2013 yılında rasyonel olmayı başarabilecek miyiz acaba? Elimizden geleni yapacağız şüphesiz. Mesela birçokları yüksek maaşlı bir işe geçmeyi umuyordur. Ayda 5.000 lira kazanacakları bir işi 4.000 lira kazanacakları bir işe tercih edeceklerdir. Diğer şartlar aynıysa elbette ki 5.000 lira kazanacağınız bir işi seçmek akıllıca olacaktır. Böyle bir kararı vermek için Harvard’ta okumuş olmanıza gerek bulunmuyor. Birazcık matematik bilmeniz yeterli. Ama küçük bir şartla: Rasyonel olmanız!.. Eğer rasyonel olmayı başarabilirseniz 5.000 liralık işi tercih edersiniz. Ama eminiz ki birçokları rasyonel olmayacaktır; Harvard’ta okuyanlar bile.
Erkekler veya kadınlar için eş bulma yarışı en az iş bulma yarışı kadar streslidir. Kişiler bu yarışta önde olabilmek için fiziksel yönden çekici olmak isterler. Peki ama çekici olmanın sınırı nedir?
Yapılan bir deneyde katılımcılara aşağıda seçeneklerden hangisini tercih ettikleri soruldu:
-Sizin fiziksel çekiciliğiniz 6 puan iken diğerlerinin ortalaması 4 puan.
-Sizin fiziksel çekiciliğiniz 8 puan iken diğerlerinin ortalaması 10 puan.
Bu soruya verilmesi gereken rasyonel yanıtın ikinci seçenek olması gerekir. Çünkü fiziksel çekicilik seviyeniz ikinci seçenekte daha yüksektir. Fakat sonuç böyle olmamıştır. Deneye katılanların %75’i birinci seçeneği seçmiştir. Deneyi düzenleyenler sonuçları şüpheyle karşılarlar. Katılanların sorudaki matematiği hesaplayamamış olma ihtimallerini düşünerek aynı deneyi Harvard üniversitesi öğrencileri üzerinde yaparlar. Yanıtlar bu kez daha da şaşırtıcıdır. Harvardlı öğrencilerin %93’ü ilk seçeneği seçmiştir.
Fiziksel çekicilik üzerine yapılan bu deneyin bir benzeri maaşlar üzerinde yapılmıştır. Katılımcılara yeni bir iş için aşağıdaki seçeneklerden hangisini seçersiniz diye sorulur:
-Maaşınız 15.000 dolarken diğerlerinin maaşı 13.000 dolar.
-Maaşınız 18.000 dolarken diğerlerinin maaşı 20.000 dolar.
Maaşın ilk şirkette 3.000 dolar daha düşük olduğu görülüyorken deneye katılanların büyük kısmı ilk şirkette çalışmayı tercih edeceklerini, çünkü kendilerini daha mutlu hissedeceklerini söylemişlerdir. Farklı bir bakış açısıyla söylersek, balinalarla dolu bir okyanusta büyük balık olmaktansa küçük bir gölde iri bir balık olmayı tercih etmişlerdir. Peki ama bizi bu karara iten sebep nedir?
Öncelikle Harvardlı öğrencilerin verdikleri yanıtın nedenini arayalım. Kişilerin amacı eş bulmaksa çekici olmak önemlidir. Çekicilik amaca götüren bir araçtır. Bir insan ne kadar çekici olursa olsun, ortalamanın altında bir çekiciliğe sahipse amaca ulaşması için daha fazla mücadele etmelidir. Rekabet yüksek olacağından bu kendisi açısından pek de hoş bir durum olmayacaktır. Fakat kendi çekiciliği düşükken, diğerlerinin çekiciliği kendisinden daha düşükse amaca ulaşması daha kolay olacaktır.
Tıpkı eş bulma yarışında olduğu gibi iş bulma yarışında da bizi amaca ulaştıran diğerlerinden daha yüksek bir getiri elde etmektir. Herkesten yüksek bir getiri amaca ulaştıran bir araçtır. Ama diğerlerinin altında bir gelir ne kadar yüksek olursa olsun bize araçsal bir getiri sağlamayacaktır. Bizim maaşımız ne kadar yüksek olursa olsun eğer bizden daha fazla maaş alan birileri varsa mutlu olmamız mümkün değildir. İşte herkes gibi Harvardlı öğrencilerin de bildiği şey budur.
Ne insanlar ne de Harvardlı öğrenciler maalesef rasyonel sonucu bulamamışlardır. Kararlarımızda rasyonel olmanın artık yeterli olmadığı açıktır. Sorunun daha fazla kazanmak olmadığını hepimiz biliyoruz. Ama şu açık bir gerçek ki bugün hala birçok insan hayatın ve ekonominin rasyonel olduğuna inanıyor. Onlara sadece şunu söyleyebiliriz: Öyle olsaydı hala daha hızlı giden bir at arabasını yapmak için çaba sarfediyor olacaktık.
2 yorum:
Bu yazı 2012 nin en lerinde yer alması gerekir.
Kapitalist mukayeseci sistemde, insanların mutsuzlarını dile getiren çok güzel bir yazı yazmışsınız, elinize sağlık
Yorum Gönder