25 Şubat 2011 Cuma

Ülke Riski nedir, nasıl ölçülür?

Avrupa Para Birliğinin en önemli muhaliflerinden Ambrose Evans-Pritchard uzun zamandır olumsuz olarak sürdürdüğü İspanya öngörüsünü geçenlerde hızlı bir şekilde değiştirdi. Daily Telegraph’ın ekonomi editörü olan ve çarpıcı yazılarıyla tanınan Evans-Pritchard’ın böyle bir anda İspanya için olumluya dönmesi birçok analistin de yorumlarını değiştirmesine öncülük etmiş gibi görünüyor. Öncelikle kısaca Evans-Pritchard’ın görüşlerini kısaca aktaralım.

İspanya batar mı?
Ispanya’nın bu yıl 300 milyar Euro tutarında tahvil ihraç edip para bulması gerekiyor. Işsizlik %20’lere demir atmış durumda. 1 milyondan fazla ev alıcı bekliyor. Bunların üstüne Euro ve Almanya freni belirsizliği. Görünen İspanya bu.

Tüm bu olumsuzluklara karşın Evans-Pritchard kısaca şunu söylüyor: İspanya’nın gelişen high tech şirketleri, yetişmiş işgücü, Almanya garantörlüğü ve yüksek mevduat düzeyi ile mevcut borçlarını çevirebilecek güce sahip. Bununla birlikte şu ana kadar tahakkuka düşen hiçbir AB ülkesi olmaması İspanya’nın da tahakkuka düşmeyeceğine işaret ediyor.

Ambrose Evans-Pritchard İspanya’yı riskli ülke statüsünden çıkarması, ülke riski kavramının ne olduğunu ve nasıl hesaplanabileceğini anlamamızı gerektiriyor sanıyoruz.

Finansal kriz hergün bir veya birkaç ülkeyi riskli ülke sınıfına sokarken risksiz ülke kaldı mı sorusu akla geliyor. Hangi ülkelerin risk altında olduğunu, borçlarını ödeyip ödeyemeyeceğini nasıl ölçebiliriz? Risk ölçümünün göstergeleri nedir? Bir ülkenin riskinin hangi rakamlar ile ölçülebileceğini aktarmaya çalışalım.

EMBI+Index: (Emerging Markets Bond Index)
Gelişen piyasaların yabancı para cinsinden ihraç ettiği tahvillerin getirilerini izleyen ve JP Morgan tarafından yayınlanan bir endekstir. Genellikle dolara endeksli bonoları, Latin Amerika ülkeleri tarafından ihraç edilen Brady Bond’ları ve Eurobond’ları içerir. Benchmark olarak kabul edilen endeks yükselen piyasaların yabancı para tahvillerini ve vadelerini geniş bir sepette izlemektedir.

Yerel para birimi dışında ihraç edilen tahvillerin riskini ölçerek ülkelerin Sovereing riskini ortaya koyar. Yatırım fonları ve ETF’ler için en önemli benchmark kabul edilir.

Yabancı Para Cinsinden Kredi Notu
Genellikle Fitch, Moodys ve S&P, ülkelerin sovereign riskleri izler ve temerrüte düşme olasılıklarını hesaplar. Bunun sonucunda da ülkelerin rating’leri oluşur. Özellikle yabancı para riskini ölçen ratingler, bir ülkenin yabancı piyasalarda temerrüte düşme katastrofunu ölçtüğü için yakından izlenmelidir.

Credit Default Swaps (Kredi Temerrüt Swapları)
Artık herkesin tanıdığı bir enstruman olan CDS’ler belirli bir prim karşılığı temerrüte karşı koruyan sigortalardır. Primlerin aşağı ve yukarı yönlü hareketini izleyerek temerrüt olasılığını yüksek hassasiyetle algılayabilmektedirler. Kısaca yüksek prim yüksek temerrüt olasılığını ifade eder.

Örneğin İspanya’nın bugün itibariyle CDS primi 271. Yani 10 milyon Dolar tutarında bir tahvil portfoyünüz varsa bunu temerrütten korumak içi 271.000 USD ödeyerek CDS almanız gerekiyor.

ABD Hazine Tahvilleri ile spread’ler
Bir ülkenin USD cinsinden ihraç ettiği tahvillerin aynı vadeli ABD Hazine tahvilleriyle arasındaki faiz farkı (spread) önemli bir kıyaslama aracıdır. Temerrüt riskinin en düşük olduğu düşünülen ABD tahvilleriyle olan faiz farkı önemli bir risk göstergesi olarak kabul edilir.

Yabancı para rezervler
Bir ülkenin yabancı para rezervleri yüksek bir güven düzeyi yaratır. Ama burada önemli bir hususu belirtmek gerekiyor. Rezervler ülkelerin döviz darboğazlarında piyasa dengesini ayarlamak için hazırda bekletilen kıymetler değillerdir. Yani yerel parayı dövizle korumak çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Belki hatırlanacaktır. Finansal krizin ilk dönemlerinde Rusya’nın 500 milyar USD’nin üzerindeki rezervleri aşırı bulunuyordu. Piyasa dengesizliğine müdahale kapsamında kullanılan ve bir anda 250 milyar USD’nin altına gerileyen rezervler, Rusya’yı uzun bir ekonomik krize sokan etmenlerin başında geliyordu.

Sonuç olarak eğer yabancı para rezervler yerel paranın değerini korumak için kullanılırsa, ülkenin sıkıntıya girme ihtimalinin yüksek olduğunu düşünmek hatalı olmayacaktır.

Ülkelerin artan borç yüklerinin sürdürülebilir ve ödenebilir olup olmadığı giderek daha fazla önemli olmaya başlıyor. Bakalım bu zor dönemeci kimler dönemeyecek?..

Hiç yorum yok: