30 Ekim 2011 Pazar

CDS kontratların gizli doğası

Avrupa Birliğinin Yunanistan’ı kurtarma planları sonrası birçok soru işareti piyasalarda dolaşmaya başladı. Özellikle Yunan tahvilleri üzerine CDS satın alanların şüpheleri %50 gönüllü zararın absorbe edilmesi ile ilgili çözüm önerisi sonrasında artmış gözüküyor. Bu yazımızda, son iki yazıda cevap aramaya çalıştığımız CDS’ler ile ilgili iki şüpheden sonra bugün bu tahvillerin tahakkuka düştüğüne nasıl karar verileceği konusuyla üçlemeye son noktayı koyalım.

Avrupa Birliğinin kontrollü iflas düzenlemelerinden sonra CDS’lerin tahakkuka düşüp düşmediğine yani CDS bedellerinin ödenip ödenmeyeceğine karar verecek olan International Swaps & Derivatives Association (ISDA) gibi kuruluşlar. Bu kuruluşların sayısının ne olduğunu bilmek pek mümkün gözükmüyor. Çünkü CDS kontratları taraflar arasındaki özel sözleşmelerle de oluşturulabileceği için bu tür kayıt kuruluşlarında sicil sağlanması her durumda mümkün olmayabilir.

CDS kontratları ödemenin hangi şartlarda yapılacağı ile ilgili düzenlemelere yer verirler. Bunlardan en önemlilerinden biri tahvilin hangi şartlarda tahakkuka düşmüş sayılacağı, diğeri ise ödenecek tutarın ne olacağına karar verilecek olan ihale süreçleridir. CDS kontratları düzenlenme aşamasında taraflardan biri için sigorta unsuru, diğeri için gelir yaratma unsuru sayıldığından fazlasıyla ihtiyaca göre özelleştirilmiş (customize) durumdalar. Taraflar başlangıçta karlarını maksimize edecek şekilde düzenlemeleri kontratlara koysalar da AB’nin gönüllü zarar kararı gibi benzeri daha önce görülmemiş durumları ekleyebilmeleri imkansız bir durumdur. Başlangıçta görülebilen tüm riskler ve kaprisler sözleşmelere girse bile bugün ortaya çıkan durumdaki riski kapsıyor olabilme ihtimalleri son derece düşüktür. Bu durum türev ürünlerin ruhlarında taşıdıkları riski oldukça güzel özetliyor. İçsel riskin sıfırlanamayacağını fazlasıyla ortaya koyuyor. Çünkü sözleşmelere hangi korunma maddesini yazarsanız yazın politika yapıcıların getirecekleri yeni düzenlemeleri ekleyebilmeniz imkansızdır.

Aşırı customize edilen CDS kontratları yüksek riski de beraberinde getiriyor. Bu durum evinizin çatısına çok pahalı bir güneş enerjisi sistemi kurmaya benzer. Evinizin taksitini ödeyemediğiniz zaman bu sistemi satıp paraya çevirmeniz ve borcunuzu ödemeniz imkansız gibidir.

Tezgah üstü denilen piyasalarda gerçekleştirilen türev ürün kontratları terzide yapılan elbiseyi giymek gibidir. Üzerinize son derece güzel oturur. Fakat hayat bazen de standardizasyon gerektirir. Çünkü terzi ile müşteri arasında yapılan bir hatadan sonra her iki taraf da kendini savunacaktır. Eğer hata geri dönülemez bir durum içeriyorsa o zaman ortaya çıkan çözümsüzlüğü karara bağlayacak bir taraf olmayacaktır. ISDA gibi kurumlar bu görevi yerine getirmek için oluşturulmuş olmak ile birlikte tüm işlemlerin ISDA’ya kaydı gerçekleşmemektedir.

Yunan tahvillerine döndüğümüzde ise henüz bir tahakkuk durumundan bahsetmek mümkün değil. Ama bu gelecekte olmayacağı anlamına gelmemeli. Böyle bir durum gerçekleşirse gönüllü olarak %50 zararı üstlenmeyecek olanların CDS ödemelerini alıp alamayacağına nasıl karar verilecek. Sigorta bedelini ödeyecek taraf ortada tahakkuk durumunun olmadığını, zararların gönüllülük esasıyla kabul edildiğini ileri sürecektir. Zararla karşılaşan taraf ise parasını alamadığını söyleyecektir. Ortada düzenleyici bir kuruluş da yok ise çözüme giden bir yol oluşmayacaktır.

Elbette ki standardizasyon cennet vaat etmemektedir. Yedek parça imalatçısı Delphi’nin 2007 yılındaki iflasında ödenen CDS tutarı firmanın toplam borcunun 10 katından fazlaydı. CDS’lerin bir yatırım enstrümanı olduğu gerçeği tüm standardizasyon hayallerini boşa çıkarabilecek güçtedir. Hiç borcu olmayan Suudi Arabistan ve daima para basarak borcunu ödeme gücü olan ABD üzerine yazılacak CDS’lerin anlamının olmadığı gibi.

Bu durum aslında finansal hayatın doğal bir yansımasıdır. Tıpkı Hidrojen, Lityum ve Bor gibi10 adet elementin atom ağırlıklarının sabit olmayıp koşullara göre değişen ağırlıkta olmaları gerçeği gibi CDS kontratların da koşullara göre değişen yapısı her zaman standardize edilebilecek bir oluşum sergilemeyecektir.


CDS'ler ile ilgili ayrıntılı bilgiye Finansal Krizin Gizli Doğası: Maça Kızı Efekti adlı kitabımdan ulaşılabilir...

Hiç yorum yok: