“Finansal piyasalar çöktü!” klişesi son beş yıldır hayatımızın her anına girmiş durumda. Endekslerdeki veya varlık fiyatlarındaki düşüşler genellikle piyasaların çökmesi şeklinde yorumlanır. Bu ilk bakışta doğru bir çıkarım gibi gözükse de biraz düşünüldüğünde, çökenin piyasalar değil, yatırımcılar olduğu anlaşılacaktır. Peki piyasaların bu gizemli yapısı nereden kaynaklanıyor?
Finansal çöküşler sonrası suçlu olarak genellikle piyasaların herkese sınırsız özgürlük tanıyan düzenleme eksiklikleri ya da yatırımcıların bu özgürlüğü suistimal etmesi gösterilir. Buradan da piyasaların çöktüğü şeklinde bir algılama yaratılır. Fakat bu doğru değildir. Çünkü çöken piyasalar değil, yatırımcılardır aslında. Finansal sistemin kendi iç dengesini göz ardı ederek hırsının kurbanı olan yatırımcılar.
Finansal piyasalarda getiri elde etmenin temel şartı vadedir. Arbitraj denilen, bir varlığı ucuz bir pazardan satın alıp aynı anda daha pahalı bir pazarda satmak şeklindeki işlemler dışındaki kazanç elde etme yöntemlerinin tamamı varlıkların belli bir süre elde tutulmasını gerektirir. Bu süre bazen yılları bulabilir. Ama hırslı yatırımcılar daha kısa sürelerde daha fazla kazanç elde etmek isterler. Bu da finansal piyasaların istismar edilmesi anlamına gelir. Bunu başaranlar elbette ki vardır; ama birçokları kaybeder…
18 milyondan fazla makalesi ile dünyanın en büyük ansiklopedisi wikipedia’yı bilmeyen yoktur sanırız. Britannica ve diğer ansiklopedilerin yüzyıllardır ulaşamadığı büyüklüğe sadece birkaç yıl içinde ulaşmayı başarmıştır. Makalelerin doğruluğu ve güvenilirliği üzerine tartışmalar devam etse de vandalizme maruz kalan makalelerin toplam içindeki payının binde beşten fazla olmadığı tespit edilmiştir. 2005 yılında yapılan araştırmalarda “doğal bilgiler üzerine” yazılan makalelerin Britannica ile aynı doğruluk seviyesinde olduğu tespit edilmiştir. Bu kadar kısa sürede böyle bir başarı nasıl elde edilmiştir dersiniz?
Herkesin bildiği gibi wikipedia, gönüllü yazarların yarattığı bir ansiklopedidir. Siteye herhangi bir makale eklemek için diğer sitelerin yaptığı gibi üye olmanıza bile gerek yoktur. Herhangi bir sözleşme imzalamaz, sizi baskı altına alacak bir yükümlülük içine girmezsiniz. İçinizden geldiği gibi özgürce yazabilirsiniz. Hiçbir sınırlama olmadan milyonlarca insanın herhangi bir ücret bile talep etmeden böyle bir sonuca ulaşması elbette ki kitlelerin büyük başarısıdır. Buradan hareketle kitlelerin bunu her zaman gerçekleştirebileceğini söyleyebilir miyiz?
Wikipedia’nın büyük başarısından etkilenen dünyanın en çok okunan 4 gazetesinden biri olan Los Angeles Times, benzer bir projeyi 2005 yılında devreye alır. Gazetenin editörü Michael Kinsley, tıpkı wikipedia’nın uygulaması gibi bir düşünce geliştirir. Wikitorial adı verilen bu uygulama ile gazetenin editörleri tarafından yazılan yazılar, yayınlanmadan önce okuyuculara sunulacak ve okuyuculardan, yazı üzerinde hatalı yerleri değiştirmeleri istenecektir. Bu wikipedia’nın uygulamasının aynısıdır aslında. Okuyucular editörlerin yazdıkları yazıları okuyarak hatalı kısımlarını düzelterek makaleyi geliştireceklerdir. Gazetenin amacı böylelikle daha fazla okuyucuyu çekmek ve onlara da makalelerin içinde olduğunu göstermektir. Bunu bir yönüyle başarmıştır da aslında, ama sonuç bekledikleri sonuç değildir!
İlk yazı yayınlanmış ve okuyucular siteye davet edilmiştir. Yazı yayınlanır yayınlanmaz gönüllüler gazetenin sitesine hücum ederler. Yazılar hırslı gönüllüler tarafından yeniden dizayn edilmeye başlanır. Fakat gazete yöneticileri gördükleri manzara karşısında şok olurlar. İşler beklendiği gibi gitmemektedir. Uygun olmayan ifadeler yazıya eklenmektedir. Gazete görevlileri yorumları yazanlarla aynı anda hareket ederek uygunsuz olanları çıkarırlar. Ardından yazıya uygunsuz görüntüler eklenmeye başlanır. Görevliler büyük bir dikkatle bunları da yazıdan uzaklaştırırlar. Fakat uygunsuz eklemelerin sayısı giderek artmaktadır. Yazı hızla şekil değiştirmekte ve yöneticiler gönüllülerin değişikliklerine yetişememektedirler. Bu karşılıklı mücadele bir günden fazla sürer. Editör Michael Kinsley ertesi gün yazıyı gördüğünde inanamaz. Yazdığı politika içerikli yazı bir günde cinsel içerikli bir hikayeye dönüşmüştür. O anda yapılacak tek bir şey vardır; o da uygulamanın fişini çekmek. Wikitorial’ın bir günlük hayatı sona vermiştir. Peki ama neden?
Gazetenin yaşadığı sorunun sebebi basitti. Hiç kimse gazetenin makalesini bırakın geliştirmeyi, savunacak kadar bile önemsememişti. Fakat burada bir terslik olmalıydı. Wikipedia aynı sistemle bunu başarabiliyordu. Öyleyse Los Angeles Times neden başaramamıştı?
Bir editörün makalesi, konusunda uzman birinin kısa vadeli (süreli) sesi gibidir. Bu özellik wikipedia’daki makalelerin tam tersiydi. Wikipedia’da bir makaleyi yazan veya değiştiren asla kitlelerin yerine hareket etmiyordu. Oysa gazete uzman tarafından yazılmış bir makaleyi belli bir düşüncenin ifadesi olarak sunuyordu. Wikipedia’daki tüm yazılar sonsuza kadar okunsun düşüncesiyle yazılıyordu. Fakat gazete bu platformu kısa vadede bir gelir elde etme yeri olarak kullanmıştı. Wikipedia toplumsal bir kurumdu. Gazete ise sadece kar elde etmek için oradaydı. Tüm bu nedenler gönüllülerin wikitorial uygulamasını neden sahiplenmediklerini gösteriyordu. Burada wikipedia için anlatılanlar finansal piyasaların olması gereken doğasıdır aslında. wikitorial ise olmaması gereken yanı.
Çöken, kitlelerin ortak iş yapma yeteneği değil, sadece gazetenin daha fazla kar elde etmek için uygulamaya aldığı bir programdı. Wikipedia hala aynı anlayışla büyümeye devam etmektedir.
Finansal piyasalar genellikle wikipedia gibi, yazarlarının kabul ettiği bir davranış etiği üzerine kuruludur. Varlıklar belli bir süre elde tutularak kazanç elde edilmek istenir. Kimsenin birbirine karşı üstünlüğü olmadığı için dengenin oluşması kolaydır. Fakat finansal piyasaların içine “hırsla kısa sürede kazanç elde etme davranışını” soktuğunuz zaman, çöken finansal piyasalar olmayacaktır. Çöken, bu davranışı kabullenen yatırımcılar ya da kurumlar olacaktır. Piyasalar yoluna devam etmeyi başaracaktır. Hiçbir şey olmamış gibi.
1 yorum:
Bu enfes yazının ışığında, şöyle bir çıkarım yaksak, doğru düsünmüs olur muyuz?!... Bütün toplumun benimsediği bir piyasa ya da mikro anlamda bir borsa, hacim olarak daha da büyük olsa da belli bir zümrenin (büyük oyuncularin) elinde bulunan ve yönlendirdiği(fiyatların belirlendiği) bir borsa, bir piyasadan daha sağlam ve uzun solukludur?!...
Yorum Gönder