Finansal piyasaların etkin şekilde çalışmasının önündeki belki de en büyük tehdit manipülasyondur. Sanıyoruz ekonomik ilişkilerin başladığı günden beri var olmayı başarmış bir eylemdir manipülasyon. Hükümetler ve piyasa düzenleyicileri, piyasa manipülasyonunu engellemek için sürekli yeni yasalar uygulamaya koyuyorlar. Manipülasyonu engellemeye yetmediği görüldüğünde de düzenlemelerin şiddeti devamlı arttırılıyor. Fakat manipülatif işlemler her ortama uyum sağlayan bir virüs gibi yaşamına sürdürüyor. Peki ama piyasa manipülasyonu bir türlü neden önlenemiyor?
Son birkaç yıldır gördüğümüz birkaç büyük manipülasyona baktığımızda nedenleri kavramakta pek zorluk çekmiyoruz. Mortgage piyasasındaki aşırılıklarla dolu pazarlama, Libor oranları ile sürekli oynanması ve emtia türev piyasalardaki sert fiyat hareketleri bize tek bir şeyi gösteriyor; daha fazla getiri elde etme isteği... Peki hırsı kanunlarla kontrol altına alamaz mıyız?
Manipülasyon basitçe yapay olarak varlıkların arz ve talebini etkileyerek fiyatlarla oynama anlamına gelir. Üç önemli bileşene sahip olduğu söylenebilir. Yapay olarak yani bilinçli bir art niyet taşıması gerekir. Varlığın arz ve talebini “görünen bir el” ile etkiler. Son olarak da fiyatı belli bir amaç ile değiştirmeyi ya da kendine göre ayarlamayı amaçlar. Şimdi bu açıklamalar sonrasında şu iki soruyu yeniden soralım ve yanıtını bulmaya çalışalım: Piyasa manipülasyonu neden var?.. Nasıl önleriz?..
Erkeklerin gençlik yıllarından başlayarak evlendikleri zamana kadar yaratıcı düşüncelerinin önemli kısmı doğru eşi nasıl bulabilirim üzerinedir. Erkek açısından en önemli amaç daima daha güzel bir kadını eş olarak görmektir. Bu aslında temelde erkeğin eşit bir ödünleşmeden daha fazlasını istediği şeklinde de yorumlanabilir. Kendi seviyesinin üzerinde bir eş bulma arzusu en ilkel zamanlardan beri var olan av-avcı ilişkisini akla getirebilir. Nasıl yorumlanırsa yorumlansın fiziksel özelliklerine göre eş bulmak erkeğin “master” planıdır. Peki bu çetin mücadelede erkek güzel bir eşi nasıl bulacaktır?
Bilinen yöntem partnerinizi ne kadar çok beğendiğinizi belli etmektir. Fakat bu kadınlar açısından sorumluluk üstlenmek anlamına geleceğinden ilk başlarda başarılı olmayacak bir yöntemdir. İlişkinin başlamadan bitmesi anlamına da gelir. Erkek yaratıcılığı yüzyıllardır birçok etkileme tekniği geliştirmiş olsa da bilimsel olarak belli açılardan ispat edilmiş tek teknik “itme-çekme taktiği” (push-pull tactic) denilen yöntemdir. Partnerinize önce ilginizi, hemen ardından ilgisizliğinizi göstermeniz stratejisine dayanır. Kontrolü elinizde tuttuğunuzu gösterirken partnerinizin karar verme sisteminde karışık duygular yaratırsınız. Partnerinizi ani bir cevaba yönlendirmeden sizi daha fazla düşünmeye sevk etmiş olursunuz. Bu kadınlar açısından düşülen bir tuzaktır ve kontrolü elinizde tutmaya devam ettiğiniz sürece istediğiniz eşi bulma şansınız da o kadar artacaktır.
Eş bulma tarihin en eski zamanlarından beri erkekler açısından avlanma kadar önemli görülmüştür. Fakat avlanma zaman içinde evrim geçirerek farklı bir boyut alsa da eş bulma hala bilinen usullere göre yapılmaya devam etmektedir. Erkek açısından eş bulmada en önemli strateji kabul edilen itme çekme tekniğine şimdi biraz daha yakından bakalım. Erkeğin uyguladığı stratejinin üç önemli bileşene vardır. Erkek, partnerini eşi olmaya ikna etmek gibi bilinçli bir gizli niyete sahiptir. Ne kadar önemli bir kişi olduğunu partnerine ikna ederek nadirliğini öne sürmektedir. Ya da başka bir ifadeyle arz talep dengesini “görünen bir el” ile değiştirmektedir. Üçüncü olarak da hem kendi hem de partnerinin değerini (fiyatını) belli bir amaç için değiştirmeye çalışmaktadır. Yani ödünleşmenin son derece adil olduğuna partnerini ikna etmektir. Bu üç özellik açısından değerlendirildiğinde yapılan şey açık şekilde manipülasyondur. Yapılış şekli itibariyle de piyasa manipülasyonundan farklı değildir.
Görüldüğü gibi manipülasyon eş bulma ritüelinin var olduğu günden bugüne kadar varlığını sürdürmüştür. İnsan doğasının farklılıklarından evrimlenen bu teknik çok geçmeden piyasalara da sıçramış ve ekonominin vazgeçilmezi haline gelmiştir. Şu çıkarımı yapmak sanıyoruz hatalı olmayacaktır. Manipülasyonu önlemek, ne yapılırsa yapılsın pek mümkün değildir. Çünkü kökleri insan davranışlarına dayanan derin izler içermekte ve yapılan her müdahale manüpülasyonu yok etmeyip farklı bir şekilde evrilmesine neden olmaktadır. Kısacası, hırsın yasalarla kontrolü pek mümkün değildir.
Piyasalar ve manipülasyon her zaman aynı cümle içinde kullanılabilecek sözcüklerdir. Düzenlemeler sadece yeni manipülasyon tekniklerinin evrilmesine sponsorluk yapmaktan öteye bir işe yaramazlar. Çünkü unutulmamalıdır ki erkekler eş bulma da başarısız bile olsalar hayal kurarken malzemeden çalmadıkları ortadadır.
2 yorum:
Manüplasyonda tam hakimiyet varken,spekülasyonda bu durum izlenmez.Spekülasyonda seçenek çokken,manipülasyonda seçenek "nispeten daha az ve yoğunlaşma gerektirir.".Aşkı manüplasyona benzetiyorum,spekülasyonu daha çok kısa süreli beraberliklere. Aşk'ta kazanabilmek için manüplasyona ihtiyaç var mıdır?
kadınlar tarafından düşülen bir tuzak tabi. kadınlar zaten istemiyor ilişkiyi onlar birey değil tuzağa düşer ancak. ekonomistler keşke sadece ekonomi hakkında yazsa.
Yorum Gönder