Finansal yatırımlarında paralarını kaybeden yatırımcıların en önemli hatası zararı belli bir noktada durdurmayı başaramamalarıdır. Finans literatüründe stop-loss (zararı kes) denen bu yaklaşıma göre fiyatların düşme ihtimalini de düşünerek belli zarar noktalarına ulaşıldığında zararı kabullenmek gerekir. Böylece başta belirlenen küçük bir zararla yatırımlarınızı sonuçlandırmış ve paranızın tamamını kaybetme riskinden korunmuş olursunuz. Modern dünya bu kuralı kullanarak zararlarını her zaman minimize edebiliyor. Peki bizde durum nasıl?
Yatırımlarında büyük hüsran yaşayan insanlarımızın karakteristik davranış biçimleri incelendiğinde stop-loss'dan haberi olmadığı anlaşılıyor. Kendine göre bir zarardan korunma şekli var. Fakat uyguladığı teknikler zarardan koruyor mu derseniz, biz emin olamadık. O nedenle kararı size bırakıyoruz.
Masum yatırımcının zarardan korunmak için (stop-loss) kullandığı 6 yöntem:
1- Hakkımızda hayırlısı olsun!
Mesela bizim masum Türk bir hisse senedi alacak olsun. Ne temel ne de teknik analiz yapar, ne rapor ne de yorum okur. Muhtemelen amca oğlundan bir tüyo alır ve zengin olma hayaliyle yatırım kararını verir. Hisse senedini aldıktan sonra yapması gereken ilk şey, hisse senedinin olası değer kaybı durumunda satış yapacağı bir fiyat belirlemektir. Ama o bunu yapmaz ve ilk stop-loss'unu belirler: Hakkımızda hayırlısı olsun!
2- Her işte bir hayır vardır!
Çok geçmeden hise senedi ilk düşüşünü yaşar; bizimkisi de ilk hafif şokunu. Çünkü amca oğlunun kendisine söylediği bu değildi. Hisse senedi hemen artacak ve birkaç gün içinde %50 getirecekti. Hafif bir moral bozukluğu olsa da ikinci stop-loss hemen gelir: Her işte bir hayır vardır!
3- Dünya dönmeye devam ediyor!
Düşüş devam etmekte ve zarar da büyümektedir. Akraba, arkadaş, eş, dost hisse senedinin ne olduğunu sormaktadır. Baştaki yatırımın neredeyse üçte biri gitmiştir. Moral bozuktur ama bizim masum Türk yaşadıklarının kendine özel olmadığını, hisse senedi alan herkesin başına gelebileceğini düşünmektedir. Borsa bu, iner de çıkar da. Öyleyse? Üçüncü stop-loss gelir: Dünya dönmeye devam ediyor be!
4- Allah'ın dediği olur!
Bir türlü beklenen yükseliş gelmemektedir. Kayıp sürekli artmaktadır. Bu işte tuhaf bir şey var. Diğer hisse senetleri yükselirken bizimki neden sürekli düşüyor. Çok garip. İşte, bu noktada dördüncü stop-loss gelir; ne olursa olsun ilahi yaratıcının bilgisi dahilindedir ve biz bu işleyişe karşı duramayız: Allah'ın dediği olur!
5- Sabrın sonu selamet!
Yatırımın neredeyse %80'i gitmiştir. Çok zor günlerden geçilmiş ve büyük sabır gösterilmiştir. Başkası olsa belki aile düzeni bozulur veya intihar ederdi. Ama bizim masum Türk hala yüksek maneviyat içinde hareket etmektedir. Satın aldığı hisse senedinin 5 harfli kısaltması ve adından başka hala en ufak bir bilgiye sahip değildir ama sabır göstererek büyük bir başarıya imza atmıştır. Toplumsal kültür sabır gösterenlerin muazzam başarı hikayeleriyle dolu değil midir? İşte beşinci stop-loss bu noktada gelir: Sabrın sonu selamet!
6- Kısmet değilmiş!
İlk beş stop-loss ile psikolojik travma kontrol altında tutulmuştur ama hisse senedinin değer kaybının önüne geçilememiştir. Hisse senedindeki değer kaybı %90'ları geçmiş, şirketin borsada işlem yapması durdurulmuş ve şirket iflas etmiştir. Artık yapılabilecek bir şey yoktur. Tüm tasarruflar buhar olup uçmuştur. Bizim masum Türk olan biten her şeyin farkında olduğunu düşünmektedir. Dış güçler para kazanmasına müsaade etmemiş ve ilahi yaratıcı da maalesef alın yazısını şirketin iflas etmesi üzerine yazmıştır. Masum Türk üzülmüştür elbette ama kadere karşı gelinmeyeceğini de iyi bilmektedir. Son stop-loss da buraya konur: Kısmet değilmiş!
Şu unutulmamalıdır: Zarar karşısında masum yatırımcının takındığı bu 6 tavır onu akıllı, bilgili ya da huzurlu yapmaz; tam tersine kendini beğenmiş, tembel ve aldırmaz yapar. İnsanlar yetersizliklerini bu şekilde saklamaya başladıklarında inançlı da olmazlar, sadece boş sloganların yalancı doğasında kaybolmuş olurlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder