Yunanistan’daki krizin çözülebilmesi için Troyka (IMF, ECB ve Avrupa Komisyonu) ülkenin tüm ekonomisini kontrolü altına almış durumda. Ülke yöneticileri neredeyse sadece koltuklarında oturma yetkisine sahip. Tüm kararlar muhteşem üçlü tarafından veriliyor. İspanya, İtalya, Portekiz ve zor durumdaki diğer Avrupa ülkelerinde de gidiş bu yöne doğru. IMF’nin ülkelerin ekonomilerine müdahale ettiği öteden beri bilinen bir gerçek. Genellikle stratejik bir saldırganlık ve politik bir fırsatçılık olarak değerlendirilen bu tür yaklaşımlar aslında doğalarında ekonomik bir içgüdü içerirler.
Hayatımızdaki birçok davranışımızı ekonomik bir karar sisteminin sağladığı verilere göre düzenlediğimizi çoğu zaman fark etmeyiz. Bu tür bir muhasebe duyguların parasal izdüşümü olarak da tanımlanabilir. Mesela bahçe işleri…
Komşunuzun asmasının sizin bahçenize sarktığı ve sizde de rahatsızlık yarattığı bir durumla geçmişte karşılaşmış olabilirsiniz. Ege ya da Akdeniz’de bir yazlık eviniz varsa bu tür bir sorunla karşılaşmadıysanız kendinizi şanslı hissedebilirsiniz. Sorunu yaratan bazen sizin bazen de komşunuzun asması veya ağacının dalıdır. Peki böyle bir durumda nasıl davranırız?
Diyelim ki komşunun asması bahçenize girdi ve manzaranızı kesti. Onu gizlice yok etmek istiyorsunuz ama modern dünyada bunu yapmak barbarlık ya da zorbalık sayılabilir. Komşunuzla konuşup onu ikna etmelisiniz. Bu zor bir karardır çünkü komşunuzun o asmaya gözü gibi baktığını biliyorsunuz. Argümanınızı oluşturdunuz ve komşunuzun karşısına çıktınız. Bunu ona ilettiğinizde aslında ona bir para önermişsiniz demektir. Çünkü bu asmanın kesilmesinin sizin için bir değeri vardır ve kabul edelim ki bu değer 1.000 lira olsun. Şimdi komşunuzun kararına bakalım. Eğer onu ikna etmek için geliştirdiğiniz düşünceyi kabul ederse sorun yok. Ama kabul etmezse bu şu anlama gelir. Asmanın ona verdiği zevk size verdiği rahatsızlıktan daha fazla. Yani 1.000 lira böyle bir teklif için önemsiz bir tutar. Peki şimdi ne yapacaksınız?
Eğer asmayı kestirmeye kararlıysanız yapacağınız şey artık mahkemeye gitmektir. Bu hakkınızı kullanmak istediğinizi komşunuza bildirirseniz bu kez artık ikna edilecek kişi sizsinizdir. Böyle bir durumda muhtemelen mahkeme komşunuzu suçlu bulacağından ya da komşunuz bu tür bir hukuki işleme girmek istemeyeceğinden teklifle gelecek olan o olacaktır. Siz de artık karar verecek taraf olacaksınız. Komşunuzun sizi ikna etmek için geliştireceği argümanın maddi karşılığı doğal olarak 1.000 liradan daha yüksek olacaktır. Son karar şu düşünce ekseninde gelişecektir. Asma komşunuza daha fazla değer ifade ediyorsa, ki size yönelteceği teklif de bu ölçüde yüksek olacaktır, böyle bir durumda asma kesilmeyecektir. Aksi takdirde kesilecektir.
Burada geliştirdiğimiz oyun teorisi birinci veya ikinci aşamada farklı şekillerde de sonuçlanabilir elbette. Ama birçoklarının fark edeceği gibi sonucu belirleyen tek bir kriter vardır: Asma kimin için daha fazla değerliyse o kazanacaktır.
Şimdi bu oyun teorimizi kullanarak bugün troykanın Yunanistan’a, geçmişte ise birçok defalar IMF’nin diğer ülkelerin ekonomilerine müdahale etmesinin altındaki düşünceyi açığa çıkaralım. Ortada komşuya rahatsızlık veren bir asma vardır ve bu asmaya kim daha fazla değer veriyorsa o kazanacaktır. Eğer Yunanistan’ın ekonomisi troyka için önemliyse her türlü yardım ve destek sağlanarak ülke ekonomisinin yönetimi ele geçirilecektir. Eğer ülkenin yönetimi ne olursa olsun yabancılara bırakılmayacak kadar değerli görülüyorsa bu kez de her tür çöküş gözü alınarak dış yardımlara hayır denilecek ve troyka dışarıda tutulacaktır. Bozulan ekonomiler her zaman komşunun bahçesine kaçan asmalar gibidir ve kimin için daha çok değerliyse kazanan o olur.
Yunanistan’ın kötüleşen ekonomisi Avrupa Birliği için de son derece önemlidir. Çünkü ülkede kriz devam ettiği sürece Avrupa Birliği de tam olarak düzlüğe çıkamayacaktır. Yani asma Avrupa Birliği için daha değerlidir. Öyleyse kazanan onlar olacak ve gerekli destek karşılığı ülkenin ekonomisine müdahale etme hakkını eline geçirecektir.
Şu anda dünyada birçok kişi troykanın Yunanistan’ın yönetimine karışmasını, geçmişte IMF’nin birçok ülkenin yönetimine karışmasında olduğu gibi fırsatçılık olarak değerlendirip öfkeyle karşılıyor. Öyleyse bir an düşünelim: Komşunun asması sizin bahçenize girince siz nasıl düşünüyorsunuz?..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder