7 Ekim 2008 Salı

Altına Hücum!



Bugün dünya piyasalarında kırmızı bir pazartesi yaşandı. Geçen hafta Amerika'nın 850 milyar $'lık müdahale paketi, Avrupa Birliği'nin desteği, piyasalardaki kızgınlığı yatıştırmaya yetmedi. Dow Jones %3,58 geriledi. İngiltere'de FTSE100 %7,85, Almanya'da Dax %7,07, Fransa'da Cac40 %9,04 düşüşte. Yükselen piyasalarda da durum pek farklı değil. Rusya'da RTS %19, Çin'de Shanghai Composite %5,2, Brezilya'da Bovespa %11, Türkiye'de IMKB100 %8,6 gerileme gösterdi. Petrol fiyatındaki kayıp ise %5,3.

Kırmızı pazartesinde fiyatı yükselen tek şey ise Altın. Altının onsu %4 artışla 866 $ oldu. Belirsizlik ve korku her gün yeni bir zirve yaparken, paralar altına akmaya başladı. Yatırımcılar altın alıp parasını güvenli bir limana bağlamak için sokaklarda kuyrukta bekliyorlar. İngiltere'nin iki büyük kıymetli maden satıcısı ATS Bullion ve Baird&Co. yatırımcıların altına büyük bir ilgisi olduğunu bildirdi geçenlerde. Daily Telegraph'ın haberinde ise en az iki kişinin 500 bin pound değerinde altın külçe satın aldığı yazıyordu.
Charlie Chaplin'in 1925 yılında çevirdiği, kominist öğeler içermesi nedeniyle Amerikadan sürülmesine neden olan Altına Hücum (The Gold Rush) filmini hatırlayanlar olacaktır. Altın uğruna katlandığı amansız yolculukta açlıktan botlarını yiyen Little Tramp'ı. O günden bugüne değişen bir çok şey insanın altına olan tutkusunu pek değiştiremedi.

Uzun zamandır, Fiat Para Birimleri denilen, gücünü bağlı olduğu altın veya diğer kıymetlerden değil de devlet otoritesinden alan (fiat) paralarda ciddi bir gerileme gözden kaçmıyor. Dolar, Euro, Yen ve Pound'un fiziki altınla değiştirilmesinin en akıllıca çözüm olduğu öneriliyor.

Amerikanın 700 milyar $'lık paket için gerekli likiditeyi, piyasaları PPT aracılığıyla manipüle ederek elde edeceği söylentileri dolaşıyor son zamanlarda. PPT, bir gazete makalesinden esinlenilerek, Plunge Protection Team (Düşüşten Koruma Takımı) sözcüklerinin baş harflerinden oluşturulan bir kısaltma. 1988 yılında Başkan Reagan tarafından kurulan ekibin görevi, piyasalarda oluşacak dalgalanmalara Amerika lehine müdahalelerde bulunmak. Ekibin 4 üyesi var. Hazine Sekreteri, FED Başkanı, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı ve Emtia-Futures Ticaret Komisyonu Başkanı. Şu anki isimlerle Poulsan, Bernanke, Cox ve Lukken. PPT'nin şu aralar kıymetli maden rezervlerine göz koyduğu kulislerde dolaşan haberler arasında.

Tüm para birimleri gerileme gösterirken dolardaki bir miktarlık artış, piyasalardaki temel yapının değişdiği şeklinde yorumlanmamalıdır. Doların yükselişinin kısa süreceği ve aşağı yönlü trendinin devam edeceği açıktır. LIBOR'daki yüksek artış ve bankalararası para piyasalarının donuk yapısı, bir süre sonra FED'i faiz indirmeye mecbur bırakacak. İşte olası bir faiz indiriminde altın daha da yükselecek. Burada şunu belirtmek faydalı olacaktır. LIBOR'un yükselmesi Hükümet ve FED'in piyasayı düzenleme çabalarını sekteye uğratmaktadır. Bu şartlar altında FED'den bir faiz indirimi beklemek rasyonel bir beklenti olmayacaktır.

Dolar'ın altın fiyatıyla yakın korelasyonunun altın yönlü bozulacağı beklentisi giderek ağırlığını arttırıyor. Avrupa ve Amerika'da merkez bankaları, likiditelerini bankaları kurtarmak için harcarken, yükselen piyasalar dalgalı Euro ve Dolara karşı en güvenli hedge aracı olarak altını görüyor.

Yatırım enstrumanlarının artması altına bağlı türevleri de arttırdı. Ama şu aralar talep edilen kağıt altın değil, fiziki altın. Kağıt altınlar her yanda satılıyor. Exchange-Traded Fonlar(ETF), altın sertifikaları, altına endeksli fonlar... Eğer herkesin fiziki altın talep ettiği varsayımında, altın fiyatının rahatlıkla 2000 $'un üzerine çıkması hiç de zor olmaz. İşte altın türevlerine yapılan yatırım fiyatın 800 $ seviyelerinde kalmasını sağlıyor. Peki, kağıt altını satıp fiziki altın almak! Üretim seviyesi düşük olan altın şirketleri talebi karşılayamayacaktır. Bu da onların piyasayı yeniden manipüle etmelerini gerektirecektir. Talebin düşük olduğu havası verilerek fiyat yeniden eski seviyelerine geri çekilecektir.

Finansal sistemin yarattığı karşılıksız kağıt paranın tüm piyasaları etkilediği yadsınamaz bir gerçek. Altın ise temelde ne dolardan ne de petrolden etkileniyor. Altının gerçek para olduğu ve finansal sistemin köklerine döneceği herkes için bir hayal olsa da finansal kirlenmenin sonuçlarının ne olacağı henüz kestirilemiyor. Yakın bir dönemde malların ve hizmetlerin değişildiği, altın ve gümüşün ödeme aracı olarak kabul edileceği hala fazlasıyla nostaljik bir hayal. Ama gelişmiş ülkelerde yükselen gıda ve enerji fiyatları sonrasında olası bir hiperenflasyon senaryosunun sonuçlarını kestirmek gerçekten güç. Kuzey Amerika Ekonomik Birliği'nin (Amerika, Kanada ve Meksika) komplo teorilerine konu olan para birimi Amero'nun bu aşamada hayata geçirilmesi sürpriz sayılmayacaktır sanırız.

Hiç yorum yok: