Bankacılık sektöründeki hızlı günler nedeniyle kredi türevleriyle ilgili yazılarımıza bir süre ara vermek zorunda kaldık. Bugün Amerikayı krizi sokan, piyasa istismarını arttıran bir kredi türü üzerinde duracağız. No-doc veya Liar kredileri tanımlamaya çalışacağız.
No-doc, no documentation sözcüklerinin kısaltması, anlamı evraksız kredi. Mortgage sektöründe oldukça yaygın. Kredi başvuru formuna gelirinizi veya varlık durumunuz hakkındaki bilgileri yazmanız yeterli. İşinizi belirtseniz bile kredi veren tarafından herhangi bir sorgulama işlemi yapılmayacaktır hakkınızda. Kredi kayıt kuruluşundan gelecek kredi geçmişinizle ilgili rapor, verilecek kredinin tek dayanağı. Bu özellikleri nedeniyle faiz oranları diğer kredilere göre daha yüksek. Risk olarak da prime ile subprime arasında yer alan alt-A grubunda yer alıyorlar.
Müşterilere ulaşmanın coğrafik olarak pek mümkün olmadığı, farklı lokasyonlarda yer alan müşterileri kaybetmemek için, evraksız kredi işlemleri, bankalar açısından ticari etkinliğin devam ettirilmesi adına önemli bir enstruman. Müşteriler içinse, farklı bir kente göç eden, işi olmayan veya iş kuramamış olan müşteriler için tercih edilen bir kredi türü.
No-doc kredilerin gevşek prosedürleri nedeniyle suistimale açık yapısı bunların Liar Loan (Yalancı kredisi) olarak anılmalarına sebep olmuştur. Özellikle başvuru için gelir ve varlığın gerekmediği (no income/no asset) NINA veya yaygın adıyla Ninja krediler, ahlaksız müşteriler tarafından istismar edilmiştir. Sistemde fazlasıyla açık olmasına rağmen, sanki bir nevi dolandırıcılar için hazırlanmış kredi türü görüntüsü verse de, no-doc krediler belgelenemeyen geliri (kişisel gelirler, bahşişler vs.) olan müşteriler için tasarlanmıştı. Fakat ihtiraslı bankacıların, başvuru formları üzerinde yazan abartılmış gelir rakamlarını daha fazla kredi vermek için görmezden gelmeleri sistemi kısa zamanda balona dönüştürdü. No-doc kredilerin, toplam mortgage krediler içindeki payının %8.5 düzeyinde olduğu tahmin edilmektedir. Bu da 850 milyar $ civarında korkunç bir rakamdır. First American Loan Performance adlı kuruluşun araştırması ise gerçekten şaşırtıcıdır. Tüm mortgage kredilerin %58'inin no-doc olduğunu belirtmektedirler. Bu da yaklaşık 6 trilyon $ demektir. Sektörün en büyük oyuncusu ise, çoğunun tahmin edeceği gibi, Citibank.
No-doc krediler, spekülatörler için de tercih edilen bir ürün olmuştur. Yüksek gelir beyanıyla yüksek fiyatlı bir ev alan spekülatör, bunu piyasada iyi bir fiyattan okutursa, kısa zamanda hatırı sayılır bir kar elde edebilmektedir. Öte yandan, mortgage krediler banka bilançolarında uzun pozisyonda taşınmayıp, paketlenip Wall Street'te satılır hale gelmesiyle, bankalar daha fazla konut kredisi vermek için no-doc kredilere daha bağımlı hale gelmeye başlamışlardı. Bu da suistimale çanak tuttu tabi ki.
Tüm çevreleri başta şaşırtan krizin ayrıntıları ortaya çıktıkça geliyorum dediği daha iyi anlaşılıyor.
Liar Loans hakkında ayrıntılı bilgiyi Finansal Krizin Gizli Doğası: Maça Kızı Efekti adlı kitabımda bulabilirsiniz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder