İlber Ortaylı reklamları ile bir anda hayatımıza giren Findeks notu finansal geleceğimizi belirlemeye başlamış görünüyor. Finans merkezi olma yolunda ilerlerken böyle bir yenilik gerçekten çok faydalı oldu. Peki ama acaba Findeks notunu tam olarak anlayabildik mi?
Finansal kuruluşlar kredilerinde Findeks notuna bağımlılıklarını giderek arttırıyorlar. Düşük bir notun kredi alması pek mümkün değil artık. 2007 finansal krizini notu düşük olanlara verilen krediler çıkardığı düşünülürse, bundan sonraki dönemde kredi notu kredi alabilmenin temel göstergesi olacak. İşte böyle bir döneme girerken tüketici davranışlarına bir göz atalım dedik. Finansal kuruluşlardan kredi alırken Findeks notlarını duyanların verdikleri tepkileri yakından inceleyelim ve finans merkezi olma yolunda ilerleyen ülkenin halkını daha yakından tanıyalım istedik.
Findeks notunu duyan masum Türk'ün en çok verdiği 6 tepki!
1- Amcaoğluna kredi kartını verdik, ödememiş kereta!
Kredi notunun düşük olduğu kendisine söylendiğinde müşteri temsilcisine verilen en popüler cevaplardan biri budur. Kredi ödemelerindeki düzensizliğin kendisinden kaynaklanmadığını, canından çok sevdiği ve kızmaya kıyamadığı yeğenine verdiği ve yeğeni tarafından ödenmeyen kredi kartından kaynaklandığını anlatan bu cevap aynen şöyledir: "Kredi kartını amcaoğluna vermiştim, ödememiş kereta!" Dünyanın başka hiçbir ülkesinde bir kişinin kredi kartını başka biri kullanmaz herhalde. Hakikaten bu ülke tam bir finans merkezi.
2- Kırmızı kalem yemem ben!
Kredi notunun düşük olduğunu duyan müşterilerden kavramsal düşünme yeteneği zayıf olanlar olaya sadece iki kutuptan bakarlar. Ya borçlarını ödüyorlardır, ya da ödemiyorlardır. Gecikmeli ödemiş olmaları onlar açısından sorun değildir. Önemli olan "kırmızı kalem yememiş" olmalarıdır. Yani haklarında yasal takip başlatılmamasıdır. Kırmızı kalem yemedikleri için kredi notlarının çok yüksek olmasını beklerler ve her türlü krediyi alacaklarını tahmin ederler. Hani şair demiş ya; bahçıvansın biberin yok, "bilmemnesin" haberin yok, tam o cins.
3- Bir şey yapamaz mıyız acaba?
Teslimiyetçi müşteri profilinin düşük nota ilk tepkisi müşteri temsilcisinden yardım istemektir. Aynen şöyle: "Bir şey yapamaz mıyız acaba?" O an yaratılan iyi sinerji ile nottan bağımsız olarak kredi almayı talep eder. Adeta bir iyi niyet elçisi gibi davranarak müşteri temsilcisinin olumsuz kredi notuna aldırış etmeden kredi vermesini bekler. Notun gerçeği yansıtmadığını düşünmektedir ve ona göre son derece dürüst bir insandır. Eksik olan tek şey biraz anlayıştır. Şimdi düşünün, çözüme bu kadar yakın pozitivist insanların olduğu bir ülkede subprime krizi olur mu?
4- Bazen kredi kartını unutuyoruz!
Düşük nota verilen tepkilerden biri de budur: "Bazen kredi kartını unutuyoruz." Yani demek istiyor ki, ben aslında tüm kredilerimi düzenli ödüyorum, kredi kartı pek önemli değil, sadece onu geciktiriyorum. Bölünmüş kişilikli müşteri profilinin tipik yanıtı. Kendisine göre bir ayırım yapmış: "Konut kredisi borcu çok çok önemli, kredi borcu çok önemli, overdraft borcu daha az önemli, kredi kartı borcu pek önemli sayılmaz." Zannedersin kredi kartındaki krediyi babası açıyor.
5- Bacanağa kredi çekmiştik, ödememiş, haberim olmadı!
Düşük puanın nedenini geçmişteki sorunlu kredilerin oluşturduğu söylendiğinde kişilerin en popüler cevabı budur: "Bacanağa kredi çekmiştik, ödememiş, bana da haber vermedi." Suçu başkasına atarak suçlu hissinden uzaklaşmaya çalışır. Adeta "kendisinde hiç borcunu ödemeyecek bir yüz var mı" sorusuna şu yanıtı bekler gibidir: "Asla!" Kredinin bir başkasına çekilmiş olması da ayrı bir faciadır elbette. Finans merkezi olma yolunda ilerlerken bize özgü kredi türlerini de tasarlamış gibiyiz.
6- Ben nottan anlamam ama borcuma sadığım!
Notunu düşük bulan agnostik müşteri tiplerinin yaygın tepkisidir: "Ben nottan anlamam ama borcuma sadığım." Yani diyor ki, ben krediyi gününde değil, kafam istediğinde öderim, ama kesinlikle öderim, nota takılmana gerek yok. Bu tür müşterilerin sayısı oldukça fazladır. Findeks'in bunları belirleyip geç ödemeleri için puanlarını düşürmemesi beklenir ama nerde bizde duyarlı Findeks. Tüketici dostu bir Findeks'e hiç bu kadar ihtiyaç duymamıştık.
Umarız kısa zamanda finans merkezi oluruz ve bu masum-modern yaklaşımları dünyaya da öğreterek yeni subprime krizlerinin olmasını önleriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder