3 Temmuz 2013 Çarşamba

Kırtasiyeci basınca suç olan şey FED basınca neden olmuyor?

ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke'nin önceki hafta yaptığı açıklamalar bir anda piyasaların gidişatını değiştirdi. Fed Başkanının söylediği şey aslında masum bir hatırlatmaydı. Bu yılın sonuna doğru QE denilen karşılıksız elektronik para basmayı durdurabileceğini söylemişti. Oysa bu paralara piyasanın ihtiyacı vardı. Bu paralar sayesinde hisse senetleri yüksek fiyatlardan alıcı buluyor, tahviller düşük faizlerle satılıyor, altın gibi emtialar tarihi zirvelerinde dolaşıyordu. Partinin bitirilmesi hiç hoş değildi. Zararı yine vatandaşlar çekmişti. Her şey bu kadar iyi giderken, Fed, neden para basmayı durduracağının sinyalini vermişti ki?

Ekonomiyi ve piyasaları yakından takip edenler için birçok bilimsel çıkarım yapılabilir. Fakat ekonomiden pek anlamayan ve böyle durumlarda, yapılan politika değişikliklerinin faturası hep kendisine ödettirilen sıradan ve masum insanlar için bunun ne anlama geldiğini anlatan bir yazıya dünya basınında da rastlayamadık. Öyleyse gelin hep birlikte bu politika değişikliğinin, yani Fed'in para basmayı durdurma kararının arkasındaki basit gerekçeyi bulmaya çalışalım.

Bugünkü Amerika'ya şekil veren Amerikan İç Savaşı veya bilinen adıyla Kuzey-Güney Savaşı 1861 yılında başladı. Ekonomi tarihi açısından değerlendirildiğinde savaşın en önemli kahramanı bize göre kırtasiyeci Samuel Upham'dır. Konuyla ilgili Türkçe materyallerde adına rastlanmayan Upham savaşı kazanan Kuzeylilerin bir sempatizanıdır. Kırtasıyecilik yapan Upham, Güneylileri eleştiren eşyalar yapmaya başlar. Bir gün eline bir Güneyli parası geçer. Parayı incelerken aklına muzip bir fikir gelir. Paranın aynısını baskı makinasında çoğaltır ve üzerine zor okunan harflerle "toptan ve perakende satılıktır" şeklinde alaycı bir yazı yazar. İnsanlar bu parayı görünce gülümsemektedirler. Ama bir gün tuhaf bir şey olur ve güneyli bir pamuk kaçakçısı bu sahte paradan talep eder. Upham yeniden üretime geçer. Ne kadar üretirse hepsini alacağını söyler kaçakcı. Düşük bir bedelle bu paraları satın almaktadır. Fakat kısa sürede müşteriler artmaya başlar. Sadece Güneyliler değil, Kuzeyliler de paraya hücum etmişlerdir. Neredeyse herkes bu hatıra paradan satın almak istemektedir. Upham, işleri büyütmüş ve büyük bir baskı tesisi kurmuştur. Tesiste üretilen tek şey ise bu hediyelik sahte paralardır. Upham bu sayede büyük bir zenginliğe kavuşur.

Bu sahte paraya olan talebin sebebi bir süre sonra anlaşılır. Güneyliler, sahte parayla henüz tanışmamış insanlar ile yaptıkları alışverişlerde bu paraları kullanmaktadırlar. Bu ticarete bir süre sonra Kuzeyliler de katılır. Upham'ın sahte parası gerçek para gibi piyasada dolaşmaktadır. Fakat her iki taraf da kısa sürede bu sahte paranın ekonomilerini harap ettiğini görmeye başlarlar. Herkes piyasada sahte paranın olduğunu öğrendiğinden gerçek paraya olan güven zedelenmeye başlar. Sınırların yavaş yavaş ortadan kalkmasıyla ekonomi tam bir kaosa girer. İşte o andan sonra her iki taraf da bu sahte parayla mücadeleye yoğunlaşır. Çünkü ekonomi durma noktasına gelmiştir. Kimse artık paraya güvenmemektedir. Yapılan araştırmalar Upham'ın sahte paralarının, tedavüldeki paranın %3'ü gibi çok yüksek bir seviyede olduğunu göstermiştir.

İşte bugün ABD dolarının geldiği nokta da budur. Fed'in elektronik olarak bastığı ve hiçbir karşılık esası gözetmeden sorunlu varlık alımında kullandığı dolar tedavüldeki doların kötü bir kopyasıdır aslında. Üstelik Upham'ınki ile kıyaslandığında daha da tehlikelidir. Çünkü banknot olarak bile basılmamış, sadece bilgisayarların birkaç tuşuna dokunularak imal edilmiştir. Bu miktardaki karşılıksız paranın bir süre sonra Amerika ve dünya ekonomisi için yaratacağı sorunlar da tıpkı Kuzeyli ve Güneylilerin başına gelenler gibi olacaktır. Önceleri savaşın kazanılmasına ya da Fed açısından söylersek krizin önlenmesine yardımcı olsa da ilerleyen zamanlarda yüksek enflasyon, varlık balonlarının patlaması, rezerv para olan dolara güvensizlik ve işsizlik olarak geri dönecektir. İşte Fed'in para basmayı durduracak olmasının ardındaki gerekçe bu kadar basittir.

Tarihin tozlu sayfaları kurcalandığında Samuel Upham'ın "Dürüst Sam" olarak bilindiğini öğreniyoruz. Çünkü bu sahte paraları basarken tek düşüncesi vatanseverliğiydi. Fakat yine de sahtekarlık suçundan yargılandı ve ceza gördü. Bugün Fed'in de aynı düşünce ile hareket ettiğine kimsenin şüphesi yok. Hem vatansever, hem de dürüstler... Ne dersiniz; sizce de öyle mi?

Hiç yorum yok: