22 Ocak 2009 Perşembe

Resesyon nedir, nasıl anlaşılır?



Bugünlerde en çok duymaya alıştığımız sözcüklerin başında resesyon geliyor. Ekonomik hayatın en nadir yaşanan dönemlerinden biri. Çoğu zaman merakla beklenir ama o yanı başımızda daima büyümektedir. Geldiğini pek anlamayız, tıpkı yükselen piyasaların gelişmesi gibi.

Resesyonun geldiğini nasıl anlarız? Eğer geldiğine eminsek, korunmak için ne yapmalıyız? Şüphesiz bunlar, ekonomist ve otoritelerin analitik düşünce ve kuramlarıyla tartışabilecekleri konular. Peki, herkesin anlayabileceği haliyle resesyon nedir öyleyse?

Global krizle birlikte her gün yeni yeni sözcükler duyuyoruz haberlerde. Mesela ekonomimizin 2. çeyrekte %0.5 büyüdüğü söyleniyor. Dinleyenler anladıklarını sanıp üzerinde fazla durmuyorlar. Ama bu büyümeyi nasıl ifade etmeleri gerektiğini hakkında bir bilgiye sahip değiller. Öte yandan ekonomistler, gayri safi milli hasılanın %0.5 arttığını düşünürler hemen. Öyleyse öncelikle GSMH’yi tanımlayalım.

Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) nedir?

GSMH, bir ekonomide, belli bir dönemde üretilen nihai mal ve hizmetlerin toplam değeridir. Nihai mal kavramı ile, başka bir mala dönüştürülmesi mümkün olmayan mal ifade edilmek isteniyor. Örneğin, 1000 liralık buğday ile 3000 liraya satılabilecek ekmek üretiyorsak, GSMH hesabında nihai ürün olarak sadece ekmek alınır.

Malların, piyasadaki değerlerine göre ölçülüp hesaplamaya dahil edildiği gözden kaçırılmamalıdır. Alınıp satılmayan hizmetler hesaplamada dikkate alınmaz. Anneannenizi ziyarete gitmeniz gibi. Fakat bir araç kiralayıp gidiyorsanız, bu ilave edilir.

Resesyon nedir?

GSMH’yi anladığımıza göre resesyona geçebiliriz. Ekonomi sözlükleri resesyonu şöyle tanımlıyor: “GSMH’nin iki veya daha fazla çeyrek arka arkaya negatif büyüme göstermesi, yani küçülmesi.”

Bu tanımda birkaç hususa dikkat edilmesi gerekiyor. Birincisi, GSMH’deki yavaşlama resesyon değildir. Örneğin ekonominin 1. çeyrekte %5, 2. çeyrekte %1 büyüdüğünü varsayalım. Buradan resesyonun başladığı sonucunu çıkaramayız. Çıkarılacak sonuç, birinci çeyrektekine göre daha yavaş büyüyoruz anlamı olacaktır. Ama eğer 2. çeyrek büyümesi %-1 olsaydı, başka bir ifadeyle ekonomi %1 küçülseydi, resesyonun başladığı sonucu çıkarılabilecekti.

İkinci önemli husus, GSMH rakamlarının anlık değil, 3-4 ay geç açıklanmasıdır. Yani resesyona girilip girilmediği resmi olarak bilenemez. Çoğu zaman çıkıldıktan sonra öğrenilir. Ama çıkıldığı da geç öğrenildiği için temkinli olunması gereken bir süreç yaratır. Yapılması gereken tek şey verileri iyi analiz etmektir.

Amerika’da 40 yıldır anlatılan bir hikaye ile yazıyı bitirelim.

Bir zamanlar seyyar arabasıyla sandviç satan bir adam vardı. Tüm şehirdeki en lezzetli sandviçleri yapardı. En kaliteli malzemeyi kullanırdı. İnsanlar uzak yerlerden, bu sandviç ve yanında bedava verilen sos ve soğanlardan yemek için akın ederlerdi buraya. Satıcı öyle iyi para kazanıyordu ki, oğlunu Harvard’a bile göndermişti.

Okul bittikten sonra oğlu babasıyla birlikte çalışmaya başlar. Bir gün babasına şöyle der: “Bazı ekonomik verilere göre resesyon kapıda. Bedava soğan ve sos işine son vermeliyiz.”

Her zaman müşterilerine karşı son derece cömert olan babası, bu duruma çok üzülmüştü. Fakat oğlunun onca eğitimi boşuna almadığını düşünerek, istemeye istemeye dediklerini yapar.

Bir süre sonra oğlu ucuz malzeme kullanması gerektiğini söyler babasına. Babası bunu da kabul eder güçlükle. Ama çok geçmeden, oğlunun dediği gibi resesyon, işini durma noktasına getirir…

Dünyanın 40 yılda ne kadar değiştiğini yakında göreceğiz!

Hiç yorum yok: