16 Mart 2015 Pazartesi

Hem Tanrı'ya hem Ate'ye kulluk edemezsin!

Piyasalardan para kazanmak için doğru yolun ne olduğu büyük bir tartışma konusu. İki görüşün kavgası ağır basıyor. Bir taraf bilgiyi temel alan epistemolojik bir kavrayış içinde. Onlara göre asıl öncelik verilmesi gereken bilgi. Kavrayış olmadan yatırım yapmak kazançtan çok kayıp getirir düşüncesindeler. Diğer tarafa göre ise piyasanın anlık durumunu takip edip rakamlara göre karar vermek para kazanmanın tek gerçek yolu. Çünkü kimse bir hisse senedi almak için sayfalarca faaliyet raporu okumak istemez. Hatta buna gerek bile yoktur. Öyleyse kim haklı?

Etkin piyasacılarla rastsal yürüyüşçülerin yüz yıllık tartışmasının yeni bir versiyonu diyebileceğimiz ülkemiz yatırımcılarına özgü bu tartışmada kimin haklı olduğunu bulmak gerçekten zor. Eğer para kazanıyorsanız yönteminiz doğru demektir. Fakat burada kimin haklı kimin haksız olduğundan daha önemli başka bir sorun var. Gözden kaçırılan önemli bir nokta: Bilgi yoksa ilüzyonu göremezsin!

Nasıl mı?

Eğer bir yatırımcıysanız, ya da bir analist, birkaç dakikanızı ayırarak aşağıdaki soracağımız üç soruya yanıt vermeye çalışın. Oldukça basit üç yatırım sorusu. Paradan biraz anlayan bir ilkokul öğrencisinin bile rahatça yanıtlayabileceği türden üç soru. Bu sorulara vereceğiniz yanıtlar ne bilgi seviyenizi ne de yatırım yeteneğinizi ölçecek. Sadece ne gördüğünüzü ortaya çıkaracak. Yani ilüzyona yakalanıp yakalanmadığınızı. Hazırsanız ilk soruyla başlayalım.

Soru 1- Homo Economicus Bankası
Homo Economicus Bankası (Sağduyu Bankası) kredi müdürüsünüz. Bir müşteri karşınıza gelip şöyle diyor: "Şirketim için kredi istiyorum. İş planım şu. Eğer bana 100.000 TL verirseniz, bir yıl içinde 99.000 TL kazanacağım. Sonra da size geriye 99.000 TL öderim."

Ne dersiniz, bu müşteriye nasıl yanıt vermelisiniz? (Genel ekonomi kitaplarında yazan diğer tüm şartların sabit olduğunu bu soruda da hatırlayın lütfen.)

Sağduyulu bir bankada çalışan sağduyulu bir çalışansanız, yanıtınız belli: "Dalga mı geçiyorsun kardeşim, kapıda hayır kurumu mu yazıyor, burası banka!"

Doğru yanıt verdiğinizden eminsiniz. Çünkü burası banka ve banka faiz kazancı elde etmeden kredi vermez. Fakat bir şeyi gözden kaçırdınız: İlüzyonu!

Aslında doğru karar bu krediyi vermeniz olacaktı. Çünkü bu son derece mantıklı bir yatırım. Eğer bu krediyi vermez ve parayı elinizde tutarsanız, mesela %8 enflasyon nedeniyle paranız yıl sonunda 92.000 TL olacak. Oysa bu krediyi verirseniz 99.000 TL geri alacaksınız. Yani 7.000 TL fazla kazanacaksınız. (Ben o parayı başkasına kredi veririm demeyin çünkü o zaman diğer şartların sabitliği ilkesini ihlal edersiniz.)

Kar ilüzyonuna nasıl yakalandığınızı fark ettiniz mi? Neyse şimdi ikinci soruya geçelim.

Soru 2- Maliye Bakanı
Maliye Bakanı olduğunuzu ve önünüze şöyle bir yatırım kararı geldiğini düşünün: "Belgrad ormanlarını sürdürülebilir şekilde sonsuza dek kullanırsak 1 milyon TL gelir elde ediyoruz. Ama hemen kesip odun yaparsak 50.000 TL. Ne dersiniz efendim, ormanı keselim mi?"

Yok artık daha neler dediğinizi duyar gibiyiz. Ormanı kesmek de neyin nesi. Sonra nasıl nefes alırız gibi bir ton laf da edebilirsiniz.

Doğru yanıtı verdiğinizden yine eminsiniz. Ama bir şeyi yine gözden kaçırdınız: İlüzyonu!

Eğer bir Maliye Bakanıysanız, en basitinden %5 iskonto oranında bile ormanın net bugünkü değeri 20.000 TL olacaktır. Yani 50.000 TL'lik öneri oldukça karlıdır. Yapmanız gereken derhal ormanı kesip odun yapmaktır.

Şimdi de çevre ilüzyonuna yakalandınız, fark edebildiniz mi? Ara vermeden son soruya geçelim.

Soru 3- Dünya Başkanı
Dünyayı yöneten Başkansınız ve kainatın uzak yerlerinden bir uzaylı dost size bir öneriyle geliyor: "Dünyayı bir yıllığına kiralamak istiyoruz ve bunun karşılığında size 100 trilyon dolar vereceğiz. Bu süre zarfında tüm madenleri çıkarıp, ormanları çöle dönüştürüp, dünyayı radyoaktif çöplüğü haline getireceğiz. Ne dersiniz?"

Sağduyulu bir insansanız bu teklife hayır demeniz gerekiyor. Çünkü bir yıl içinde uzaylılar dünyayı yaşanılamaz bir yer haline getirecekler. Siz de öyle yapıyor ve hayır diyorsunuz.

Doğru yanıtı verdiğinizden eminsiniz. Ama bir şeyi yine gözden kaçırmadınız mı: İlüzyonu!

Eğer biraz ekonomi biliyorsanız, dünya yıllık milli gelirinin 60 trilyon dolar olduğunu ve size önerilenin bundan 40 trilyon dolar daha yüksek olduğu için ekonomik açıdan kabul edilmesi gereken bir teklif olduğunu anlamalıydınız. Yani yine aynı hataya düştünüz. İlüzyonu yine fark etmediniz.

Evrensel sağduyu açısından bakıldığında sizin cevaplarınız sonuna kadar doğrudur. Fakat ekonomi bilimi açısından bakıldığında bunlar doğru yanıtlar değildir. İşte ilüzyon buradadır. Görünen şey gördüğünüz şey değildir.

Bu üç basit ekonomi sorusunda bile afallıyorsanız, sözü uzatmaya hiç gerek yok. Piyasalarda gördüğünüzü yorumlayacak bilgiye sahip değilseniz, hangi yöntemi kullanırsanız kullanın sonunda hem paranızı hem de akıl sağlığınızı kaybedersiniz. Çünkü bilgi yoksa ilüzyona yenik düşersiniz.

Piyasa ilüzyonlarının tüm ayrıntısını öğrenmek isteyenler için Charles Eisenstein'ın "Kutsal Ekonomi" adlı kitabı tüm sorulara yanıt olacaktır. Biz küçük bir hatırlatma ile son noktayı koyalım: Unutma, hem Tanrı'ya hem Ate'ye kulluk edemezsin. (Ate, hata tanrısı)

Hiç yorum yok: