3 Haziran 2015 Çarşamba

Kredi kartı kullanımında Türklere özgü 6 yöntem!

Kredi kartı borçları arttıkça kredi kartlarının nasıl kullanılması gerektiğiyle ilgili öneriler de artıyor. Hangi ekonomi yayınına baksak kredi kartı nasihatleri karşımıza çıkıyor. Limitlere dikkat edilmesi, sözleşmelerin okunması, borcun düzenli ödenmesi ya da şifre güvenliğinin sağlanması gibi birçok konuda uzman önerileri var. Finansal okuryazarlığı olan insanlar için elbette ki yararlı bilgiler. Peki ya olmayanlar?

Finansal okuryazarlığı evrensel ölçütlerde olmayan milyonlarca insan bu kartları kullanıyor. Bir kredi kartının ideal kullanım şeklinin ne olduğunu bilmeseler de kendilerine göre kredi kartı kullanım teknikleri geliştirmişler. Finansal okuryazarlığı düşük kişilerin yarattığı bu teknikler son derece pratik ve kullanışlı gözüküyor. Dünyada başka hiçbir halkın bugüne kadar keşfedemediği bu teknikleri gelin hep beraber yakından inceleyelim ve kredi kartı nasıl kullanılır tüm dünyaya gösterelim.

Kredi kartı kullanımında Türklere özgü 6 yöntem:

1- Kayınçonun dükkandan nakit çekim
Kredi kartlarının alışverişlerde kullanılması önerilir. Bu kartlardan nakit para çekmek pahalı bir yöntem olduğu için genellikle tüm dünyada tercih edilmez. Halkımız da bu yöntemi genellikle pek tercih etmez. Çünkü kanında uyanıklık var ve bankaya gereksiz yere faiz ve komisyon ödemeyi istemez. Ama bir yandan da paraya ihtiyaç var. E ne yapacağız, parasızlıktan kırılalım mı? Bankaları alt eden finansal mühendislik Ar-ge'ye para harcamıyor diyen Türklerden gelmiştir. Önce yakın bir ahbabınızın dükkanına gidersiniz. Mesela kayınçonun. Kredi kartınızı kayınçonuza uzatıp 1000 lira çekmesini söylersiniz. Kayınçonuz bu paraya karşılık bankaya %1 komisyon ödüyorsa sizden %2 kesip kalan parayı size öder. Artık 980 lira cebinizde. Bu tutarı kredi kartından çekseniz muhtemelen 20 liradan çok daha fazla nakit çekme komisyonu ve faiz ödeyecektiniz. Üstelik kayınçonuz da durup dururken 10 lira kazanmış oldu. Ne kadar da harika değil mi? Bu tür bir finansal işleme dünyada sadece bu topraklarda rastlayabilirsiniz, bilmenizde fayda var. Bu arada insanlar sizi alışveriş yapıyor zannedeceklerdir; dostlar alışverişte görsün, ne zararı var?

2- Kredi kartı virmanı
Her banka kredi kartı veriyor. Bu kadar çok kart ne işe yarar diye düşünmüyorsunuzdur herhalde. Bir gün gelir yarar. Diyelim ki kredi kartı borcunuz var ve ödeyemediniz. Diğer karttan çekip kart borcunuzu ödeyebilirsiniz. Onun ödeme günü geldiğinde de diğer karttan çeker onu ödersiniz. Diyelim ki 8 kartınız var cebinizde. Bir tur 8 ay sürer. Ortalama kart limitinizin 5.000 TL olduğunu varsayarsak kartlar sizi en az 10 yıl götürür. Sonrasını o zaman düşünürüz.

3- 30 saniyelik vadeyle borçlanın
Yeni yasa kredi kartı borcunun tamamının üç ay içinde ödenmesini gerektiriyor. Aksi taktirde kartınız kullanıma kapanıyor. Ama siz asgari tutarı zor ödeyen birisiniz. E ne olacak, kart kullanıma kapansın mı? Elbette ki hayır. İnovasyona para harcamıyor denilen Türkler bu soruna da çözüm bulmuşlardır. Arkadaşınızdan 30 saniye için borç alırsınız. Parayı kredi kartınıza yatırırsınız. Ardından da hemen çeker ve arkadaşınıza borcunuzu ödersiniz. Tam 30 saniye. Emin olun, bu kadar kısa vade için kimse kimseden faiz ve teminat istemez. Çok sıkışırsanız hiç tanımadığınız insanlar bile size 30 saniyeliğine borç verebilirler. Yeter ki işin görülsün güzel abim!

4- Havale masrafsız havale
Bir yakınınız size para göndermeyi planlıyor. Fakat malum havale ücretleri yüksek. Durup dururken masraf ödemek adama koyuyor. E ne yapalım, masraf mı ödeyelim yok yere. Elbette ki hayır. Türkün çözemeyeceği finansal problem olamaz. Yapmanız gereken kullanmadığınız bir kredi kartınızın numarasını yakınınıza vermektir. Kredi kartlarına tüm para yatırmalar borç ödeme olarak algılandığından ilave masrafa tabi değildir. Yakınınız havale edeceği parayı hiçbir masraf ödemeden kredi kartınıza yatıracaktır. Siz de daha sonra bankaya giderek kartınızdaki bu parayı hiçbir faiz ya da komisyon ödemeden rahatlıkla çekebilirsiniz. Çünkü kredi kartlarındaki fazla bakiyeler ücretsiz çekilebiliyor. Hadi iyisin yine, zekanla havale masrafından da yırttın.

5- Sözde kayıp/çalıntı blokesi
Kredi kartı alışveriş oyununun jokeri artık. İnternet sitelerinden telefondaki satışlara kadar her yere veriyoruz numarasını. Aklımız sonradan başımıza geliyor elbet her Türk vatandaşı gibi. "Ülen, gaza geldik, kredi kartı numarası verdik; ya şimdi para çekerlerse?" Bu düşünceyle gece uyumak oldukça zor tabi. Ne yapalım, sabaha kadar koyun mu sayalım? Tabi ki hayır. Hemen çağrı merkezini arayıp kartınızı kaybettiğinizi söyleyin ve yenisini talep edin. Görevlinin nerede kaybettin, niye kaybettin, nasıl kaybettin gibi sorularına uydurma cevaplar vererek tiyatro yeteneğinizi de ölçebilirsiniz.

6- Artı bakiye ile alışveriş
Diyelim bir araba alacaksınız ve parayı da peşin ödeyeceksiniz. Homo Economicus bir insansanız paranız varken kredi çekmek mantıklı değildir. Ama bir Homo Canis-adustus bir insansanız bundan daha fazlasını yapabilirsiniz. Yapmanız gereken basitçe şudur. Diyelim ki arabayı 50.000 liraya alacaksınız. Bu parayı öncelikle kredi kartına yatırın. Sonra satıcıya kredi kartınızı verin ve araba karşılığı 50.000 lira çekmesini isteyin. Satıcı memnuniyetle kabul edecektir. Peki bu alışveriş size ne kazandırdı? Elbette ki bonus ve uçuş mili. Hem de normal alışverişle bir yılda kazanacağından çok daha fazla. Tasarruf dediğin de böyle yapılmıyor mu zaten.

Bu yöntemleri siz de uygularsanız hem bankaları alt edersiniz, hem de Homo Economicus'tan (Sağduyulu İnsan) Homo Canis-adustus'a (Çakal İnsan) tekamül etmiş olursunuz.

Unutma, Homo Canis-adustus. Okunurken son hece uzatılıyor dikkat et: ...tuuus diye. Neden mi; Türkçeye uygun olsun diye: Çakaaal!

Hiç yorum yok: