23 Mart 2009 Pazartesi

ABD hükümeti kendi hazine bonolarını satın alacak!


Global ekonomi derin bir resesyonun içine hızla dalarken ABD Merkez bankası FED, kredi faizlerini düşürmek, harcamaları ve ekonomiyi canlandırmak için cesur bir adım daha atmaya karar verdi. Bu kapsamda 300 milyar $ uzun vadeli hazine bonosu alarak ABD ekonomisine ekstra bir likidite enjekte edeceğini duyurdu.

Bu gerçekten feci bir durum. Bir ekonomi düşünün ki, kendi harcamalarını finanse etmek için çıkardığı hazine bonolarını yine kendisi satın alıyor. Krizin ABD merkez bankasını bir ATM para çekme makinasına döndüreceğini ve Wall Street’in kamulaştırılacağını kim tahmin edebilirdi ki?

Piyasanın tepkisi gecikmedi tabi. Hazine bonosu faizleri düşerken, doların değer kaybı devam etti. Uzun vadede dolar enflasyonu beklentisi güçlendi. Zaten bu müdahaleyle yapılmak istenen de buydu. Faizleri düşürerek bonoları piyasadan çekmek ve harcamayı arttırmak. Özellikle de Çin’in elinde bulunan 2 trilyon $’lık rezervi, hazine bonoları dışında bir yatırım alanına sevketmek. Yani şirket bonoları, riskli menkul kıymetler ve hisse senetlerine.

Oysa geçen hafta Çin devlet başkanı ve başbakanı ne demişlerdi: “ABD hazine bonoları çok güvenli bir yatırım aracı.” Bulursanız biraz fazla alın demek gerekiyor herhalde.

FED’in parayı nerden bulacağı ise açık. Basacak ama ne kadar? Yatırımcılar için piyasada güvenli liman bırakmayarak tüm yatırımları riskli alanlara kaydırmaya yetecek kadar. Basacak ama nasıl? Matbaada değil tabi. Bernanke’nin hafta sonu açıkladı gibi, bilgisayarları kullanarak hesaplar üzerinde oynayarak.

Projenin mimarı aslında ABD değil. İngiltere merkez bankası Bank of England, geçen hafta finansal kurumlardan hazine bonolarını satın almaya başladı. Böylece tasarrufların hazine bonolarına parkedilmesine İngiltere’de de dur denilecek. Ekonomik sistem farklı bir noktaya doğru gidiyor. Türev ürünler bir piyasada şişiyor, global piyasalar hemen takip ediyor. Şirketlerin kamulaştırması bir ülkede başlıyor, diğerleri çok geçmeden ekleniyor. Parasal gevşeme (quantitative easing) bir ekonomi de uygulanıyor, diğer ekonomiler ardından hemen geliyor. Piyasalar artık sığır sürüsü gibi hareket etmeye başladı. Bir sığır kaçıyor, diğerleri onun peşinden.

Evrensel sağduyu ise yeni bir balonun şişirildiğini düşünüyor. Faiz oranlarını sıfıra düşürmenin faturaları ödemeye yetmeyeceğini biliyor. İnsanların işe ihtiyacı olduğunu, ancak çalışarak harcama yapma eğiliminin artacağını her fırsatta belirtiyor. Hükümetlerin tek yaptığıysa gevşek para politikalarıyla ekonomiyi düzlüğe çıkarmaya çalışmak.

Her müdahalenin ardından, ekonomi daha da kötüye gidiyor sözünü duymak artık klasikleşti. Belki de en akıllıcası müdahale etmemektir.

Hiç yorum yok: