Piyasaların etkin olduğunu söylemek kadar gelecekteki fiyatların bugüne indirgenmiş halini yansıttığını söylemek de pek ispat edilebilir kanıtlar içermeyecektir. Hisse senedi fiyatlarındaki ani değişimlerin gelecek dönemlerdeki nakit akışlarının bugüne indirgenmiş hali olduğunu söylemek hava sıcaklığının bugün 50 dereceyken yarın -55 derece olmasını mantıklı görmekle aynı anlama gelecektir. Bu da pek mantıklı değildir sanıyoruz.
Etkin piyasacılar, ekonominin temel değerleri ve gelecekteki fiyatlar arasında daha ılıman bir görüşe inanırlar. Onlara göre son üç yüz yıldır hisse senetleri rastlantısal bir hareket göstermemiştir ve ekonomik gelişmelere paralel hareket etmiştir. Fakat piyasaların her durumda rasyonel olduğuna kanıt getirecek argümanları da maalesef açıklıkla ortaya koyamamışlardır.
Peki piyasaların rasyonel olduğuna tam olarak ortaya koyamazken irrasyonel olduğunu koyabilir miyiz? Şüphesiz ki bu soruya da verilecek yanıt hayırdır. Piyasaların her zaman rastlantısal olduğunu söylemek de pek mümkün görünmemektedir. Fakat bir şeyi açıklıkla ortaya koyabiliriz. Piyasaların öngörülmezliği insanların öngörülmezliğinden daha fazla değildir.
Bunu matematiksel olarak ortaya koyamayız elbette ama davranışlar ekseninde açıklayabiliriz. Örneğin piyasaların milli maç seyredip seyretmediğini öğrenmek için yapmamız gereken insanların milli maç seyredip seyretmediğine bakmaktır. Nasıl mı?
Alex Edmands, Diego Garcia ve Qyvind Norli adlı üç ekonomist 2007 yılında bir makale yayınlarlar. Makalede 39 ülkenin milli maçlarının sonuçlarını ve ertesi gün borsanın verdiği tepkileri karşılaştırırlar. Hem etkin piyasa, hem de rassal piyasa bakış açısıyla bakıldığında milli maçlar sonrası alınan skorların, hisse senedi borsalarında belli bir hareket oluşturmaması gerekir. Peki nasıl olmuştur dersiniz?
Ortaya çıkan sonuç duyguların piyasaları nasıl etkilediğinin açık bir göstergesidir. Futbol maçlarındaki mağlubiyetler sonrası ülke borsalarının ekonomik ve istatistiki olarak değer kaybettiği görülmüştür. Yani hem endeks hem de işlem hacmi düşüş göstermiştir. Örneğin dünya kupaları eleme maçlarını kaybeden ülkelerin hisse senedi endeksleri ortalamadan 38 baz puan daha fazla düşme göstermiştir. Aynı belirgin yön kazanılan futbol maçlarından sonra da ortaya çıkmıştır. Demek ki duygular piyasalara etkin ve rassal etkilerden daha fazla yön vermiştir.
Milli maç tutkularını istatistiklere yansıtan en duygusal ülkelere gelince kazanılan maçlarda Almanya, kaybedilen maçlarda Belçika’nın olduğu görülmektedir. Almanların hisse senedi endeksleri kazandıkları maçlar sonrası ortalamadan 54 baz puan daha fazla artarken, Belçikalıların ise kaybettikleri maçlardan sonra ortalamadan 31 baz puan daha fazla düşüş gösterdikleri görülmektedir. Kazandıkları milli maçların ertesi günü hisse senetlerini Almanlardan sonra en çok arttıran ülkeler ise sırasıyla İtalya, Hollanda ve Fransa’dır. Kaybettiklerinde en fazla üzülen ve bunu hisse senetlerine yansıtan ülkeler ise Hollanda ve İngiltere olmuştur.
Sonuçlar Türkiye açısından da incelendiğinde pek farklı değildir. Türkler de milli maç duygularını ertesi günkü hisse senedi piyasasına yansıtabilmeyi başarmışlardır. Kazandıkları maçlardan sonra endeksler ortalama değerlerden 12 baz puan daha fazla artarken, kayıplarda ortalamadan 13 baz puan daha fazla düşüş göstermiştir.
Piyasaların milli maç skorlarını tahmin edebildiğine yönelik bir kanıta henüz ulaşabilmiş değilsek de sonuçlarını piyasalara yansıtan bir davranış içinde olduğumuz açıktır. Piyasaların etkin olduğuna inananlar ile rassal olduğuna inananların kavgası devam ederken davranışçılar piyasaları yönlendirmeye devam etmektedirler.
Şimdi tekrar soralım: Acaba bu gece piyasalar milli maç seyredecek mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder