Almanya Maliye bakanı bugün yaptığı açıklamada, Amerikanın artık dünyanın finansal süper gücü olması rolünü terketeceğini söyledi. Wall Street'in bir daha asla eskisi gibi olamayacağının altını çizdi ve ekledi: "Almanya veya Avrupa, Amerika'nın sorunlu varlıkları satın almak için ödeyeceği 700 milyar $'lık girişimi benzeri bir hareketi yapmak zorunda değil. Kriz tamamen Amerikanın problemi!"
Amerikan hükümetinin finansal sistemi kilitleyen finansal varlıkları, sistem dışına çıkarmak için güçlü bir hamle yapacağı artık kesinleşti. Oysa Avrupadaki öfkeli yatırımcılar böyle bir teminata sahip değiller. Avrupa hükümetleri Paulsen'in çağrısına henüz cevap vemediler. Amerikadaki likidite krizi Avrupada çözümsüzlük krizi olarak yayılıyor.
Peki Avrupalı bankalar yeteri kadar güçlü mü? Bazı ölçütlerle yeterli sermayeye sahip oldukları görünüyor. Sermaye yeterlilik rasyoları (tier1 ratio) ortalama %8 düzeyinde. Risk yönetimi ve sermaye arasındaki ilişkinin başarıyla yönetildiği çıkarılabilir buradan.
Ama sermayenin toplam varlıklara oranını gösteren kaldıraç oranları (leverage ratio) aynı sonucu vermiyor. Oran Deutsche Bank için %1.2, Barclays için %2.4 ve UBS için %2.1. Güvenlik hava yastığı oluşturacak sermaye yeterliliği oldukça düşük bir seviyede.
Avrupa bankalarının bilançolarındaki 300 milyar $'lık varlık, halen AIG tarafından sigortalanmış durumda. Hazinenin AIG'yi kurtarması Avrupa bankalarının sigortalarının değerini arttırıyor şüphesiz.
Açıklanmayan zararların yüksekliği Avrupalı yatırımcıları endişelendiriyor. Lehman Brothers'ın iflas başvurusu yaptığı gün, Almanya'nın kamu bankalarından KfW tarafından başarısız bir swap sözleşmesi karşılığı transfer edilen 426 milyon $ kafaları iyice karıştırdı.
İspanya bankalarında donuk kredilerin oranı, 2007 yılı ortalarıyla karşılaştırıldığında 6 katına çıkmış durumda. Fortis'in acil sermaye gereksinimi. Danimarkada batan küçük bir banka. Bank of Ireland'ın kar payı oranını yarı yarıya azaltması. Avrupa Merkez Bankasının 3 aylık ihalesine 3 katı fazla talep gelmesi. Bunlardan daha önemlisi Avrupa bankalarının bu yıl içinde vadesi dolacak olan 1 trilyon $ tutarındaki borçları.
Bankaların Vadelerine Göre Borçları
Tüm bunlardan sonra, Almanya Maliye Bakanının dediği gibi, kriz gerçekten sadece Amerikanın sorunu olabilir mi?
Ya Almanya'nın süper ekonomik güç olabilme ihtimali?
Dünyanın en düşük doğum oranına sahip ülkelerinden biri olan Almanya'nın nüfusu şu an 82 milyon ve giderek azalıyor. Hızla yaşlanan bir işgücüne sahipler. Öte yandan Amerikanın 60'lı yıllardan beri sahip olmadığı düzenli cari fazlaları ekonomiyi hep belli bir seviyenin üzerinde tutuyor.
Almanya güçlü bir bankacılık sistemine sahip. Ekonominin üçte ikisi mevduat bankaları tarafından kontrol ediliyor. Küçük ve orta boy işletmeler tüm kredi ihtiyaçlarını bu bankalardan sağlıyorlar. Küçük şirketlerin sermaye yapıları nedeniyle, Wall Street bankalarının tercih etmediği bu pazar, Alman bankalarına likidite genişliği sağlıyor.
Amerika-Almanya rekabetinin nereye varacağını gelecekte göreceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder