Türev ürünlerin doğasındaki riskleri ve ne kadar etkili silahlar olduklarını her fırsatta anlatmaya çalışıyoruz. Warren Buffet’ın “finansal kitle imha silahları” dediği türevlerin karmaşıklığı, yaratıcılarının bile artık anlayamayacağı ve kontrol edemeyeceği bir seviyeye ulaşmış görünüyor.
Türevlerin nominal değeri
Türevler üzerindeki en büyük tartışma değerlerinin ne olduğu ve nasıl hesaplanacağı üzerine. Türev piyasaların hacmi üzerine en ayrıntılı raporu hazırlayan BIS hesaplamalarda nominal değeri kullanıyor.
Nominal değer, kıymetin üzerinde yazılı değeri ifade eden bir muhasebe kavramı. Örneğin 10 TL tutarındaki banknotun nominal değeri 10 TL’dir. Ya da koleksiyon değeri 50.000 TL olan 1 TL’lik banknotun nominal değeri 1 TL olarak kabul edilir.
Şimdi gelelim türevlere. Türev enstrumanların nominal değeri, bağlı olduğu varlığın spot (piyasa) fiyatıdır. Bir opsiyon ya da future kontratta, kontrat sayısının spot fiyatla çarpılması türevin nominal değerini verir.
Varsayalım yatırımcı, petrol fiyatlarındaki değişimden yararlanmak istiyor. Yapacağı şey Şubat 2009 vadeli ve fiyatı 70 $ olan kontrattan 1000 varil karşılığı satın almaktır. Bu türevin nominal değeri işlemin yapıldığı gün 70.000 $’dır. Kontratın vade sonuna kadar geri satılma hakkı olmadığı varsayımında nominal değer vade sonuna kadar değişmeyecektir. Vade sonunda petrolün piyasa fiyatının 50 $ olduğunu düşünelim. Bu durumda nominal değer 50.000 $’a düşecektir. Eğer kontrat petrol satın alma hakkı veriyorsa, vade sonunda türevin altındaki varlık olan petrol takasa konu edilerek kontrat sona erdirilecektir.
Yukarıdaki örnekte kontrat alıcısının bu işlemden 20.000 $ zarar ettiği kolayca anlaşılıyor. Fakat teorik olarak türev enstrumanlar iki taraflı sözleşmelerdir. Bir uzun, bir de kısa pozisyon alan taraf vardır. Yani yatırımcılardan biri Şubat 2009’da 70 $ fiyattan 1000 varil petrol almak istiyorum derken, karşı taraftaki yatırımcı Şubat 2009‘da 70 $ fiyat üzerinden 1000 varil petrol satmak istiyorum diyecektir. İdeal bir türev işlemin bilgili ve istekli iki yatırımcı taraf arasında gerçekleşmesi beklenir. Fakat 2000’li yıllardan sonra pazarın hızla büyümesi bu ideal yapıyı bozmuştur.
Taraflardan biri kontrat alıcısı rolüyle müşteri konumuna konurken diğeri “karşı taraf” denilen karanlık bir yapıya büründürülmüştür. Swapbank gibi hareket eden bir dizi finansal kuruluş (Lehman Brothers, Bear Stearns gibi) her türlü kontrat talebine olumlu yanıt vererek son derece geniş ürün katalogları hazırlamışlardır. Müşteri talebinin aynadaki yansımasını, bilgili ve istekli bir karşı taraf varmış gibi kontrata dönüştürerek yüksek bir komisyonla yatırımcılara pazarlamışlardır. Bugün bu kontratları satan şirketlerin bazılarının iflas etmiş bazılarının ise uçurumun kenarına gelmiş olması, türev ürünler pazarının patlamaya hazır bir bomba olduğunu sanırız anlatıyordur.
Binlerce çeşit türeve piyasa değeri belirlemek şu an için imkansız bir durum. Çünkü kontratların fiyatını belirleyen bağlı olduğu varlıklar birçok kontratta anlaşılamaz durumda. Yani kontratın fiyatını etkileyen bir varlık yok. Kontratlar tezgah üstü piyasalarda özel alıcı ve satıcılara gizli şekilde satıldığı için giz perdesini aralayıp yorum yapmak imkansız gibi görünüyor.
Böyle bir durumda türev enstrumanların değeri ve tehlikenin boyutu nasıl hesaplanabilir ki?..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder