22 Mart 2015 Pazar

Türk Trader'ların başarılı olması için 7 altın kural!

Ülkemiz piyasalarında trader olmak oldukça zor iş. Son derece sığ olan piyasaların kimden, neden ve nasıl etkilendiğini anlamak için kahin olmak gerekiyor. Uruguay Merkez Bankası çeyrek puan faiz indirimi yapsa bir puan düşen borsamız var. Öte yandan üç yüz kişinin üstüne madende şalter indirsen yerinden kımıldamayan, bana mısın demeyen bir borsa. Gerçekten izahı güç. İşte böyle bir borsada trade etmek kolay iş değil. Trader'ların işi hakikaten zor.

Ekonomi kanallarında saatlerce yapılan rasyonel analizleri dinleyince insan bizim piyasaların "akıllı uslu", makul ve uzun analizler yapılarak karar verilmesi gereken bir yer olduğu kanısına varıyor. Ama eğer bu piyasada birkaç yıllık bir tecrübeye sahipseniz, bizim piyasaların, yolda yürürken aniden üzerinize doğru bir kamyonun geldiğini fark ettiğinizde durup düşünmeye vaktiniz olmadığından ani bir karar vermeniz gerekmesi gibi bir "ani tepki" piyasası olduğunu anlamışsınızdır. Eski bir iktisatçının dediği gibi, gerçek ben, hareketlerim sonucunda ortaya çıkan bendir. Yani bizim piyasamız mantığın işlediği bir piyasa olmaktan çok bir ani tepki piyasasıdır.

Bir trader'ın, yani kendimizi göre Türkçeleştirirsek, bir "finansal fırsat sarrafı"nın, bu piyasada işlem yaparken her zaman göz önünde bulundurması gereken 7 altın kural olduğunu düşünüyoruz. İşte merak edenler için bu 7 altın kural.

Türk trader'ların başarılı olması için 7 altın kural:

1- Para üzerine değil, hayatınız üzerine bahis oynadığınızı unutmayın!
İster bir şirket için isterse kendi paranızla trade edin, paranın bu ülke için kıt bir ekonomik kaynak olduğunu asla unutmayın. Seçim zamanı dağıtılan erzak sandıkları hariç para verilmeden erişilen bir şey neredeyse kalmadı. (Gerçi o sandıklar karşılığı da oy veriyoruz ama neyse.) ABD, Rusya, Çin, Küba ya da İran vatandaşlarının bedavaya aldıkları birçok hizmet söz konusuyken bizde neredeyse yok gibi. O nedenlerle para bizdeki en kıymetli şeydir. Tarikatların güçlerinin bile imanla değil parayla ölçüldüğü bir çağda yaşıyoruz. Borsanın bir kumarhane olduğunu söyleyip sizi oradan uzak tutmaya çalışan eski trader'ların bunu yapma sebeplerinin, paralarını kaybetmeleri değil yenisini bulamamaları olduğunu asla unutmayın. Yani kısacası sınırlı miktardaki paranızı kaybederseniz hayatınızın ne kadar zora gireceğini asla unutmayın.

2- Probleme bölünmez bir bütün olarak bakın!
Neden mühendisler, mimarlar, nükleer fizikçiler ya da satranççılar gibi akıllı insanlar piyasalardan bol para kazanmasınlar? Sebebi onların düşünce şeklinden kaynaklanıyor. Problemi dilimlere bölerek çözümler bulmaya çalışıyorlar. Bu yöntem iyi işleyen piyasalar için doğru bir yaklaşım olabilir ama ülkemiz piyasaları için pek doğru bir yöntem değildir. Mekanik işleyişe ve sürece asla odaklanmayın. Matrisler, grafikler, rakamlar, yükselişler ya da düşüşler, üzerinde düşünmeniz gereken asıl konu değildir. Bugün borsanın ne yönde hareket edeceği, işsizlik verisinin piyasaları nasıl etkileyeceği, merkez bankası açıklamasının piyasaları ne yönde etkileyeceği gibi bölünmüş dilimlere odaklanmayın. Sürecin içinde onlara özel anlamlar yüklemeyin. Problem bölünmez bir bütündür; o da sizin paranızı arttırıp arttıramayacağınızdır.

3- Piyasa terminolojisine takılmayın!
Ülkemiz trader'larını başarısızlığa götüren en önemli sebebin uluslararası gelişmiş piyasalardan devşirilen bu terminoloji olduğunu herkesin anlaması gerekiyor. "Dar bantta hareket", "direnç ve destek seviyeleri", "günün en önemli gündem maddesi" ya da "güçlü trend" gibi kavramların hiçbir sağlıklı çözümleme getirmeyeceği bilinmelidir. Bir arkadaşınızla konuşurken duyamayacağınız sözcüklerle piyasayı anlamaya çalışmayın. Bunlar bir makinanın çalışması için gerekli bilimsel kavramlar olabilir ama hiç kimse çamaşır makinasının kullanım kılavuzunda yazan mühendislik ifadeleriyle çamaşırların nasıl yıkandığını anlatmaya çalışmaz.

4- Sözel gölgeleme yapmayın!
Trader'larımız sürekli bir şeyleri ifade etmeye çalışıyorlar. Gördüklerini yazılı olarak sosyal medyadan ya da diğer kaynaklardan herkesle paylaşıp övgü ve eleştirileri algılamaya çalışıyorlar. Böylece daha güçlü bir sentezle daha doğru karara ulaşmaya çalışıyorlar. Fakat yaptıkları bizim gibi ani tepki piyasaları için oldukça hatalı bir yaklaşım. Çığır açan Psikolog J.W.Schooler'ın sözel gölgeleme (verbal overshadowing) teorisi doğru olanın ne olduğunu açıkça anlatıyor. Beynimizin sol bölümü sözcüklerle düşünürken sağ bölümü görüntülerle düşünür. Bugün gördüğünüz bir yüzü uzun süre unutmazsınız ama sözcüklerle tasfir etmeye kalktığınızda çuvallarsınız. Sürekli sözcük kulanımı düşünme gücünüzü sağdan sola geçireceğinden hata yapma olasılığınızı da arttırır. Scholler'ın bulduğu etki kaybı %30'dan fazladır. Yani kazanma ihtimalinizi düşürmek istemiyorsanız sosyal medyada fazla atıp tutmayın.

5- Piyasa, mantık sorusu değildir!
Piyasalar çözülmesi gereken bir mantık sorusu değil bir savaş alanıdır. Hiçbir denkleme oturtulabilecek yerler değildir. Gün boyu kırmızı ya da yeşil ok işaretleri ile algılanabilecek bir borsamız olsaydı trafik polisleri çoktan zengin olmuşlardı. Ya da kısaltma ve sembolleri ezberleyen herkes iyi bir trader olurdu. Sığ bir piyasamız olduğu için anlık göstergelere odaklanmak yerine savaşta ayakta kalmaya çalışan bir asker gibi davranmak her şeyden önemlidir.

6- Hızlı anlamlandırın!
Her gün duyduğunuz onlarca veriyi açıklamaya ya da anlamaya çalışmak size sadece zaman kaybettirmez, hedefinizden de uzaklaştırır. Tecrübe düzeyinizin el verdiği hızlı şekilde anlamlandırma ile ilerlemeniz gerekir. Kazanan trader'lar daha bilgili, daha zeki ve daha şanslı olduğu için kazanmazlar. Hızlı hareket eden bu stresli ortamda yeterli seviyede egzersiz, kural ve provaya sahip oldukları için kazanırlar. Başarılı bir trader için spontane verilen karar rastgele verilen karar demek değildir. Aradaki farkı anladığınız sürece daha iyi kararlar verirsiniz.

7- Bilgisayarlar gibi tahmin etmeyin!
Bugün artık bilgisayarlarla gelişmiş analizler yapabiliyoruz. Teknik analiz denilen sözde bilim her gün envanterine yeni bir indikatör ekliyor. Bilgisayarlar kendilerine sunulan grafikler sayesinde adeta sizin yerinize düşünüp sizin yerinize karar veriyorlar. Ama unutmayın ki, piyasalarımız kitap gibi okunabilecek yerler olsaydı, ünvanında "Prof" yazan şöhretli akademisyenlerimiz ders vererek para kazanmak yerine trade ederek para kazanırlardı. Trader, tatbikat yapan değil savaşan kişidir ve savaşı mantıklı insanlar değil düzenbazlar yaratır.

Kısaca özetlemek gerekirse, iyi bir trader, ya da iyi bir finansal fırsat sarrafı olmak istiyorsanız, işe önce piyasaları sonra kendinizi anlamadan başlamalısınız.

Hiç yorum yok: