23 Şubat 2009 Pazartesi

Goodbye Dubai!

90’lı yılların popüler oyunu Simcity’i hatırlayanlar olacaktır. Sıfırdan bir şehir inşa edip yönetebilme yeteneğinizi ölçen, türünün ilk örneklerinden bir simülasyon oyunuydu. Bir zamanlar çok revaçta olmasına rağmen artık eski cazibesinde değil.

Seksenlerden sonra ucuz ve bol para ile inşa edilen global finansal sistem, subprime’ın ateşlemesiyle bir anda global bir felakete dönüştü. Balonlar ardı ardına patlarken, varlıklar hızlı bir şekilde erimeye başladı. Hisse senetleri, bonolar, mortgage, bankalar derken, “yüzyılın Simcity balonu Dubai” de patlamak üzere.

Bankaların “de facto kamulaştırması”nın son durak olmaya yetmeyeceği, gerekirse aynı modelin ülkeler için de uygulanabileceği yönündeki Avrupa Birliği kaynaklı haberlerden, “Bankaların kamulaştırılmasından sonra sıra ülkelerde!” başlıklı yazımızda bahsetmiştik. Hafta sonu körfezden gelen haberler tam da bu yönde.

Global ekonominin genişleme dönemlerinde, devasa yapıları ve finansal hizmetler sektöründeki limitsiz büyümeyle çağdaşlık sembolü haline gelen “hiper-kapitalist Dubai”, şimdilerde finansal türbülansın evrensel sembolü olma yolunda. Birleşik Arap Emirliği(BAE), dün yaptığı açıklamayla, 20 milyar dolarlık yardıma hazırlandığını duyurdu.

Uluslar arası piyasalardan sağladığı kredilerle büyüyen serbest bölge modelli Dubai, bu yıl içinde vadesi dolacak kredilerinin endişesini taşıyor. Donmuş kredi pazarları nedeniyle borçlanma imkanları daralan Dubai, BAE’den 10 milyar dolarlık ilk dilimi kullanmış durumda. %4 sabit faizli ve 5 yıl vadeli kredi ile yükümlülükler için gerekli likiditenin bir bölümü sağlanmış olacak.

Analistler ve yatırımcılar, özellikle şehrin lüks konut piyasasının donuk hale gelmesi sonrasında, tüm bu borçların ödenip ödenemeyeceği konusunda endişeliler. Bir zamanların yüksekten uçan şehri, şimdilerde yarım kalmış binalarla dolu bir inşaat alanı görüntüsünde. Vadesi gelen 3.8 milyar $ tutarındaki bir kredinin, birkaç çok uluslu bankanın katıldığı konsorsiyum tarafından yenilendiği ama daha fazla kredi için “hayır!” dendiği Dubai’li yetkililer tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanmıştı. kumun üzerine inşa edilen zenginlik çökmek üzere.

Petrol geliri yeterli seviyelerde olmayan, BAE’nin yedi emirliğinden biri olan Dubai, son dönemlere kadar BAE’den yeterli desteği alıyordu. Fakat emirliklerin iş hayatında birbirleriyle olan rekabetleri, dünyanın en büyük petrol üreticilerinden Abu Dabi’den gelen yardımı durdurmuş gözüküyor. Üstelik BAE’nin verdiği krediler karşılığı, Dubai’nin büyük şirketlerinden hisse aldığı söylentileri giderek artıyor. 20 milyar $’lık paketin kapsamı ise şimdilik açıklanmıyor.

Dubai’deki ev fiyatları %50 düşmüş durumda. Satışlar düştükçe milyar dolarlık projeler erteleniyor. Bankalar, inşaat firmalarına krediyi çoktan kesmişler. Yapılamayan ödemeler mevcut projelerin hayata geçirilmesini erteliyor. 100 $ seviyelerinden 40 $’ın altına gerileyen petrol fiyatları Dubai’de ekonomik fırtınayı körüklüyor. Son iki yıl içinde üretilen 100.000’in üstünde ev satılmayı bekliyor ama alıcı yok. Her gün 1.500’ün üzerinde insan işten çıkarılıyor. Dubai havaalanında terkedilmiş halde bırakılan, ülkeden kaçan yabancılara ait borcu ödenmemiş 3.000 araba. Simcity’de bile bundan kötüsünü yapmak herhalde daha zordur.

Hiçbir katma değer yaratmayan bu şehir üçüncü dünya zenginlerinin oyun alanı görüntüsünü kaybetmek üzere. Petrol ülkesi olması nedeniyle, küresel finansal kriz kurbanları için duyulan acıyla karışık sempatiden küçük bir pay bile almadan.

Newsweek dergisinin geçen hafta attığı manşetle son noktayı koyalım: “Goodbye, Dubai!”

Hiç yorum yok: