22 Temmuz 2012 Pazar

Yatırım irrasyoneldir!

Ekonomik ve sosyal hayatımızda belki de en çok duyduğumuz kavram yatırımdır. Birçokları yatırımı finansal aktivitelerin temeli sayar. Birçoğumuza göre ise yatırım yaptığını biçmektir. Fakat temel ikilemi şurada yaşarız. Küçük bir meblağ karşılığı mesela 1000 liralık hisse senedi aldık. Acaba bu kadar düşük bir meblağ öte tarafta hisse senetleri için milyar dolar harcayan fonların yanında yatırım olarak adledilebilir mi?

Ortak aklın dünyadaki tartışmasız sembollerinden wikipedia yatırımı şöyle tanımlıyor: “Belirli bir kaynağın ya da değerin, gelir sağlamak amacıyla kalıcı bir biçimde kullanılması.” Bu geniş tanım birçoğumuza mantıklı gelebilir fakat tam olarak neyi anlattığı belli değildir. Yani benim 1000 lira tutarındaki hisse senedim yatırım mıdır, değil midir?

Lloyd Reynolds adını muhtemelen çok fazla kişi duymamıştır. 1978’de ölen bu Amerikalı sanat tarihi profesörünün uygarlık tarihinin en büyük ilham vericilerinden biri olduğunu ise belki de çok az kişi biliyordur. Lloyd Reynolds’un uzmanlık alanı güzel yazı yazma sanatı olan kaligrafidir. Reynolds, vaktinin çoğunu bu sanatla ilgilenen kişilere ücretsiz kurslar vermeye adamış biridir. 1973 yılında, o kurslardan birine, hiçbir zaman tanışma fırsatı bulamayacağı Steve adlı bir genç, dinleyici olarak katılır. Steve, üniversitede birinci sınıftayken okulu bırakan, kola kutuları toplayarak hayatını geçiren idealist bir gençtir. Kampüs duvarlarında gördüğü posterlerdeki güzel yazılardan etkilenmiş ve dersi dinlemeye karar vermiştir.

Reynolds, yazı tekniklerini arka arkaya anlatmaktadır. Fakat bir teknik Steve’in dikkatini çeker. Bu “Sans-Serif” adlı yazı tekniğidir. Bu yazı tekniği, uzun yazılarda diğer teknikler gibi gözü yormamaktadır. Harf uçlarına eklenmiş çıkıntılar harfleri daha belirgin ve anlaşılır kılmaktadır. Böylece gözler bir harfi tam görebilmek ve beyne iletebilmek için çok daha az vakit harcamakta ve daha geç yorulmaktadır. İşte, Steve’in bu derslerde öğrendiği ve on yıl boyunca aklından çıkaramadığı tek şey “Sans-Serif” tekniğidir.

Steve’in sonraki yılları geceleri sağda solda uyuyarak, aşevlerinden dağıtılan yemekler için kilometrelerce yürüyerek ama idealleri uğruna çalışarak geçer. Lloyd Reynolds 1978 yılında ölür. İlk kişisel bilgisayar ise 1983 yılında çıkar. Bu bilgisayar Apple Macintosh’tur. Üzerinde kullanılan yazı karakteri ise “Sans-Serif”tir. Dizayn eden kişi ise hepinizin fark ettiği gibi Lloyd Reynolds’un derslerine dinleyici olarak katılan Steve Jobs’tur.

Bugün tüm dünyada yazılı ve görsel basında, tüm internet sitelerinde saatlerce okuduğumuz yazı teknikleri “Sans-Serif” grubundandır. Şimdi yazımızın başına dönelim ve yatırımın ne demek olduğunu tanımlamaya devam edelim ve şu sorulara yanıt vermeye çalışalım. Sizce ömrünü, yazı yazmayı sevenlere bedava kurslar vermekle geçiren bir sanat tarihi profesörünün bugün dünyayı değiştiren internet görselliğine ilham vermesi bir yatırım değil midir? Gençliğini üniversitenin sıkıcı derslerine feda etmek yerine idealleri uğruna harcayan bir gencin on yıl önce edindiği bir bilgiyi çağın en önemli icatlarından birinde kullanması yatırım değil midir?

Bu soruların cevaplarını bir kenara koyup, ‘benim hisse senetlerine yatırdığım 1000 lira yatırım mıdır, değil midir’ diye sormaya diretirseniz, onun yanıtını da hemen verebiliriz. Eğer 10 yıl önce 1000 dolarlık Apple hissesi almış olsaydınız bugün yaklaşık 500.000 dolarınız olacaktı. Yani hayatınızın yatırımını yapmış olacaktınız.

Ama yine de neyin yatırım olup olmadığı konusunda karar vermeden önce yukarıdaki iki soruyu mutlaka düşünün. Wikipedia’nın yatırım tanımına gelince, ortak aklın bu soruları dikkate almamış olmasını “ortak aklın rasyonelliği” olarak eleştirmek de sanırız hatalı bir çıkarım olmayacaktır.

1 yorum:

L.K. dedi ki...

Yatırım kelimesinin kapitalist düzlemde ele alındığında ortak akıl tanımı makul gelebilir bununla birlikte bir bilginin bedelsiz paylaşımı olan ve alan el veren elden üstündür hadisinde de asıl bilginin ya da hikmetin değerinin dünyevi ölçülerle taımlanması da irrasyonel bir durum olsa gerek.