17 Aralık 2012 Pazartesi

Finansal piyasalarda neden aksakallı derviş yok!

Doğudan batıya, kuzeyden güneye neredeyse tüm dünya kültürlerinin en aşina tiplerinden biridir aksakallı dervişler. Doğunun bilgelik tapınaklarından çıkıp batının fazla derin düşünmeyi sevmeyen insanları için donat kıvamına dönüştürülen kişisel gelişim hikayelerinin değişmeyen başrol oyuncusudurlar. Aksakallı dervişlerin emekliye ayrılması binlerce kişisel gelişim gurusunun faaliyetlerini durdurması anlamına gelir ki bunun istenmediği ortadadır. Her ne kadar telif hakkı alamasalar da kişisel gelişim sektörünün yarattığı cironun önemli kısmının aksakallı dervişlerden kaynaklandığı kesindir. Sizce aksakallı dervişlere olan tutku nereden kaynaklanıyor?

Hemen hemen tüm kültürlerdeki aksakallı dervişlerin aynı dört ortak özelliği olduğu söylenir. Hindu tapınaklarından Noel Babaya kadar tüm aksakallı dervişler dürüst, bilge, cömert ve yardımsever olarak bilinirler. Adeta bu özelliklerin aksakallarından yansıdığı düşünülür. Fakat tuhaftır ki finansal piyasalarda bizi ışığından yararlandıracak tek bir aksakallı derviş bile yoktur. Gelirleri, büyük şirketler ile yoksul insanlar arasında adilane bir şekilde nasıl dağıtılacağını anlatan dürüst bir ak sakallı bulamayız. Girdiğimiz krizden nasıl çıkacağımızı ya da en azından ABD’nin mali uçurumdan nasıl uzaklaşacağını söyleyen bilge bir aksakallıya ne kadar da ihtiyaç var değil mi? Yunanistan, İspanya gibi fakir ülkeleri kurtarmaktan yorulan troykanın yerine yardım yapacak cömert bir aksakallı fena mı olurdu? Ya da “kıyamete bir haftadan az kaldı “şort”layın evlatlarım” diyen zeki bir aksakallı dervişe kim hayır diyebilir ki? Ama maalesef yok. Sanıyoruz uzmanlık alanları kişisel gelişim ve hedef kitleleri de ilk kez gül koklayan heykel misali düşünmeyi yeni öğrenenler olduğundan bu niş pazarı kaçırmışlar. Peki ama finansal piyasalarda neden bu ak sakallı dervişleri göremiyoruz?

Psikolog Robert Wiseman 2007 yılında tuhaf bir deney tasarlar. 5.000 kişinin katıldığı bu deneyde aksakalın ardındaki şifrenin ne olduğunu aramaktadır. İnsanların aksakallıları zeki, bilge, cömert ve yardımsever olarak değerlendireceklerini beklemektedir. Fakat deneyin sonuçlarından hiç de beklemediği bir gerçeğe ulaşır. Dürüstlük, bilgelik ve cömertlik ile aksakal arasında herhangi bir ilişki bulunmamaktadır. Sakalsız insanlar aksakallılara göre %28 daha cömert, %30 daha bilge ve %29 daha cömert olarak algılanmaktadır. Bunların yanında şeytani düşünce, gizlilik ve kötü hijyen de aksakallı dervişler hakkındaki olumsuzluklar olarak öne çıkmaktadır. Fakat Wiseman’in en önemli bulgusu dürüstlük konusundadır. Deneye katılanların neredeyse tamamı sakalsız temiz bir yüzü aksakallıya göre daha dürüst bulmuştur. Yani aksakallılar maalesef güvenilir bulunmamıştır. En basit haliyle özetlersek tüm aksakal hikayeleri –ki eğer gerçekseler kendini yaratan kehanetten başka bir şey değildir.

Kararların pembe felsefik tapınak öğretileriyle değil rakamlar ve gerçek bilgi ile alındığı finansal piyasalarda doğal olarak aksakallı bilge bulamazsınız. Çünkü hayatın anlamı olduğunu düşündükleri sığ felsefik deyişlerini ciddiye alacak birilerini bulmaları çok zordur. O nedenledir ki Forbes’in zenginler listeleri hep sakalsız insanlarla doludur. İnsanlar onları daha güvenilir buldukları için cömertliklerini de esirgemezler.

Finansal piyasalarda işlem yapanlar finansal kararlarına dayanak olan bilgiyi seçerken bir şeyi iyi bilirler: Var olan bir şey yok olan bir şeyden gelemez...

Hiç yorum yok: