haklarını da satın alırlar. İflasla karşı karşıya kalmamak için mücadele veren bu şirketler yeni kredi almak isterler. Ama buna karar verecek kreditörlerin oy hakları tek bir hedge fonda tutulmaktadır. O hedge fon da bu isteğe red cevabı verir. Yeni kredi kullanamayan şirket iflas başvurusu yaparken, sigorta poliçeleri olan CDS’ler tahsil edilerek hedge fona büyük bir gelir elde edilir.

Global finansal sistemi çökme noktasına getiren Kredi Tahakkuk Swapları (CDS) bugün yaşanan tepkilerin odak noktasında yer alıyor. Çünkü büyük finansal kuruluşların karlarının önemli bir kısmını oluşturan CDS’lerin düzenleme altına altına alınması, öncelikle karların erimesine neden olacak. Hemen arkasından da şirketleri kaldıraç oranlarını düşürmeye zorlayacak.

CDS’ler 2 katrilyon $ olduğu söylenilen türev ürünler pazarının kalbi. Ev kredilerinden mortgage bazlı menkul kıymetlere, petrol kontratlarından altın kontratlarına, hazine bonolarından şirket bonolarına kadar yatırımcılara pazarlanan tüm enstrumanlardaki riskleri saklamanın en ucuz yolu CDS’ler. Basit tanımıyla kredinin sigortası. Bugün toksik haline gelen, bir yıl öncenin 3A ratingli menkul kıymetleri CDS’ler ile risksiz hale dönüştürülmüş ve yatırımcılara satılmıştı. CDS’ler ile hedge edilmeleri nedeniyle şirketlerin bilançolarında risksiz olarak duran varlıklar, ayrılması gereken karşılıkları sermayeye ekleyerek şirketlerin olası iflasının önüne geçiyor. Tüm finansal sistemin kalbi olan bu enstrumanların düzenleme altına alınması bu nedenle çok tehlikeli bir durum olarak algılanıyor.

Geçen yıl yaşanan oto yedek parça üreticisi Delphi Corp.’un iflası hikayesini bir kere daha anlatmakta fayda var. Şirketin ihraç ettiği bonoların toplam tutarı 2 milyar $’dı. Oysa iflas sonrasında ödenen CDS tutarı tam 20 milyar $’dı. Şirketin sigorta edilmesi gereken kredi tutarının tam 10 katı sigorta edilmişti. CDS piyasasındaki sistematik riskin hangi boyutlarda olabileceğini tahmin etmek gerçekten güç.

CDS’nin nasıl çalıştığını basit bir soruyla yeniden açıklayarak son noktayı koyalım. İnsan komşusunun evini sigortalatıp sonra da ateşe verir mi?

CDS'ler ile ilgili ayrıntılı bilgiye Finansal Krizin Gizli Doğası: Maça Kızı Efekti adlı kitabımdan ulaşılabilir...

Hiç yorum yok: