Finansal kararlarımızı her zaman mantıklı bir nedene dayandırarak verdiğimizi düşünsek de duygularımızın hakimiyetinden kurtulamayız. Bu çoğu zaman belli duygular ve içgüdülerin etkisiyle olsa da bazen de içimizden gelen ses nedeniyledir.
İçimizden gelen sesin ne olduğunu tam olarak bilmesek de ona karşı derin bir saygı, hassasiyet ve sempati duyduğumuz kesindir. Bu esrarengiz sesin bizi hatalı kararlar yerine doğru kararlara yönlendirdiğini düşünürüz. Bu nedenle çoğu zaman mutlak bir saygı duyulur kendisine. Bizi hatalara sevk etse de bu onun güvenilirliğini sarsmaz. Bu kadar hatayı yatırım danışmanımız ya da yakın arkadaşımız yapsa herhalde o insanları ömrümüzün sonuna kadar bir daha görmek istemeyiz. Fakat söz konusu içimizdeki ses olunca bu geçerli değildir. Yaptığı seçim hatalarını daima unuttuğumuz ve bunlardan dolayı kendisini asla suçlamadığımız içimizdeki ses ne kadar güvenilirdir?
Bu soruya herkesin farklı bir yanıt vermesi son derece doğal. Biz burada matematiksel olarak içimizdeki sesin ne kadar güvenilir olduğunu anlatmaya çalışacağız. Bunun sonunda da kararı sizlere bırakacağız.
Diyelim ki bir oyuna katılıyorsunuz. Oyunda size üç farklı renkte üç kutu gösteriliyor. Kırmızı, mavi ve sarı renkteki kutuların birinde 500.000 lira bulunuyor. Diğer iki kutu ise boş. Oyunun kuralı son derece basit. Paranın hangi kutuda olduğuna dair bir tahmin yapacaksınız ve eğer bilirseniz parayı kazanacaksınız. Para sadece tek bir kutunun içinde ve diğer kutuların boş olduğunu unutmayın. Şimdi siz olsanız hangi kutuyu seçerdiniz?
Aslında teorik olarak her kutunun seçilme şansı eşit. Varsayalım ki kırmızı kutuyu seçtiniz. Paranın mavi ve sarı kutularda olmadığını düşünüyorsunuz. Fakat kasada duran kişi paranın hangi kutuda olduğunu biliyor olsun ve size küçük bir yardımda bulunsun. Örneğin mavi kutuyu açarak paranın onda olmadığını göstersin. Şüphesiz bunu yapması mümkündür. Çünkü siz hangi kutuyu seçerseniz seçin kasaya kalan iki kutudan en az biri mutlaka boş olacaktır. Maviyi açtıktan sonra geriye sarı kutu ve sizin başta seçtiğiniz kırmızı kutu kalacaktır. İşte tam bu anda kasa size seçiminizi değiştirmek isteyip istemediğinizi sorsun. Kararınız ne olurdu?
Bu anda şu duyguyu yaşamanız çok normaldir: “Sarıyı seçmek istiyorum ama içimden gelen ses kırmızı diyor!” Başta verdiğiniz kırmızı kararına içinizden gelen ses olduğu için saygı duyuyor ve değiştirmek istemiyorsunuz. Bu seçimin bu şekilde olmaması elbette mümkün. Kararını bu teklif üzerine değiştirecek olanlar şüphesiz olacaktır. Fakat değiştirmeyenlerin çoğu içlerinden gelen sese kulak verdiklerini düşüneceklerdir. Peki, içten gelen ses ne kadar rasyoneldir?
Teklifi yapan kişi sizin kararınızı değiştirerek sizi hataya sevk etmek istiyor olabilir. Bu oldukça mantıklı bir çıkarımdır. İçinizdeki ses kararınızı değiştirmemeniz gerektiğini, çünkü kazanma şansınızın eşit olduğunu söyleyecektir. Mantıklı gibi görünen bu düşünce aslında oldukça büyük bir hata içermektedir. İçinizden gelen ses büyük bir hata yapmaktadır. Neden mi?
Oyunun başında üç kutu varken seçiminizi kırmızıdan yana kullandınız. Bu matematiksel olarak şu anlama gelmektedir. Kazanma şansınız 3’te 1 oranındadır. Yani seçtiğiniz kırmızı kutunun kazanma olasılığı %33’tür. Şimdi kasanın maviyi açtıktan sonraki duruma bakalım. Kasa size teklifinizi değiştirebileceğinizi söylemiştir. Eğer bu anda teklifinizi değiştirir ve sarı kutuyu seçerseniz ne olur?
İçinizden gelen sesi dinler ve kırmızı kutuda ısrar ederseniz büyük bir hata yapmış olursunuz. Çünkü artık geriye iki kutu kalmıştır. Kırmızı ve sarı kutular. Sarı kutuyu seçerseniz kazanma şansınız 2’de 1 olacaktır. Başka bir deyişle kazanma ihtimaliniz %50’dir. Çünkü siz kırmızı kutuyu oyunun en başında seçtiğiniz için onun kazanma şansı %33’tür ve bu ihtimal pratik olarak değişmemiştir.
Bu yanıta başka bir açıdan da ulaşabiliriz. Başta kırmızıyı seçtiğinizde kazanma şansınız %33’tür. Mavi ve sarı kutuların toplam kazanma şansı ise %66’dır. Mavi kutu boş olduğunu göre sarı kutunun kazanma şansı hala %66’dır. İşte bu nedenlerle başta seçtiğiniz kutuyu değiştirmeniz en rasyonel kararı vermiş olmanız anlamına gelecektir. Fakat içinizdeki sesi dinlediğiniz zaman matematiksel olarak hatalı karar vermiş olacaksınız.
İçinizden gelen sesin çoğu zaman irrasyonel olduğu asla akıldan çıkarılmamalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder