İki yıldır zararları katlanarak artan büyük bankalar Bank of America’nın açıkladığı beklentilerin üzerindeki kar rakamıyla ümitlendiler. Bank of America’nın çeyrek karı 4,25 milyar $. Acaba finansal sektör düzeliyor mu sorusu herkesin aklında.
Ekonomi gerçekten iyileşmeye başlamış olsaydı, Bank of America hisseleri güne %20 düşüş ile başlar mıydı?..
Bankanın gelir tablosuna şöyle bir göz atıldığında karın asıl faaliyetlerden kaynaklanmadığı ve temel bankacılık birimlerinin hala sıkıntıda olduğu rahatça anlaşılıyor. Hisse başına 44 cent’lik karın sadece 2 cent’i ticari faaliyetlerden elde edilmiş gözüküyor.
Öte yandan risk karşılığı sermaye kalemlerindeki görece iyileşmenin de yatırımcılar tarafından şüpheyle karşılandığı ortada. Önceki çeyrekte 35,9 milyar $ olan sermaye 51,2 $’a yükselirken, Merrill Lynch’in satın alınmasıyla, riskli varlıkların 137 milyar $’dan 250 milyar $’a yükseldiği görünüyor. Mark to market muhasebe kuralının uygulanmaması nedeniyle varlık değerlerinin gerçek düzeyi hakkında bilgi sahibi olamazken, varlık bileşiminin ne olduğu konusunda da mali tablolardan fikir edinemiyoruz.
IMF en son güncellediği hesaplamalarında, 4 trilyon $’lık toksik varlığın bankaların bilançolarında saklı olduğunu söylemişti. Şu ana kadar üçte birinin zarar yazıldığı düşünüldüğünde, geri kalanların mark to market kısıtlamasıyla ne kadar erteleneceği gerçekten büyük merak konusu. Analistler 6 büyük Amerikan bankasının iflas riskinin giderek arttığını söylüyorlar.
1.7 trilyon $’lık aktifle en büyük ABD bankası JPMorgan, türev portföyü nedeniyle en riskli bankaların başında geliyor. ABD bankalarındaki türev ürünlerin yarısı bankanın elinde.
1.2 trilyon $ aktifle 3. büyük banka Citibank, türev piyasasının neredeyse diğer yarısının sahibi. Artan kredi tahakkuk oranları da banka portföyünün bozukluğunu fazlasıyla ortaya koyuyor.
1,17 trilyon $ tutarındaki aktifle 4. büyük banka Wells Fargo, satın aldığı Wachovia Bank ile ayrı finansal tablo sunarak durumu hakkındaki ilk açıklayıcı bilgileri vermişti zaten. Şirketin ratingi D seviyelerini sürdürüyor.
SunTrust, 185 milyar $ aktif ve D ratingi ile çöken ticari konut kredisi pazarından ağır yenilgi almış görüntüsünde.
HSBC Bank USA, türev ürünler ve D ratingiyle kötü görüntü sergileyen bir diğer banka.
Goldman Sachs düşük sermaye hacmi ve D ratingiyle ticari konut kredisi ve türev ürünler pazarının altında kalan diğer bir banka.
Ekonomiyi yönetenler düzelme sinyalleri görürken, aynı dataları kullanan yatırımcılar çöküşü öngörüyor. Hükümetler, halkı banka yıkımlarından korumak yerine bankaları halkın vergileriyle kurtarmaya çalışıyor.
Bu bankaların resmi ratingleri ise hala açıklanmamaya devam ediyor. Bankaların, “varlık fiyatlarında ayarlama” diyerek açıkladıkları sulandırılmış rakamlara yatırımcılar “hile” damgasını çoktan yapıştırdı bile.
Ekonomi gerçekten iyileşmeye başlamış olsaydı, Bank of America hisseleri güne %20 düşüş ile başlar mıydı?..
Bankanın gelir tablosuna şöyle bir göz atıldığında karın asıl faaliyetlerden kaynaklanmadığı ve temel bankacılık birimlerinin hala sıkıntıda olduğu rahatça anlaşılıyor. Hisse başına 44 cent’lik karın sadece 2 cent’i ticari faaliyetlerden elde edilmiş gözüküyor.
Öte yandan risk karşılığı sermaye kalemlerindeki görece iyileşmenin de yatırımcılar tarafından şüpheyle karşılandığı ortada. Önceki çeyrekte 35,9 milyar $ olan sermaye 51,2 $’a yükselirken, Merrill Lynch’in satın alınmasıyla, riskli varlıkların 137 milyar $’dan 250 milyar $’a yükseldiği görünüyor. Mark to market muhasebe kuralının uygulanmaması nedeniyle varlık değerlerinin gerçek düzeyi hakkında bilgi sahibi olamazken, varlık bileşiminin ne olduğu konusunda da mali tablolardan fikir edinemiyoruz.
IMF en son güncellediği hesaplamalarında, 4 trilyon $’lık toksik varlığın bankaların bilançolarında saklı olduğunu söylemişti. Şu ana kadar üçte birinin zarar yazıldığı düşünüldüğünde, geri kalanların mark to market kısıtlamasıyla ne kadar erteleneceği gerçekten büyük merak konusu. Analistler 6 büyük Amerikan bankasının iflas riskinin giderek arttığını söylüyorlar.
1.7 trilyon $’lık aktifle en büyük ABD bankası JPMorgan, türev portföyü nedeniyle en riskli bankaların başında geliyor. ABD bankalarındaki türev ürünlerin yarısı bankanın elinde.
1.2 trilyon $ aktifle 3. büyük banka Citibank, türev piyasasının neredeyse diğer yarısının sahibi. Artan kredi tahakkuk oranları da banka portföyünün bozukluğunu fazlasıyla ortaya koyuyor.
1,17 trilyon $ tutarındaki aktifle 4. büyük banka Wells Fargo, satın aldığı Wachovia Bank ile ayrı finansal tablo sunarak durumu hakkındaki ilk açıklayıcı bilgileri vermişti zaten. Şirketin ratingi D seviyelerini sürdürüyor.
SunTrust, 185 milyar $ aktif ve D ratingi ile çöken ticari konut kredisi pazarından ağır yenilgi almış görüntüsünde.
HSBC Bank USA, türev ürünler ve D ratingiyle kötü görüntü sergileyen bir diğer banka.
Goldman Sachs düşük sermaye hacmi ve D ratingiyle ticari konut kredisi ve türev ürünler pazarının altında kalan diğer bir banka.
Ekonomiyi yönetenler düzelme sinyalleri görürken, aynı dataları kullanan yatırımcılar çöküşü öngörüyor. Hükümetler, halkı banka yıkımlarından korumak yerine bankaları halkın vergileriyle kurtarmaya çalışıyor.
Bu bankaların resmi ratingleri ise hala açıklanmamaya devam ediyor. Bankaların, “varlık fiyatlarında ayarlama” diyerek açıkladıkları sulandırılmış rakamlara yatırımcılar “hile” damgasını çoktan yapıştırdı bile.
1 yorum:
Merhaba,
Yazilarinizin hemen hepsini ilgiyle okuyorum. Bugunlerde ozletiyorsunuz. Umarim hersey yolundadir ve yeni yazilarinizi okuyabiliriz.
Tekrar tesekkurler,
Murat
Yorum Gönder