Son günlerde herkes yine kurların ne yöne hareket edeceğini merak ediyor. Buna cevap vermek gerçekten çok zor. İnsanlar, finanstan anlayanların kurların hareketi hakkında önceden doğru öngörülerde bulunabileceğini düşünebilirler. Ama bu hiç doğru bir yaklaşım değildir. Çünkü kimse kurların nasıl hareket edeceğini önceden bilemez. Finansın karmaşık labirentinde kaybolmayanlar verileri yorumlama da diğerlerine göre daha başarılı görünseler de birazdan anlatacağımız yöntem sıradan insanları bile kısa bir sürede kur uzmanı yapabilir. Nasıl mı?
Önce ekonomi biliminin kurların oluşumunu nasıl hesapladığını kısaca özetleyelim. Ekonomi biliminde 2 yöntem kurların belirlenmesinde temel etkendir. Bunlar satın alma gücü paritesi ve faiz haddi paritesi teoremleridir. Kısaca tanımlamak gerekirse; satın alma gücü paritesi, bir mal sepetinin fiyatının dünyanın her yerinde aynı olması prensibinden hareket eder. Yani bir elmanın fiyatı Çin’de ne ise ABD’de de o kadar olmalıdır. Faiz haddi paritesi ise herhangi bir ülkenin risksiz faiz oranına yapılan yatırım, diğer ülkelere yatırım yaparak kazanılacak olan tutara göre kendini dengeler prensibini kullanır. Her iki yöntem de bol bilinmeyenli karmaşık formüllere dayandığından günlük hayatta yer edinmeleri mümkün olamamıştır. Oysa ekonomi hayatın kendisidir ve doğduğu yere ait olduğunu gösterecek bir anlayışa daima muhtaçtır. İşte bunu sağlayan teorilerden biri The Economist dergisinin 25 yıldır yayınladığı Big Mac Endeksidir.
Satın alma gücü paritesine dayandırılarak oluşturulan ve bugün dünyada en yaygın kullanılan endekslerden biri Big Mac endeksidir. Bu teoremde kullanılan mal sepeti Mc Donald’s’ın Big Mac adlı hamburgeridir. Bu Fast Food ürünü üzerine inşa edilen teorem, bugün piyasaların en güvenilir endekslerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Hamburger ekonomisi, doların dünyanın her ülkesinde aynı değerde mal ve hizmet satın alacağı teorisine dayanır. Uzun dönemde iki ülke arasındaki kur, satın alabileceği big mac hamburgere göre şekillenir. Sepetteki tek ürün dünyanın 120 ülkesinde satılan big mac’tir. Hamburgerin maliyetinin dünyanın her yerinde eşit olduğu kabul edilerek kurun aşırı değerli veya değersiz olduğuna karar verilir.
Basit bir örnekle bir ülkenin kurunun değerini bulmaya çalışalım: ABD’de big mac’in satış fiyatı 4 dolar olsun. Türkiye’de ise 8 TL olduğunu kabul edelim. (Rakamlar temsilidir.) Bu durumda satın alma gücü paritesi 8/4=2’dir. Bunu gerçek kur olduğunu varsaydığımız 1,5 ile karşılaştıralım. (2-1,5)/2= 0,25 olur. Bu durumda liranın dolara karşı %25 değerli olduğu söylenebilecektir.
Endeksin Ocak ayında yayınlanan verilerine göre en değerli para %62’lik değerle İsviçre Frankı. En değersizi ise %62’lik değersizlikle Hindistan Rupisi. Yani en ucuz big mac Hindistan’da. Çin Yuanı dolar karşısında hala %43 değersiz gözüküyor.
Bugün dünyada birçok ekonomist big mac endeksinin uzun dönemde şaşırtıcı şekilde doğru bir gösterge olduğunu söylemektedir. Euro’nun kullanılmaya başladığı 1999 yılında herkes dolar karşısında hızlı bir yükseliş göstereceğini düşünüyordu. Ama big mac endeksi tam tersini söylemişti: ‘Euro dolar karşısında daha değerli gözüküyor, bu nedenle yükselmesi imkansız.’ Big mac endeksinin dediği gibi de oldu. Euro dolar karşısında değer kazanamadı. Ünlü yatırımcı George Soros o günkü yatırımlarında big mac endeksini kullandığını çok sonraları açıklamıştı.
Önce ekonomi biliminin kurların oluşumunu nasıl hesapladığını kısaca özetleyelim. Ekonomi biliminde 2 yöntem kurların belirlenmesinde temel etkendir. Bunlar satın alma gücü paritesi ve faiz haddi paritesi teoremleridir. Kısaca tanımlamak gerekirse; satın alma gücü paritesi, bir mal sepetinin fiyatının dünyanın her yerinde aynı olması prensibinden hareket eder. Yani bir elmanın fiyatı Çin’de ne ise ABD’de de o kadar olmalıdır. Faiz haddi paritesi ise herhangi bir ülkenin risksiz faiz oranına yapılan yatırım, diğer ülkelere yatırım yaparak kazanılacak olan tutara göre kendini dengeler prensibini kullanır. Her iki yöntem de bol bilinmeyenli karmaşık formüllere dayandığından günlük hayatta yer edinmeleri mümkün olamamıştır. Oysa ekonomi hayatın kendisidir ve doğduğu yere ait olduğunu gösterecek bir anlayışa daima muhtaçtır. İşte bunu sağlayan teorilerden biri The Economist dergisinin 25 yıldır yayınladığı Big Mac Endeksidir.
Satın alma gücü paritesine dayandırılarak oluşturulan ve bugün dünyada en yaygın kullanılan endekslerden biri Big Mac endeksidir. Bu teoremde kullanılan mal sepeti Mc Donald’s’ın Big Mac adlı hamburgeridir. Bu Fast Food ürünü üzerine inşa edilen teorem, bugün piyasaların en güvenilir endekslerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Hamburger ekonomisi, doların dünyanın her ülkesinde aynı değerde mal ve hizmet satın alacağı teorisine dayanır. Uzun dönemde iki ülke arasındaki kur, satın alabileceği big mac hamburgere göre şekillenir. Sepetteki tek ürün dünyanın 120 ülkesinde satılan big mac’tir. Hamburgerin maliyetinin dünyanın her yerinde eşit olduğu kabul edilerek kurun aşırı değerli veya değersiz olduğuna karar verilir.
Basit bir örnekle bir ülkenin kurunun değerini bulmaya çalışalım: ABD’de big mac’in satış fiyatı 4 dolar olsun. Türkiye’de ise 8 TL olduğunu kabul edelim. (Rakamlar temsilidir.) Bu durumda satın alma gücü paritesi 8/4=2’dir. Bunu gerçek kur olduğunu varsaydığımız 1,5 ile karşılaştıralım. (2-1,5)/2= 0,25 olur. Bu durumda liranın dolara karşı %25 değerli olduğu söylenebilecektir.
Endeksin Ocak ayında yayınlanan verilerine göre en değerli para %62’lik değerle İsviçre Frankı. En değersizi ise %62’lik değersizlikle Hindistan Rupisi. Yani en ucuz big mac Hindistan’da. Çin Yuanı dolar karşısında hala %43 değersiz gözüküyor.
Bugün dünyada birçok ekonomist big mac endeksinin uzun dönemde şaşırtıcı şekilde doğru bir gösterge olduğunu söylemektedir. Euro’nun kullanılmaya başladığı 1999 yılında herkes dolar karşısında hızlı bir yükseliş göstereceğini düşünüyordu. Ama big mac endeksi tam tersini söylemişti: ‘Euro dolar karşısında daha değerli gözüküyor, bu nedenle yükselmesi imkansız.’ Big mac endeksinin dediği gibi de oldu. Euro dolar karşısında değer kazanamadı. Ünlü yatırımcı George Soros o günkü yatırımlarında big mac endeksini kullandığını çok sonraları açıklamıştı.
1 yorum:
bu kadar net anlatılabilirdi. Kalemine sağlık... Tarık YILMAZ/SABAH
Yorum Gönder