4 Şubat 2011 Cuma

Emtia ve Gıda Fiyatları Neden Artıyor?

Endüstriyel metal fiyatları hızlı bir yükseliş içinde. Gelişen ülkelerden gelen talebin gelecekte daha da artacağı beklentisiyle alınan pozisyonlar fiyatları güdümlüyor. Çin ise frene basmış durumda. Enflasyon şu an için onları düşündürüyor.

Alüminyum ve nikel en gözde metallerden. Londra Metal Borsasında alüminyum %11, nikel ise %31 artış gösterdi son bir yıl içinde. Bakır ise tarihi zirvesinde. Rakamlardan anlaşılan bu emtialara olan talep yükselmeye devam edecek.

Endüstriyel metallerin fiyatlarının arkasındaki temel dinamik gelişen ekonomilerden gelen talep olsa da bu metaller enflasyon dönemlerinin en hassas enstrumanlarıdır. Çünkü enflasyonlu ortamlarda, yükselen gıda ve petrol fiyatlarıyla önce gelişmekte olan ekonomiler sallanır. Böyle dönemlerde de endüstriyel metaller pek cazip gelmezler. Fiyatlar arttığı sürece fonlar gıda ve petrole ya da faiz oranlı ürünlere akacağından endüstriyel metallerin fiyatları düşer.

İşte dünya böyle bir ortama girmek üzere. Dünya Gıda Örgütü(FAO) Ocak ayında global gıda fiyatlarının tarihi seviyelerinde olduğunu açıkladı. Ekonomi tarihinin klasik piyasası “takas”, ülkeler arasındaki ticaret dengesizliklerinin artmasıyla yeniden hayat bulabilir. Bakıra karşı buğday!

Gıda fiyatları arttıkça, fiyatların kontrolü, ihracat kısıtlamaları ve panik alımları gelecek ve bunlar enflasyonu daha da körükleyecek. Kusursuz bir enflasyon fırtınası yavaş yavaş güç topluyor.

Yüksek büyüme oranları böyle bir ortamda önemli bir risk. Endüstriyel metaller altyapı yatırımlarına gittiği ve altyapı yatırımları sonucu gıda üretilemediği için gıda yerine büyümeyi finanse etmek durumunda kalınır.

Peki, bu gidişat bir kader mi? Fiyatlardaki bu abartılı düzensizlikler global ekonomik realiteler mi? Elbette ki değil!

Geçen yılın ortalarında Goldman Sachs’ın dünyada nasıl açlık yaratarak para kazandığı üzerine bir dizi araştırma makalesi yayınlanmıştı. Kısaca bir kere daha anlatalım. 2006 yılı başında dünya gıda fiyatları artmaya başlar. Bir yıl içinde buğday fiyatları %80, mısır fiyatları %90 ve pirinç fiyatları %320 artar. 30’dan fazla ülkede sosyal ayaklanmalar başlar. 200 milyondan fazla insan açlığa mahkum olur.

2008 yılı ilkbaharında gıda fiyatları kimsenin anlayamadığı bir şekilde azalmaya başlar. Sanki sihirli bir el değmiştir. Bazı ekonomistler suçu Çin ve Hindistan’ın büyüyen orta sınıfına atarlar. Bazıları biofuel üretimindeki büyümeye. Bazıları ise daralan arza. Fakat Dünya Tahıl Konseyi üretimin kriz döneminde azalmayıp arttığını açıklar. Bu açıklama bir anda kafaları karıştırır ve suçlunun kim olduğuna dair herkes birbirine bakmaya başlar. Garip ve gizemli fiyat hareketlerinin sebebi 2010 yılına kadar tam olarak öğrenilemez.

Finansal ekonomik krizin nedenlerinin yavaş yavaş anlaşılmaya başlandığı günlerde başta Goldman Sachs olmak üzere Deutschebank, Merrill Lynch ve diğerleri, milyonlarca masum insanın karnını doyuracağı erzağın oyun çipi haline dönüştürüldüğü bir casino kurdukları anlaşılır. Gıda fiyatları üzerine oynanan oyunların sıradan insanlar tarafından masumane bir şekilde ekonomik dinamiklerinin sonucu olarak ortaya çıktığı düşünülür. Goldman gibileri de bu zafiyeti kullanarak karlarına kar katarlar.

Emtia fiyatlarındaki değişimlerin 2 katrilyon dolarlık türev pazarının bir sonucu olduğunu daima göz önünde tutmak gerekiyor. Bu da fiyat aşırılıklarına daima hazırlıklı olunmalı sonucunu doğuruyor.

Hiç yorum yok: