Bu yılın başı itibariyle devlet eliyle elektrik dağıtımı bitmiş oldu. Sektör tamamıyla özelleştirildi. Amaç geçmiş yıllardaki zarar, kayıp, kaçak ve tahsilat problemlerine son vermek. Deniliyor ki bundan sonra yatırım harcamaları özel sektör tarafından yapılacak ve performansa dayalı bir faaliyet sürdürmek suretiyle sektörün kronik sorunlarına çare bulunacak. Tüm bunların sonucunda da tüketicilerin maliyeti düşecek. Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi? İnsanın gözlerini kapayıp inanası geliyor. Geliyor geliyor da hani bir söz vardır "dünyanın neresinde var!" diye. İşte kafanızı kaldırıp dünyaya baktığınızda özel sektör eliyle dağıtılan elektriğin nasıl manipüle edildiğini görmeden edemiyorsunuz.
2000 ve 2001 yılları arasında California Elektrik Krizi adı verilen büyük bir elektrik kesintisi şoku yaşadı Amerikalılar. Açıklamalar en yetkili ağızlardan geliyordu. Sorun elektrik üretimindeki yetersizlikti. Maalesef büyük bir elektrik sıkıntısı vardı. Halk uzun süreli kesintilerle yaşamaya alışmıştı. Dağıtıcı şirket halkı bir an önce elektriğe kavuşturmak için elinden geleni yaptığını söylüyordu. Ne de olsa onlar da kazanacaktı. Ama ellerinden de pek bir şey gelmiyordu. Ne de olsa elektrik üretimi yeterli değildi. Hem sonra bu elektriği dağıtan şirket Amerika'nın en önemli şirketi değil miydi? Onlar nasıl olsa bir çözüm bulurlardı. Çünkü onlar Enron'du!
Fakat maalesef Enron bile bu krize bir çözüm bulamamıştı. Elektrik üretimi o kadar azdı ki yapacak fazla bir şey yoktu. Elektrik fiyatı arttırılmalıydı. Elektrik fiyatları %800 arttırılarak sorun çözülmüştü. Artık elektrik filan kesilmiyordu. Ne kadar da harika değil mi?
Bu işte bir iş vardı ama kimse anlayamamıştı. Üzerine Enron'un iflası da gelince her şey unutulmuştu. Derken 2005 yılında bir tape düşmüştü basına. Enron şirketinin üst düzey yöneticileri arasında yapılan bir telefon görüşmesini içeriyordu. Şirketin yöneticilerinden biri santral sorumlusuna elektriği kesmesini ve halka da inandırıcı bir açıklama yapmasını istiyordu. Her şey o anda anlaşılmıştı.
Enron, elektrik fiyatlarını arttırmak ve devletin sektör üzerindeki kurallarını hafifletmek için planlı bir elektrik kesme operasyonu başlatmış ve tam altı ay sürdürmüştü. Ta ki amacına ulaşıncaya kadar. Fiyat %800 artarken sektör üzerindeki düzenlemeler kaldırılmıştı. Elektrik üretiminin az olduğu açıklaması ise tamamen uydurmaydı. Şirketin elektrik kesintilerinden karı 1,7 milyar dolardı. Ne kadar da harika değil mi?
Sokaktaki insanın bir şeyi iyi anlaması gerekiyor. Şirketlerin temel amacı, karlarını arttırmak için sürekli farklı yöntemler aramaktır. Bunu yaparken de kendilerine verilen özgürlüğü istismar etmekte hiç çekinmezler. Acı ama gerçek!
Eskilerin dediği gibi: "Verdik kırkı, gitti korku!" Eğer yeterli gelmediyse, "kırkı" sözcüğü yerine ne istersen onu koy. Emin ol, anlam daha da pekişecek. Hadi birlikte deneyelim: Verdik ... gitti korku!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder