28 Ağustos 2008 Perşembe

Bankalardaki gerileme

Ülkemiz bankaları 2007 ve 2008 yılı içinde tarihi karlar açıklamaya devam ederken, Amerikan bankaları tarihlerinin en kötü dönemlerini geçirmekteler. Sektörün ikinci çeyrek karı 1991 yılından bu yana görülen en düşük rakam. Sadece 5 milyar $. Önceki yılın aynı döneminde bu rakam 36.8 milyar $'dı.

Rakamlardaki kötüleşme bankalara da sıçramış durumda. Amerika Mevduat Güvence Fonu (FDIC), yakın izlemedeki banka sayısını 90'dan 117'e çıkardı. Banka bilançolarındaki problemli varlıkların toplam tutarı ise Mart sonu itibariyle 26 milyardan 78 milyar $ düzeyine çıkmış durumda. Yani daha açık bir ifadeyle, ilave 27 bankanın aktif büyüklüğü 52 milyar $. Bu da izlemedeki bankaların ölçeğinin biraz arttığını gösteriyor. FDIC'in elindeki 45 milyar $ nakitle 4.5 trilyon $ mevduatı sigorta etmesi gerçeği, FDIC'in de yakında batabileceği söylentilerini arttırıyor. Amerikada mevduatın 100.000 $'a kadar olan kısmı sigorta altında olduğunu belirtmekte fayda var.

Ayrıca vadesini 90 gün geçen tahakkuktaki krediler, subprime kategorilerden diğer tüm alanlara ve ürünlere sıçramış durumda. İleri yönlü bir istatistik olarak yorumlanırsa, müşterilerin borçlarını bugün ödemediği ve gelecekte de ödemeyeceği anlamı çıkarılabilir. Bazı bankaların icra takibini başlatmak için gerekli süreyi 90'dan 160 güne yükseltmesi sürpriz sayılmamalıdır.

Amerikanın makro ekonomik verileri de pek iç açıcı değil. Borçlanma %27 yıllık hızla artarken, gelirler %6 hızla geriliyor. Bu da Çin ve Japonya'ya olan borçların faizlerini ödemek için bu ülkelerden daha fazla borç alınması demek. Hazine bonolarında vade 90 güne kadar gerilemiş durumda. Yabancı ülkelerin Amerikaya güveninin önemli bir göstergesi. Bazı yorumcular Amerika için "teknik iflas" tabirini kullanmaya başladı bile. Milli gelirin 1 $ arttırılması için 6 $ yatırım gerekiyor ve bunun karşılanması şu an için imkansız.

Bankalara ait hisse senetlerinin önümüzdeki günlerde ne yönde hareket izleyeceği büyük merak konusu. Çünkü Lehman, Washington Mutual ve Wachovia Bank gibi bankaların geleceklerinden büyük endişe duyuluyor. Bu bankaların da yakında tarih olacağı, hisse senetlerindeki kısa pozisyonların fazlalığından tahmin ediliyor. Ümitsizce ortak arayışını sürdüren Lehman Brothers'ın varlıklarının sıfır değerine düştüğü birçok analist tarafından öne sürülüyor. Fannie ve Freddie'nin düzlüğe çıkabilmesi için en az 200 milyar $ hazine yardımı gerekiyor. Bir dönem Türk bankalarının kaynak ihtiyacına çare olan seküritizasyon piyasası ise tamamen donmuş durumda.

Küçük bankalar içinde ise batmaya en yakın olarak Florida'nın en büyük bankası Bank United Financial Corp.(BUFC) gösteriliyor.

Bankaların bu kritik durumda batmamak için her yolu denedikleri görülüyor. California savcısının, Citibank'ın, kredi kartı müşterilerinden haksız yere yaptığı kesintileri, bankanın genel harcamalarını finanse etmek için kullandığını tespit etmesi üzerine, bankaya 14 milyon $ ceza kesti. Dünyanın aktif büyüklük olarak en büyük bankasının böyle bir yola başvurması gerçekten düşünce verici. Büyük karlar elde etmek için en yaratıcı ve tahrip edici ürünleri hayata geçirmekte tereddüt etmeyen Wall Street bankaları, bugün aynı proaktifliği varlıklarının devamı için göstermekteler.

Yüksek kaldıraçlı kredi anlayışı bankaları uçurumun eşiğine getirirken; gerçek bir Amerikalı olmanın yolunun da, kişisel boçların, varlıklardan yüksek olması aritmetiğinden geçtiği kara mizahını da zihinlere yerleştirmiştir.

Ekonimist Roubini'nin dediği gibi: Bu 1929 ekonomik buhranından sonraki en büyük kriz...

Hiç yorum yok: