2 Ekim 2016 Pazar

Hürrem ve Katerina'dan bugüne değişmeyen piyasa gerçeği!

Yeni yeni büyümeye başlayan forex piyasamızda sorunlar da başladı. Kaldıracı maalesef bir türlü anlayamıyoruz. Zaten bu işin böyle olacağı tarihin tozlu raflarından anlaşılıyordu. Nedense pek dikkat eden olmamıştı.

Hürrem Sultan ve Katerina'nın arasında geçen ve sermaye piyasalarının temel mantığını tartıştıkları aşağıdaki diyalog sorunun da nerede olduğunu fazlasıyla gösteriyor. Hürrem'i bilmeyen yoktur herhalde; Ukraynalı gelin diyebiliriz kısaca. II.Katerina'yı da tarihe meraklı olanlar iyi tanırlar; Rusya'ya tarihinin en parlak günlerini yaşatan çariçe.

İşte bu iki akrabanın bir düğünde karşılaştıkları ve aralarında aşağıdaki diyaloğun geçtiği söylenir.

Katerina: Kuzi, paraya vurmuşsun diye okudum Ottoman Times'ta. Nasıl işliyor piyasalar sizde?
Hürrem: Valla kuzen, bizim piyasalarda para kazanmak gerçekten çok zor. Haremde yüzlerce "kağıt bebek" bulunuyor ve sistem son derece regüle.
Katerina: Desene menkul kıymetleştirilmiş bir borsanız var.
Hürrem: Aynen şekerim, kimin ne zaman gözde olacağı hiç belli olmuyor. Yıllarca bekleyip hiçbir şey elde edemeyen kağıtlar var.
Katerina: Kurumsal yatırımcı açısından iyi. Peki ama küçük yatırımcı; zengin olma hayaliyle yanıp tutuşanlar?
Hürrem: Onlara da yer var tabi, hadım edip alıyoruz içeri.
Katerina: Halka arzda sorun var öyleyse.
Hürrem: Kurumsal yatırımcıya yöneliyoruz.
Katerina: Piyasa derinliği yaratamamışsınız.
Hürrem: Her gün çok işlem oluyor ama bu işten ciddi bir getiri elde eden pek çıkmıyor.
Katerina: Hep uzun pozisyon, hep uzun pozisyon, nereye kadar. Piyango sana vurmuş kuzi!
Hürrem: Hihihi!.. (Kıkırdayarak güler) Kuzicim, sizdeki piyasa nasıl işliyor peki!
Katerina: Ben organize piyasaları sevmiyorum tatlım. Benden önce Petro'nun böyle bir borsası vardı ama onu tahttan indirdikten sonra borsayı da kapattım. Yani bende artık her şey tezgah üstü şekerim. Kendime gözde bulmak için yeni bir sistem kurdum. Yakın arkadaşım Kontes Prascovya Bruce'u tanırsın.
Hürrem: Tabi ki, şair Byron'un "l'éprouveuse" dediği kadın. Yani kontrolcü.
(Gülüşmeler)
Katerina: Ta kendisi. Ülkede zengin olmak isteyen ne kadar erkek varsa hepsi ona başvuruyor. Kontes onları kendi yatağına alıyor önce. Görünüşü ve performansı açılarından puanlıyor. Sonrasında testi geçenleri bana gönderiyor.
Hürrem: Küçük yatırımcı açısından çok faydalı ama tedirgin olmuyorlar mı? Yani tüm servet yataktaki performansa bağlı görünüyor. Performans gelmezse gitti servet.
Katerina: Kaldıraç önemli şekerim.
(Karşılıklı gülüşmeler)
Hürrem: Ay kuzi, sen bildiğin forex piyasası kurmuşsun.Testi geçen çıkıyor mu bari.
Katerina: Çok değil şekerim. Geçenlerde Ivan Rimsky-Korsakov adında bir müzisyen testten çok yüksek puan almış. Hakikaten muazzam bir yatırımcıydı benim için. Ama onu da kontesin yatağında bulmayayım mı...
Hürrem: Alçak kontes, tek aday çıktı, onu da kendisi mi kapmış.
Katerina: Öyle şekerim, bu dünyada artık kimseye güvenilmiyor. Neyse, herkes oynuyor, hadi bizde oynayalım...

Bu hikayenin özü bugünkü forex piyasasının gerçeğidir aslında. Forex'te kazanan pek olmaz. Arada bir kazanan olursa, o da parasını çekmek istediğinde, şirket ödeme sıkıntısına girer. Hikaye bu kadar basittir.

Son sözü Katerina'nın yetersiz bulduğu bir gözdesine söylediği şu sözlerle koyalım: "Vezüv'ün ta kendisisin. Hiç beklenmedik bir anda patlıyorsun!"

Hiç yorum yok: