Ekonomi kanallarımız birbirinden genç, birbirinden alımlı ve birbirinden enerjik yorumcularla dolu. Finans sektörü televizyona çıkıp bizlere gelecek yorumları sunmak için adeta birbiriyle yarışıyor. Ekonomik kavramları ezberden söylermiş gibi peşisıra söyleyerek sanki geleceği önlerindeki küreden gördükleri izlenimi yaratıyorlar. Yorumlarına su döktürmeyecek kadar çetin cevizler ve geleceği Nostradamus kesinliğiyle gördüklerine son derece eminler. Ne dersiniz, öyle mi?
Televizyona çıkmak için can atan analist ve yorumcu arkadaşım. Şu an sevdiğin diziyi seyrederek bol kıvrımlı beynini dinlendirdiğine eminim ama iki dakikanı almak isterim.
Herkes senin ekonomiden anladığını sanıyor. Adam Smith'i, Marks'ı, Pareto'yu, Mill'i ve Marazzi'yi bile okuduğunu sanmam. Ekonomi hakkındaki malumatının da okulda sana anlatılan üçüncü el bilgilerden ibaret olduğunu çok iyi biliyorum. Herkes senin ekonomiden anladığını sansa da sen aslında çok iyi derecede, anlıyormuş gibi yapıyorsun.
O kendinden emin yorumlarınla herkes seni tecrübeli sanıyor. Yaşın daha otuz bile değilken ve reşit yaşında gördüğün tek ekonomik kriz hala devam ediyorken senin her yerin tecrübe olsa ne olur. Herkes seni tecrübeli zannetse de sen aslında çok iyi derecede, tecrübeliymiş gibi davranıyorsun.
Beyaz camda adının yanında yazan "Müdür" ünvanına bakarak herkes seni yönetici sanıyor. Ama sen on kişi bile istihdam etmeyen bir şirkette, belki de emrinde çalışan tek bir kişi bile yokken ve sadece kendi kendinin müdürüyken, her yanın yönetici olsa ne yazar. Herkes seni yönetici sansa da sen aslında çok iyi derecede, yöneticiymiş gibi yapıyorsun.
Halkın iç çekişine ses veriyorsun ya sokaktaki insan seni kendi gibi zannediyor. Ama sen ne yoksulluğu bilirsin, ne otobüs kuyruğunda beklemeyi, ne de işçi grevine katılmayı. Herkes senin yorumlarını çaresizlik içinde kalanların işine yarayacak zannetse de sen aslında çok iyi derecede, halk adamıymış gibi yapıyorsun.
Karmaşık ifadeleri kullanma becerinle herkes seni ekonomi bilgesi zannediyor. Ama kullandığın klişe kavramların içinde ne felsefe, ne sosyoloji ne de psikoloji bilgisine rastlanıyor. Ortaya koyduğun tek somut eser de muhtemelen yazdığın ve şu ana kadar hiç kimsenin bir işine yaramayan bitirme tezi. Herkes seni ekonomi bilgesi sansa da sen aslında çok iyi derecede, bilgeymiş gibi davranıyorsun.
Bol matematikli öngörülerin seni insanların gözünde uzman kılıyor. Geçmiş verileri inceleyerek her sabah analiz yapıp o gün neler olacağını öngörüyorsun. Ama hiçbir zaman "dün yaptığım yorumlar acaba tuttu mu" diye ekran önünde bir özeleştiriye girmiyorsun. Herkes seni uzman zannediyor ama sen aslında çok iyi derecede, uzmanmış gibi davranıyorsun.
Kişilik tahlilini daha fazla uzatmadan sözü bir psikolağa bırakmak istiyorum. Psikoloji biliminin en özel kadını hiç şüphesiz Helene Deutsch'tur. Deutsch, insanlar üzerine yaptığı gözlemlerde çarpıcı bir karakter keşfeder. Bu karakter iç içe giren kimliklere sahiptir. Taklit saplantısı derindir. Kendilerini bir dizi fikre göre şekillendirdikten sonra, bu fikirleri aynı hızla terkedip başka insanlarla güçlü özdeşleşmeler kurar. Başka biri olma fantazileri duyar. Daha açık söyleyeyim mi?... Roubini'nin öngörülerinden etkilenip kendini Roubini sanır. Bernanke'nin merkez bankacılığı anlayışından etkilenip kendini Bernanke sanır. Meredith Whitney gibi kendisini "tatlı cadı" sanıp kararlılıkla gelecek tahminleri yapar. İşte bu tür kişiliğe uygarlık tarihinin en etkileyici bayan psikoloğu H.Deutsch "Mış gibi kişilik" (as if personality) adını vermişti.
Genç, alımlı ve enerjik yorumcu arkadaşım. İşte sende bu kişilikten var. Senin bir gerçeklik sorunun var. Sen hiçbir şeyin gerçeği değilsin, olsan olsan "mış gibi"sin.
Yorumcu arkadaşım! Sözlerimden bunaldığını ve sözün sana ne zaman geleceğini bekliyorsundur muhtemelen. Daha fazla bekletmeyip sorunu hemen soruyorum: "Şu an İstanbul ofisimizde 7Ğ Finance Capital şirketinden Arzu Hanım var. Efendim sadece 30 saniye süremiz kaldı. Acaba bize altın fiyatlarının neden düştüğünü, Çin ile ABD arasındaki kur savaşını ve yarın neler olacağını anlatabilir misiniz?"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder