PISA sınavındaki başarısız sonuçlarımız bir süredir eleştiri odağında. Çocuklarımızın bu sınavda düşük puan alması geleceğimiz açısından endişeleri arttırıyor. Bilim, sanat, teknoloji, edebiyat gibi alanlarda gelecekte başarısız olma riskimizin yüksek olduğu söyleniyor. Dünyanın gerisinde kalacağımızdan korkuluyor. PISA sınavı, gelecek açısından tüm dünyada önemli bir gösterge sayıldığından insan endişeleniyor elbette. Fakat yetkililer PISA skorlarınının düşük olduğu ülkelerin çocuklarının gelecekte nasıl kişilikler olacağı üzerine yeterli ayrıntıyı verebilmiş değiller. Hal böyle olunca iş yine iRRasyonel'e düşüyor. Ne dersiniz, sizce PISA sınavında düşük not alan ülkelerin gelecekteki vatandaş profili nasıl olacak?
Enformasyon şelaleleri altında ezilmeden kavramsal düşünebilme ve analiz edebilme yeteneği gelişmemiş her toplumda vatandaş profili nasılsa öyle olacak şüphesiz. Nasıl mı?
PISA sınavında başarısız olan ülkelerin gelecekteki vatandaş profili:
1- Sheeple
PISA sınavında başarısız olan toplumların gelecekteki vatandaş profilinin ilk özelliği hiç şüphesiz "sheeple" olmalarıdır. İngiliz gazeteci W.R.Anderson'un 1945 yılında yarattığı bu kavram ingilizce sheep (koyun) ve people (halk) kavramlarının birleşik kısaltmasıdır. Bir sürü hayvanı gibi kolayca yönlendirilebilen bu insan tipi, yeterli analizi yapmadan sırf belli bir gruptaki insanlar o şekilde düşünüyor diye onlar gibi düşünüp hareket ederler. "Amaan, sürü psikolojisi şekerim, bilmez miyim ayol; yalnız o son dubleyi içmeyecektim!"
2- Infobesity
İkinci kişilik özelliğimiz "infobesity". Yazar Bertram Gross'un 1964 yılında yarattığı bu kavram ingilizce information (bilgi) ve obesity (şişmanlık hastalığı) kavramlarının birleşik kısaltmasıdır. Bir sisteme yüklenen bilgi onun işleme kapasitesinden fazlaysa infobesity ortaya çıkıyor. Yani kişiler, edindikleri bilgileri zihinleri vasıtasıyla işleyip karar vereceklerinden, eğer zihinleri soyut düşünme ve kavrama yeteneğine sahip değilse başarısız olacaklar ve hatalı kararlar vereceklerdir. "Ay şekerim, o değil de hala akşamdan kalmayım; kafam olmuş bi milyon zaten, başlıycam infona da, sana da..."
3- Kullanışlı avanak
Politik dile "useful idiot" olarak giren bu kişilik özelliği, gerçek amacının ne olduğunun farkında olmadan bir dava uğrunda aptalça mücadele edenler için kullanılır. Onlar gerçek amacını bilmedikleri bir dava için tüm güçleriyle samimiyet içinde mücadele ederken, onları yönetenler bu kavramı kullarak onları tanımlarlar ve sonra da kıskıs gülerler. Konunun örneklerine insanlık tarihi boyunca çokça rastladığınızdan hayvanlar dünyasından bir örnekle geçiştirelim. Arkadaşını kaplanlar yerken eblek eblek bakan geyik bu büyük insanlık ayıbımızı attığımız günah keçisi olsun öyleyse. "Yok şekerim, aramızda bir şey olmadı, öpüştük sadece!"
4- Yanlış bilgilendirilen seçmen
1990'larda popüler olan yanlış bilgilendirilen seçmen (misinformation voter) kavramı, oy verdiği konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan ya da hatalı bilgi ile hareket eden seçmenler için kullanılıyor. Mesela oy verirken şöyle düşünüyor: Obama çok elitist, golf oynayıp rüzgar sörfü yapıyor; ama Clinton bizden biri, McDonald's yiyor, ona oy vereceğim. "Ah şekerim, çok efendi çocuk, sarhoş olup koltuğa yıkılınca beni hiç yalnız bırakmadı, hep yanımdaydı!"
5- Slacktivist
İlk kez 1995'te D.Ozard tarafından kullanılan bu kavram slacker (tembel) ve activist (eylemci) sözcüklerinin birleşik kısaltmasıdır. İnsanların kendilerini iyi hissetmek ve kişisel olarak bir şey yapma tatminlerini sağlamak amacıyla yaptıkları pasif eylemleri ifade eder. Bilinen örnekleri, yas tuttuğu zamanlar facebook'taki profil resmini siyah kurdele yapmak, milli bayramlarda ise bayrak yapmaktır. Twitter başında memleket kurtaran insan tipidir. "Goygoyculuk" diye tercümesi de mümkündür herhalde. "Ah şekerim, verilmiş sadakam varmış, keşke her şey başka türlü gelişseydi!"
Özetle yeniden söyleyelim. Düşünmeyi bilmeyen kişilerle dalga geçerken kullandığımız o söz maalesef çok önemli: Eğitim şart!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder