24 Eylül 2016 Cumartesi

Bir rating düşürme hikayesi!

Her şey rating notunun büyük bir rating şirketi tarafından düşürülmesi ile başladı. Aslında görünümün negatif olduğunu daha önce belirtmişti şirket. Yani bu her an notunu düşürebilirim anlamına geliyordu rating literatüründe. Demek ki o zaman pek ciddiye alan olmamıştı. Fakat şimdi herkes çok kızmıştı.

Zaten bu rating şirketi önceden de mimliydi. Ülkeyi krize soktuğundan şüphelenmişti yöneticiler. Ondandır araları pek soğuktu.

Bakanlar, milletvekilleri ve diğer yorumcular hemen kararı eleştirdiler. Herkes ağzına geleni söylüyordu. Vatana ihanet etmişti bu şirket. Sen kim oluyorsun da bizim gibi güçlü bir ülkenin notunu kırıyorsun, şerefsiz!

Rating şirketi kararını şöyle savunuyordu: "E kardeşim, ben sana daha önce demedim mi, bütçe açığın yüksek, orta ve uzun vadeli planların yetersiz, zayıfsın diye."

Hükümetten yanıt gecikmedi: "Ülen, sen bizi batırmaya mı çalışıyorsun, dürzi?"

Sağdan soldan milletvekilleri de rating şirketini kınadı. Ülkenin bu kadar birlik olduğu başka an zor bulunurdu.

Cuma akşamı 8 gibi Başkan da şirketi kınamasın mı. Milli birlik ve beraberlik tamamen sağlanmıştı artık.

Ama çok geçmeden ilk çatlak ses muhalif bir vekilden geldi. Başkanı uyarıyordu. Ekonomik büyümeyi sağlayamadığı ve işsizliği azaltamadığı için aynen şöyle diyordu Başkana: "Beceriksizsin!"

Bir diğer muhalefet milletvekili de ondan gaz almış olsa gerek, o da Başkana yüklendi: "Sende liderlik eksikliği var!"

Başka bir muhalefet vekili "Maliye Bakanı derhal istifa etmeli!" diye seslendi Başkana.

Muhalefete yakın bir yorumcu ise bakın Başkana nasıl yüklendi: "Sen şimdi bir yakalama kararı çıkarırsın bu şirket hakkında!" Ahali bile şaşırmıştı. Tamam, kayyum geliyor yorumları yapılıyordu.

Piyasa analistleri kaygılıydılar: "Bu iş Merkez Bankasını faiz artışına zorlayabilir!"

Başka bir analist şöyle dedi: "Bizde son on yıldır açık hep yüksek zaten; bu karar fazlasıyla politik!"

Borsa hemen düştü tabi. Devlet tahvilleri hiç etkilenmedi, hatta değer kazandı. Ülke parası da euro ve pound karşısında değer kazandı. Piyasalar rating indirimini pek önemsememiş gibiydi.

Ama dananın kuyruğu birkaç gün sonra koptu. Adalet Bakanlığı rating şirketi hakkında inceleme başlattı.

Çok geçmeden hükümetin tazminat davası geldi: Ülkeyi zarara uğratmaktan 5 milyar dolar...

Hikayenin geri kalanını merak edenler eski haberleri açıp okuyabilirler. Ekonomiye uzak olanlar için hemen bir hatırlatma yapalım. Tüm bunlar ülkemizde yaşanmadı. ABD'nin 2011'de notunun düşürülmesi sonrasında ABD'de yaşandı. Anlatılan hikaye ve aktörler tamamen gerçektir. Hatta söylenilen sözler ve yapılan yorumlar bile hemen hemen bu kıvamdadır.

Bizdeki yorumların da benzer olması dikkatinizi dağıtmasın. Bu rating işi dünyanın her yerinde maalesef böyle. Fazlasıyla çığırtkanlık içeriyor ve gerçeklikten kopuk. O nedenle gereğinden fazla abartmaya hiç gerek yok.

Hiç yorum yok: